Kısa çalışmada işçinin alacağını eksik ödüyor, yasağa karşın işten çıkarıyorlar... Kimi işverenler, pandemide kanunun etrafından nasıl dolanıyorlar?

İş hukuku üzerine çalışan Avukat Bingöl, koronavirüs sürecinde iş hayatında yapılan düzenlemelere karşın kimi işverenlerin kanunun etrafından dolanarak işten çıkarmaları nasıl sürdürdüğünü ve eksik ücret ödediklerini anlattı

İşten çıkarma yasağına karşın işten çıkarmalar sürüyor / Fotoğraf: AA

Pandemiyle birlikte alınan tedbirler kapsamında işten çıkarma yasağı getirilirken bununla birlikte kısa çalışma ödeneği (KÇÖ) uygulaması devreye sokuldu.

Ayrıca daha önce çalışanın onayına dahil olan ücretsiz izin uygulaması işveren tarafından tek taraflı hayata geçirilebilir hale getirildi.

Bunun karşılığında zorunlu ücretsiz izne çıkarılan işçiye aylık nakdi ödeme başlatıldı.

Kod 29'le işten çıkarma fırsatçılığı

Ancak işten çıkarma yasağına karşın çok sayıda işçinin, patronları tarafından "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadıkları" iddiasıyla Kod 29 gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığı ortaya çıktı.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2. maddesi kapsamında belirtilen kabahatleri işleyen çalışanların sözleşmeleri, SGK'nın işten ayrılış kodlarından biri olan 29 koduyla işveren tarafından feshedilebiliyor.

Kod-29'la işten atılan bir işçi tazminat ya da işsizlik maaşı alamıyor.

iştençıkarma.jpg
Kod-29 ile çok sayıda çalışanın işten çıkarılması tepkilere neden olmuştu / Fotoğraf: AA

 

Tepkiler üzerine değişikliğe gidildi

Bu maddenin kimi işverenlerce fırsata çevrildiğinin anlaşılması ve artan tepkiler üzerine SGK tarafından yayınlanan 1 Mart 2021 tarihli genelde ile Kod-29 kaldırılmış, halka ve iyi niyet kurallarına aykırılık halleri 9 ayrı kod ile yeniden düzenlendi.

Bu şekilde işveren tarafından işçinin tam olarak hangi nedenle işten çıkarıldığının SGK'ya bildirileceği belirtildi.

serkanyeni.jpg

​​​​​​​Avukat Serkan Bingöl / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

İşten çıkarmalarda yeni formül: "Geriye dönük iş sözleşmeleri yapıyorlar"

Ancak iş hukuku üzerine çalışan avukat Dr. Serkan Bingöl'ün Independent Türkçe'ye verdiği bilgiye göre işverenler işten çıkarmak istediği kişiler için yine yasanın etrafından dolanan bir yöntem buldu.

Bingöl, bu yöntemi şöyle anlattı:

23 Temmuz 2020 tarihinde yapılan değişiklikle yeni fesih hallerinin eklendiği belirtilmişti. Bunlardan en önemlisi, belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesidir. İşverenler bu dönemde, eski işçileri ile geriye dönük belirli süreli iş sözleşmeleri yapmakta, yeni aldıkları işçiler için ise işe girerken alternatifli (belirli süreli ve belirsiz süreli) sözleşmeleri yapmaktadırlar. İşçinin işten çıkarılacağı zaman da SGK'ya işten çıkış nedeni olarak, belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi anlamına gelen (05) kodunu bildirmektedirler. Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi, yasak kapsamında olmadığından, bu şekilde kanun dolanılmış olmaktadır.

Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izinde de yasaların etrafından dolanılıyor

Kısa çalışma ödeneği, 17 Mart tarihinde sonlanmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada zorunlu ücretsiz izin uygulamasının ve işten çıkarma yasağının süreceğini belirtmişti.

İş çevrelerinden gelen taleplerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı yeni açıklamada kısa çalışma ödeneğinin de nisan-mayıs-haziran aylarını kapsayacak şekilde uzatıldığını duyurdu.

Avukat Bingöl gerek kısa çalışma ödeneğinde gerekse zorunlu ücretsiz izin uygulamasında da kimi işverenlerin yasaların etrafından dolandığını öne sürdü.

ücret.jpg
Kısa çalışma ödeneğinde kimi işverenlerin aradaki farkı çalışanına ödemediği öne sürüldü / Fotoğraf: AA

 

"Aradaki farkı işçilere ödemiyorlar"

Bingöl, kısa çalışma ödeneğinde yaşanan suiistimali şöyle anlattı:

Bu dönemde bir kısım işverenler tarafından, işçiler için kısa çalışma ödeneği başvurusunda bulunulduğu, ancak işçilerin tam zamanlı olarak çalıştırılmaya devam edildiği görülmüştür. İşverenler, işçilere ödemeleri gereken gerçek ücretle, devlet tarafından ödenen kısa çalışma ödeneği arasındaki farkı işçilere ödemektedirler. Bu şekilde hem daha az ücret, hem de daha az sigorta primi ödemektedirler. Bazı işverenlerin ise, işçilere ücretlerini tam olarak ödedikleri, buna karşı işçilere devlet tarafından ödenen kısa çalışma ödeneklerini işçilerden iade aldıkları görülmektedir.

İşçinin alacağı ücreti nasıl eksik ödüyorlar?

Bingöl, kısa çalışma ödeneğini işçiden iade alan veya aradaki farkı işçiye ödeyen işverenin, bu yolla elde ettiği menfaati bir örnekle açıklamanın uygun olacağını belirterek şöyle konuştu:

Örneğin işçimizin brüt ücreti 4 bin lira olsun. Bu işçinin net ücreti 2.859,64 TL olmaktadır. Bu işçinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor olarak gösterilmesi halinde, devletten alacağı kısa çalışma ödeneği, brüt ücretinin yüzde 60'ı olan 2.381,79 TL olacaktır (Kısa çalışma ödeneğinden sadece damga vergisi kesilmektedir). Görüldüğü üzere işverenin, ayda net 2.859,64 TL ödeyeceği işçisine devletten 2.381,79 TL ödenmekte ve bu şekilde işveren, aradaki fark olan 477,85 TL'yi ödemektedir. Ayrıca, kısa çalışma ödeneği kadar ki kısım için sigorta primi ödemekten de kurtulmuş olmaktadır.

"İşçisini ücretsiz izinde gösterip sigorta prim ödemekten kurtuluyorlar"

Bingöl'ün verdiği bilgiye göre suiistimaller ücretsiz izin uygulamasında da yaşanıyor.

Zorunlu ücretsiz izne çıkarılanlara nakdi yardım yapıldığını hatırlatan Bingöl, bu noktada yaşanan suiistimali de şöyle anlattı:

Bu dönemde bazı işverenlerin, aynen kısa çalışma ödeneğinde olduğu gibi işçisini ücretsiz izinde göstermek suretiyle devletin yapmış olduğu nakdi destekle gerçek ücret arasındaki farkı işçiye ödediği görülmektedir. Bu sayede işveren, her ay 1.420,00 TL daha az ücret ödemekte, hem de bu rakam için sigorta primi ödemekten kurtulmaktadır.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU