İstanbul'da MİT ve Emniyet'in ortak operasyonu sonucu IŞİD'in 2019'da öldürülen lideri Ebubekir Bağdadi'nin sağ kolu olduğu iddia edilen "Basim" kod adlı Afganistan uyruklu A.S.İ.M. adlı kişi yakalandı.
Ataşehir'de düzenlenen operasyonda yakalanan şahsın Bağdadi'nin en çok güvendiği isimlerden biri olduğu ve örgütün askeri kanadının sorumluları arasında olduğu öne sürüldü.
Türkiye'de son yıllarda yapılan operasyonlarda IŞİD'e üye oldukları iddia edilen çok sayıda kişi yakalandı.
Bunlardan bir kısmı Türk vatandaşı iken aralarında çok sayıda yabancı uyruklu da bulunuyor.
Örgütün, Suriye ve Irak'ta kontrol ettiği alanları kaybetmesiyle birlikte çok sayıda militanın farklı ülkelere kaçtığı ya da kaçmaya çalıştığı iddia ediliyordu.
Türkiye'de coğrafi konumu ve Suriye, Irak ile uzun sınırları bulunması nedeniyle kaçan IŞİD mensuplarının kaçış güzergahında bulunuyor.
Bu operasyonlarda dikkati çeken nokta ise yakalananlar arasında örgüt içinde bir dönem hayli kilit noktalarda olan insanların da olması.
Türkiye'de örgütün pek çok eski sorumlusu yakalandı
Güvenlik güçlerince yapılan açıklamalar sonucu basına yansıyan ve önemli isimlerin yakalandığı öne sürülen operasyonlardan bazıları şunlar:
28 Nisan 2021: Sakarya'da yapılan operasyonda örgütün propaganda videolarının incelenmesiyle IŞİD'in silahlı eylemlerine katıldıkları tespit edilen biri Suriye, 3'ü Irak uyruklu 4 kişi yakalandı.
17 Nisan 2021: Adana'da düzenlenen operasyonda 3'ü Suriye, dördü Irak uyruklu yedi kişi yakalandı.
Tutuklanan iki kişiden biri olan Yusuf Abdulkerim Yusuf N. adlı kişinin Irak'ın Telefer şehrinde istihbarat polisiyken şehrin örgüt tarafından ele geçirilmesiyle IŞİD'e katılarak, bir dönem "Musul Emiri" ve "Dış güvenlik sorumlusu" sıfatlarıyla faaliyet gösterdiği iddia edildi.
Şahsın IŞİD'in Türkiye, Suriye ve Avrupa'daki liderleri ile irtibatlı olduğu da öne sürüldü.
14 Nisan 2021: İstanbul'da düzenlenen IŞİD operasyonunda kırmızı bültenle arandığı belirtilen Tacikistanlı Soleh S.'nun yakalandığı belirtildi.
16 Nisan 2021: Ankara'da yapılan operasyonda 2014 ile 2016 arasında Suriye'nin Cezire bölgesindeki IŞİD'in üç sorumlusundan biri olduğu iddia edilen S.K. adlı kişi bir baza içinde saklanırken yakalandı.
Gözaltına alınan 4 şahıstan üçünün yabancı uyruklu olduğu, yabancıların IŞİD üyesi olduğu iddia edildi.
3 Şubat 2021: Sakarya'da yapılan operasyonda IŞİD'in "Eğitim Bakan Yardımcısı" olduğu öne sürülen Ürdün uyruklu A.Z.A.A.D adlı kişi yakalandı.
Sözkonusu kişinin IŞİD'in 2014-2017 yılları arasında Irak ve Suriye'de hakim olduğu bölgelerdeki tüm eğitim kurumlarından sorumlu "eğitim bakan yardımcısı" olarak faaliyet gösterdiği iddia edildi.
Aynı kişinin esir alınan kişilerin vahşice öldürülmelerine dair görüntülerde de yer aldığı öne sürüldü.
26 Mart 2021: Sakarya'da yapılan operasyonda "Yalnız Kurt" olarak anılan ve inisiyatif kullanarak farklı ülkelerde eylem gerçekleştiren militanlardan biri olduğu iddia edilen Irak uyruklu bir şahıs yakalandı.
17 Şubat 2021: Mersin'de yapılan operasyonda IŞİD adına Rakka'da faaliyet gösterdiği ve örgütün 'Mali işler sorumlusu' olduğu iddia edilen bir kişi yakalandı.
31 Ekim 2020: Adana'da yapılan operasyonda örgütün Deyrizor komutanlarından olduğu iddia edilen H.K adlı kişi ile ona yardım ve yataklık eden bir kişi yakalandı.
H.K.'nın örgüt içindeyken Mısır, Fas, Tunus gibi ülkelerden gelerek örgüte katılanların silahlı ve canlı bomba eğitimlerini planladığı öne sürüldü.
17 Şubat 2020: IŞİD adına Deyrizor Meyadin ve Bukemal bölgelerinde komutan sıfatıyla faaliyet gösterdiği ve bu süreçte birçok infazı gerçekleştirip bunları sosyal medya üzerinden yayınladığı öne sürülen 50 yaşındaki Abu Taki Al Shamy kod adlı Suriye uyruklu Y.A.A. Bursa'nın İnegöl ilçesinde yakalandı.
Şahsın İnegöl'de doğal gaz servisinde çalıştığı anlaşıldı.
02 Mayıs 2018: Sakarya'da yapılan operasyonda yakalanan üç kişiden birinin örgütün 'Deyrizor Emiri" olduğu öne sürüldü.
Gerek Sakarya'da gerekse İzmir'de yakalanan bu şahısların örgütün Kasım 2017'de Deyrizor'da kesin olarak yenilgiye uğratılmasının ardından bölgeyi terk ettikleri öne sürüldü.
31 Mayıs 2018: Yine Sakarya merkezli olarak 10 ilde yapılan operasyonda yakalanan 14'ü Türk geri kalan Suriye uyruklu 20 kişi gözaltına alındı. Yakalanan Suriye uyruklulardan birinin örgütün sözde "Şeriat Mahkemesi Başkanı" olduğu öne sürüldü.
27 Nisan 2018: İzmir'de polisin düzenlediği operasyonda, IŞİD'in Deyrizor komutanlarından olan ve Suriye'deki Şaidat bölgesinde 700 sivilin katledilmesinin sorumluları arasında gösterilen K.E.H.'nin de aralarında bulunduğu Suriyeli 4 kişi yakalandığı öne sürüldü.
16 Mayıs 2016: Yine IŞİD'in komutanlarından ve infazcılarından biri olduğu öne sürülen F.Ş adlı kişinin de dahil olduğu yedi kişi Elazığ'da operasyonda yakalandı
Türkiye'ye kaçan IŞİD'lilerin amacı ne?
Peki Türkiye'deki IŞİD operasyonlarında yabancı uyruklu çok sayıda kişinin yakalanması ve bunlar arasında lider pozisyonunda kişilerin de olmasının anlamı ne?
Türkiye'de saklanan bu kişiler başka ülkelere mi geçmeyi amaçlıyor yoksa amaçları burada kalmaya devam ederek uygun fırsatta tekrar Irak ve Suriye'ye geçmek mi?
Bu soruları konunun uzmanlarına sorduk.
"Hücre yapılanmasına döndüler, tekrar günlerinin gelmesini bekliyorlar"
Terör uzmanı, stratejist Abdullah Ağar, Türk güvenlik güçlerinin IŞİD'e karşı hayli başarılı operasyonlar yaptığını söyleyerek sözlerine başladı.
IŞİD'in Suriye ve Irak sahasında kontrol ettiği alanları kaybetmesiyle hücre yapılanmasına döndüğünü belirten Ağar, "Ama yok olmadılar, halkın arasına karıştılar. Suriye ve Irak'ta istikrarsızlığın devam ettiğini bildiklerinden tekrar günlerinin gelmesini bekliyorlar. Bununla ilgili pek çok fırsatın karşılarına çıkabileceğini düşünüyorlar" dedi.
"Uzun sınırdan sızmaları tümden engellemek zor"
Ağar, ağır bombardımanların da etkisiyle militanların bazılarının izlerini kaybettirerek, çevre ülkelere dağıldığını, bu süreçte bir kısmının da Türkiye'ye geldiğini öne sürerek, "Gelmelerinin nedeni Türkiye ile Suriye arasında olan 911 kilometrelik sınır. Bu kadar uzun bir sınırda duvar bile örsen yine sızmalar olabilir" diye konuştu.
"Merkezi otoriteyle bağları kopanlar yeni bir yaşam kurmak istiyor olabilir"
Ağar, bir diğer tarafıyla da örgütün merkezi otoritesiyle bağları kopan bazı militanların dağıldıkları ülkelerde yeni bir yaşam kurmaya çalışabileceğini de söyleyerek, örgüt mensuplarının Türkiye'ye gelme nedenleriyle ilgili olası diğer ihtimallerle ilgili şunları söyledi:
"Yeni bir yaşam kurmak isteyenlerin izlerini kaybettirmeleri gerekiyor. Bunun için gittikleri ülkelerde yeni kimliğe ihtiyaçları var. Şayet Türkiye'de kimlik edindiyse burada devam eder. Bir diğer nokta olarak da Türkiye'yi hedef ülke olarak seçmiş olabilirler. Daha önce IŞİD saldırılarına maruz kaldık, gelecekte de maruz kalmayacağımız düşünülemez. Ayrıca Türkiye'yi bir konak, transfer ülkesi olarak kullanmak isteyebilirler. Bu süreçte Bağdadi'nin en önemli adamlarından birinin yakalanması büyük bir başarıdır. Türkiye'de şu an pek çok ülkeden getto oluşmuş durumda. Bu gettolar da gizlenebilirler.
Neden büyükşehirleri seçiyorlar?
Yapılan operasyonların özellikle kimi illerde yoğunlaştığı dikkat çekiyor.
Ağar, bunun nedenini büyükşehir konumundaki bu illerde barınmanın daha kolay olmasına bağladı.
Ağar, Sakarya özelinde ise net bir bilgiye sahip olmamakla birlikte burada geçmişte Kafkasya'daki çatışmalara katılmış olan cihatçı görüşe yakın kişilerle olan tanışıklıklarının etkisi olmuş olabileceğini kaydetti.
"Suriyeli ve diğer göçmenler üzerinden barınma alanı yaratmaya çalışıyorlar"
21. Yüzyıl Enstitüsü Terörizmle Mücadele Araştırma Merkezi Başkanı Ünal Atabay ise uzun bir sınıra sahip olmasının Suriye ve Irak'taki IŞİD militanlarının Türkiye'ye sızmasını kolaylaştırdığını söyledi.
Türkiye'de çok ciddi sayıda başta Suriyeli olmak üzere yabancı Arap nüfus ile Afgan, Orta Asyalı göçmenlerin bulunduğuna dikkat çeken Atabay, yakalananların da genellikle bu ülkelerin uyruklarına mensup olduğunu belirttikten sonra kaçan IŞİD'lilerin saklanmak için Türkiye'yi seçmesiyle ilgili ikinci neden olarak da şu iddiada bulundu.
Ülkedeki başta Suriyeli olmak üzere yabancı göçmenlerden istifade ederek bir barınma alanı yaratmaya çalışıyorlar. Asıl neden bu. Barınmalarını kolaylaştıracak bir taban olmazsa barınamazlar. Bunu da Suriyeli ve diğer göçmenler üzerinden buluyorlar.
Atabay, operasyonların belli illerde yoğunlaşmasıyla ilgili olarak bu illerin büyükşehirler olmaları ve iş imkanının daha fazla olmasına bağlayarak, "Küçük yerlerde gizlenemezler. Çabuk dikkat çekerler. O nedenle büyükşehirleri seçiyorlar" diye konuştu.
"Türkiye, komşu ülkelerdeki radikal İslamcılar için bir sığınma yeri olarak hassasiyetini korumakta"
Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, operasyonlar hakkında bilgi olmadan, içeriği hakkında yorum yapılamayacağını söyleyerek şöyle konuştu:
Türkiye, komşu ülkelerde bulunan gerek radikal İslamcılar için gerekse Müslüman Kardeşler yandaşı şahıslar için bir sığınma yeri olarak hassasiyetini korumakta. Bunlara karşı bizim de hassasiyetimizin devam etmesi gerekiyor. Çünkü sınırlarımızın bağlı olduğu ülkelerdeki yapı içerisinde radikal İslamcıların faaliyetlerinin devam ettiğini ya da yeniden faaliyete geçme şartlarına sahip olduklarını düşünmemiz gerekiyor. Türkiye'nin laik sistemine karşı hareket edebilecek bu örgütlere karşı güvenlik güçlerimizin bu noktadaki hassasiyetini devam ettirmesi gerekiyor.
© The Independentturkish