CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yeniçağ TV'de Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu’nun sorularını yanıtladı. Millet İttifakı içerisinde karar alınması durumunda Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, adatyın CHP dışında bir partiden de olabileceğini söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekilde;
"Türkiye öyle bir sürecin içinden geçiyor ki en büyük tahribat devletin yapısında oldu. Devletin kurumlarına vatandaş güvenmemeye başladı. TÜİK rakam açıklıyor, pazardaki rakamla açıklanan farklı. Hayatın acımasızlığı ile karşılaşan vatandaş ama TÜİK “Sen ona bakma diyor. Emekliye göre Saray’ın bakışından emeklinin hiç enflasyonu yok"
"Erdoğan “Emekli en iyi dönemini yaşıyor” demişti. Devletin kurumları güvenilmez hale geldi. Yargı’ya kimse güvenmiyor. Parlamentoya güveniyor musunuz? Ne yapılıyor Saray’dan bir talimat geliyor, AKP ve MHP milletvekilleri el kaldırıp indiriyor. Kanun çıkarmayı bile unuttular. Bir gecede Çek Kanunu’nu geçirdiler. Şurada hata var diyorsun. Olmaz talimat geldi diyorlar. Sonra bir bakıyorlar hata var. Yasayı genelgeyle düzeltiyorlar"
Devlet genelgelerle yönetilmeye başlandı. En üst yargı dediğiniz Anayasa Mahkemesi’ne hülle ile üye tayin ederseniz oraya kimse güvenmez. Yıldırım hızıyla oraya gidenler nasıl karar verecekler. Hukuki değil, vicdani değil, “Erdoğan bunu istiyor ben de ona göre karar vereyim” diyecek.
Bahçeli'nin açıkladığı anayasa paketi
Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıkladığı 100 maddelik anayasa taslağı hakkındaki soruya, "Metni görmedik ama Anayasa Mahkemesini kaldıracak galiba. Belki Yargıtay’ı da kaldırır. Zaten kararı Saray veriyor. Ne diyor Sayın Bahçeli, “Tek kişilik hükümet yönetimini tahkim etmemiz lazım” Daha ne kadar tahkim edeceksiniz. İstediğinizi yapabiliyorsunuz. Ataması, kararı, vermediğiniz ne kaldı. Parti Kapatma ve kurma yetkisi de Erdoğan’a verilmiş her halde o 100 maddenin içinde o da var. İnsanlar intihar ediyorsa, Türkiye’nin gerçek gündemi geçimdir. Derin bir yoksulluk var. Normal bir yoksulluk değil. Bunu ben söylemiyorum. Sadece biz görmüyoruz; dünya da görüyor bunu" diye yanıt verdi.
"Para esnafa, garibana yok"
İktidarın pandemi döneminde vatandaşı yalnız bıraktığını söyleyen CHP lideri, "Esnaf perişan vaziyette. Rahmetli Özal esnaf için “Orta direk” derdi. Esnaf çalışkandır, devlete yük olmaz… Şimdi esnafı tamamen bitirdiler. Dükkanı kapat dediler… İyi de bu adam nasıl geçinecek? “Para yok”u kabul etmiyorum. Esnafa, garibana yok. Ben merak ediyorum; İstanbul Havayolu işletmecilerine 21 milyar lira, otoyol işletmecilerine 10 milyar, şehir hastaneleri işletmecilerine 17 milyar 600 milyon, bazı elektrik şirketlerine 3 milyar lira. Hepsini toplam 54 milyar lira kime verildi kaç kişiye verildi 50’yi geçmez. Peki milyonlarca esnafa ne verildi. Yandaşa göre para ver. Saray’ın yandaşıysanız, “gak” deyince veriliyor" diye konuştu.
"Devlet aklını iflas ettirdiler"
Türkiye'nin yönetilemediği şeklindeki eleştirisini tekrarlayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Ticaret Bakanı, onun şirketine sağlanan gümrük ayrıcalığı. Daha bakan olmadan önce bu kişinin Sayın Emine Erdoğan’ın adını kullanarak çıkar sağladığı iletiliyor ama siz onu getirip bakan yapıyorsunuz. Onu bakan yaptığınız andan itibaren, siz eşinizin adını kullanarak onun çıkar sağlamasını kabul etmiş oluyorsunuz. Onu o koltuğa getiren de görevden ayrılmalı. Evini tamir etti o da devlet ödedi. Devlet yönetilmiyor. Devlet aklını iflas ettirdiler. Ülkenin bekası için devlet aklı dediğimiz bir kavram vardır. Devlet aklını iflas ettirdiler. Bir kişinin aklı var; Erdoğan, ne varsa onda. Bakanlar bizim anladığımız anlamda bakan değil. Bunlar teknisyen pozisyonunda. Okuldan kim anlar, okulu olanı bakan yap, sağlıktan kim anlar hastanesi olanı bakan yap. Devşirme bir sistem oldu" dedi.
"Devletin ne olduğunu biliyorum"
Devletin şirket gibi yönetilemeyeceğini, şirketin bile “basiret” kuralıyla yönetildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Kim Dışişleri Bakanı, Mevlüt Çavuşoğlu mu, Hulusi Akar mı, İbrahim Kalın mı? Kim belirliyor dış ilişkileri… Öngörüye Bakan, 2013’de diyorum ki Mısır’la kavga etmeyin. Türkiye güçlü bir ülkedir, bu pozisyonumuzu koruyalım içişlerine karışmayalım. Ben bunu söylediğimde beni darbecilikle suçladılar. Şimdi gidip yalvarıyorlar. “Bizimle barışın” diyorlar. Devletin ne olduğunu biliyorum, siz devlette liyakatı yok eder, rüşvet alanı büyükelçi atarsanız ülke bu hale gelir. Hitler’in Almanya’sını da düşünün böyle bir şey olabilir mi? Nerede eski milletvekili varsa aman DEVA’ya Gelecek Partisi’ne gitmesin diye büyükelçi yapıldı. Türkiye’nin itibarı? Ne itibarı? İtibarı ne kadar israf yaparım öyle görüyorlar. Önce şunu vadediyoruz. Parlamentoya sevk edeceğimiz ilk kanun siyasi ahlak kanunu olacak. İhale takipçisi milletin vekili olur mu? Bunu temizleyeceğiz"
"Çiftçinin kredi fazilerini sileceğiz"
İktidara geleceklerini ve iktidara geldiklerinde ilk bir haftada çiftçilerin kredi faizlerini sileceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Esnafın kredilerinin faizini sıfırlayacağız. Fakir ailelerin çocukları kredi alıp okuyorlar. Mezun oldu, iş yok haciz uygulanıyor. Onları da telafi edeceğiz. İş olduktan sonra ancak parayı belirli taksitlerle ödeyecekler. Süleyman Şah Türbesi’ni yerine götüreceğiz. Bayrağımızın altından olması gerektiği yerde olacak" dedi.
"Tümünü kamulaştıracağız"
Gençlere yaşanabilir bir Türkiye bırakma görevleri olduğunu söyleyen CHP lideri, "YAP işlet Devret olan tüm projeleri kamulaştıracağız. Doğmamış çocuklarımızın sırtına yük oldu bunlar. Gelecek kuşakları biz borçlandırabilir miyiz? Ama intikam duygusuyla değil. Maliyeti hesaplanacak, makul bir kar eklenecek. Al paranı diyeceğiz. Kütahya Havaalanı 50 milyon dolara yapılması gerekirken 200 milyon dolar para ödüyorsunuz. Bunların hepsini düzelteceğiz" dedi.
"Devletin boş kadroları var onları da halledeceğiz"
İşsizlik sorununun bir haftada çözülecek bir sorun olmadığını belirten ve bunun için ekonomiyi yeniden yönlendirerek üretimi artırmak gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Merkez Türkiye projesini mükemmel hale getiriyoruz. O proje çok sayıda kişiye istihdam sağlayacak. 2 milyon kişiye. Devletin boş kadroları var onları da halledeceğiz. Sağlıkta, eğitimde. Engelli kadroları var, binlercesi boş. Şu anda istediğiniz teşvik verin yatırım gelmez. Kimsenin can güvenliği yok. Kim doların yarın ne kadar olacağını bilmiyor. Yarın gelip malınıza el konulmayacağı ne malum, ülkeyi bir kişi yönetiyor. Yerli yatırımcı yurt dışına yatırım yapıyor. 128 milyar dolar ne oldu? Bu soruyu sormak Cumhurbaşkanı’na hakaret sayıldı. Akıl alır gibi değil. Siz Merkez Bankası’nın yapacağı yetkisinde olan bir işi bir protokolle Hazine’ye veriyorsunuz. Bu hukuk devleti midir?" diye konuştu.
"Esed yine Esad olacak"
Kılıçdaroğlu, “Her türlü milliyetçiliği ayaklarım altına aldım” diyordu. Şimdi bu sözün “M”sini bile söyleyemez. Çünkü Bahçeli’ye mahkum. Yakında göreceksiniz Esed yine Esad olacak. Bunlar devleti yönetmesini bilmiyorlar. Kendi çıkarlarını gözeten bir organ olarak görüyorlar. Bunlar tamamen gündem değiştirmeye yönelik Ne olacak Bahçeli yakında yine yalnız kalacak. Bizim Türkiye’nin sorunlarına odaklanmamız lazım. Hep beraber güçlendirilmiş Parlamenter sistemden söz ediyoruz. Türkiye’nin güçlenmesinden söz ediyoruz" dedi.
"Veremeyeceğim tek kuruşun hesabı yok"
"Saray’ın kuralları ayrı, vatandaşın kuralı ayrı. Saray ve beslemelerinin bir eli balda, aşağıda yaşanan fakirlik ortada. Bir devleti yöneten kişi, bir egemen devletin, devletin lideri tarafından “Beni kızdırma mal varlığını araştırırım” dediği zaman söyleyecek bir şeyi yoksa, onun o devlete verecek bir şeyi yoktur. Ki bu kişi bir milli güvenlik sorunu olur. Söyleyemedi. Benim mal varlığımı araştırsınlar veremeyeceğim tek kuruşun hesabı yok"
"AKP içinde bu durumdan çok rahatsız olan insanlar var"
AK Parti içinde düşünen insan kalmadığını öne süren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Saray’da bir danışman ordusu var ve milletvekilleri bu durumdan rahatsız. AKP içinde bu durumdan çok rahatsız olan insanlar var ama parti disiplinin nedeniyle susuyorlar. Bunların en büyük sorunu ise Meclis’te sadece el kaldırıp indiriyorlar. Daha önceden kanun önce incelenir sonra bakanlar kuruluna giderdi. Şimdi kanun çıkıyor, hatalar genelgeyle düzeltiliyor. Her bakanlıkta bir bakan geldi, yanına bir de yardımcı “Parti Komiseri” getiriliyor. Bakan ne derse desin o kayyum ne derse odur çünkü Saray’a bilgiyi o iletecek" şeklinde konuştu.
"YSK'nın bağımsız bir iradesi yok"
Anayasa'ya göre, erken seçim olmaması halinde Erdoğan'ın yeniden aday olamayacaı yönündeki görüşler hakkındaki sor üzerine Kılıçdaroğlu, "Yüksek Seçim Kurulu’nun bağımsız bir iradesi var mı yok… 51’inci kez seçime girse, yine “Girebilir” derler. Anayasa ihlali olacak. AYM’yi de bu nedenle kilitliyorlar. Kendi arkadaşları yandaşları. Çağırıyor Saray’a “Bana bağlı kalacaksın” diyor. Sonra usulen atanıyor. Güvenlik güçleri şiddet uyguluyor, gazeteciye “Fotoğraf çekemezsin” diyor. Ee Anayasa’ya aykırı! Kim takıyor Anayasa’yı" diye yanıt verdi.
Ya paranızı ödemiyorsunuz ya da aracı firmada bir sorun var
Çin ile yapılan sözleşmeye göre şu ana kadar 50 milyon doz aşının geleceğinin açıklandığını ancak gelmediğini söyleyen CHP lideri, "Ya paranızı ödemiyorsunuz ya da aracı firmada bir sorun var. Ya BioNTech neden gelmedi? Bunlar günübirlik yaşıyorlar. Devleti yönettiklerini sanıyorlar. Siz 5 yıl sonrasını bilmez planlamazsanız devlet yönetemezsiniz. Elin oğlu 50 yıl sonrasını planlıyor. Biz Devlet Planlama Teşkilatı’nı kapattık" dedi.
"Yarın savaş çıksa Türkiye’nin kendi bankasında 1 doları yok"
"Yarın savaş çıksa Türkiye’nin kendi bankasında 1 doları yok" diyen Kılıçdaroğlu, "Neden Yunanistan Dışişleri Bakanı gelip Türkiye’de Türkiye’nin bakanına meydan okuyor. Bu asla olamaz. Nereden buluyor bu gücü. O da biliyor ki bunların bir doları yok. Bu hale Türkiye’yi kim düşürdü. Bunlar düşürdü" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adaylığı
Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili soruya da "Bu benim tek başıma vereceğim bir karar değil. İttifak ortaklarımızla beraber vereceğimiz bir karar" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, ittifaklar ve adaylık konusunda şunları söyledi:
"Bizim malum az önce de söyledim bir Millet İtifakı’mız var. İttifakla görüşmeden doğru olmaz bu. Ama ittifak da ol derse oluruz o zaman. Şimdiden aday olmak tartışmasını da doğru bulmuyorum.
Taşlar yerine oturur konuşuruz. İttifakı oluşturan liderlerin soruları vardır, akıllarında adaylar vardır. Anayasa taslak metnine ilişkin görüşme devam ediyor. Bugünde görüşülecek. Ortaya uzlaşılan bir metin çıkar. Liderler de bu metne bağlı kalarak çıkar vatandaşla paylaşırlar bunu.
Bizi eleştirebilmek için bize oy verin diyoruz biz. Cumhurbaşkanı bize her şeyi söylüyor biz söyleyince olmuyor. Partili olmayacak Cumhurbaşkanı, devletin sigortası Cumhurbaşkanıdır. Liderler arasında anlaşamadığı zaman çağıracak sorun çözecek. Şimdi öyle bir pozisyonda değil, tarafsız değil. İttifaka bakacağız. İttifak uzlaştığı andan itibaren herkes aday olabilir.
Ben isterim ittifakımız güçlü olsun, yeni aktörler gelsinler. Türkiye’nin huzuru beraberliği için bir mücadele verilecekse biz bu yoldan gidebiliriz. Konu bir kişi değildir, konu Türkiye’dir. Ali olur, Veli olur… Temel mesele Türkiye’dir. O zaman ittifakın adayının arkasında dururuz tabii"
CHP lideri, "Erdoğan, demokratik paralementer sisteme dönelim" diye bir teklifle gelirse şeklindeki sotuya ise, "Böyle bir teklif yapamaz. Çünkü iradesi rehin alındı. Behçeli tarafından rehin alındı. Zaten bugün bir açıklama yaaparak da nasıl bir anayasa istediğini açıkladı" diye yanıt verdi.
Yeniçağ, Independent Türkçe