Yargıtay Genel Kurulu: Cinsel saldırı suçu, kişi hürriyetinin de ihlali

Yargıtay Genel Kurulu, üniversite öğrencisi Z.’ye cinsel saldırıda bulunan sanık hakkında “kişi hak ve hürriyetinden yoksun bırakma” ve “yağma” suçlarından verilen beraat kararını bozdu, her iki suçtan cezaya hükmetti

Yargıtay Genel Kurulu cinsel saldırı suçunda hürriyeti yoksun bırakma suçundan da ceza verilmesi gerektiğine hükmetti, karar içtihat halini aldı / Fotoğraf: AA

Yargıtay Genel Kurulu, 26 yaşındaki üniversite öğrencisi Z.’ye cinsel saldırıda bulunan sanık Y. hakkında “kişi hak ve hürriyetinden yoksun bırakma” ve “yağma” suçlarından verilen beraat kararlarını bozdu, her iki suçtan cezaya hükmetti. Genel Kurul kararıyla içtihat halini alan karara konu olay iddiaya göre şöyle gelişti:

Sanık Z. olay gecesi cep telefonuyla konuşarak yürürken, sanık Y. tarafından önü kesildi. Z., Y.’nin elindeki cep telefonunu zorla alıp cebine koyduktan sonra yumruk atmaya başladı ve saçından tutarak 23 metre uzaklıktaki boş araziye sürükledi. Z.’nin saldırıdan hemen önce telefon ettiği erkek arkadaşının olay yerine gelmesi üzerine sanık kaçtı. Doktor muayenesinde Z.'nin vücudunun çeşitli bölgelerinde darp izi bulunduğu ve cinsel saldırıya uğradığı tespit edildi. Sanık yakalanıp tutuklandı.

Hürriyetten yoksun bırakmaya “açık hava” gerekçesiyle beraat

Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi sanığı 10 Şubat 2015 tarihinde “cinsel saldırı” suçundan mahkum ederken, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve “yağma” suçlarından beraat kararı verdi. Yerel mahkemenin iki suçtan beraat kararına şu gerekçe gösterildi:

“Olayın meydana geldiği yerin boş bir arazi olup, kapalı bir mekan olmadığı, bu itibarla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları oluşmadığı, ani gelişen olay nedeniyle sanığın mağdureye cinsel saldırıda bulunduktan sonra olay mahallini terk edip kaçtığı, ayrıca yağmaladığı iddia edilen telefonun kullanıldığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, boğuşma sırasına telefonu düşürmüş olabileceği, sanığın kastının tamamen cinsel saldırıda bulunmaya yönelik olduğu inancına varılmıştır.''

Yargıtay bozdu, yerel mahkeme direndi

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 5 Kasım 2015 tarihinde yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma ilamında şöyle denildi:

"Dosya kapsamına göre, sanığın olay gecesi yürüyerek evine gittiği sırada cep telefonuyla konuşmakta olan mağdurenin elinden zorla telefonunu alıp kapatarak cebine koymasının ardından, mağdureyi saçından tutup sürükleyerek boş araziye götürüp cinsel saldırıda bulunduğu sabit olduğu halde, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve geceleyin yağma’ suçlarından mahkumiyeti yerine, dosya kapsamına uygun olmayan yazılı gerekçelerle beraatına karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.”

“Yağma ve kişi hürriyetini ihlalinde duraksamaya yer yok”

Yerel mahkeme Yargıtay’ın bozma ilamına uymayıp kararında direnince dosya Yargıtay Genel Kurulu’na taşındı. Genel Kurul yerel mahkemenin “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve geceleyin yağma” suçlarından verdiği ve Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen direndiği beraat kararının bozulmasına, her iki suçtan hüküm kurulmasına karar verdi. Genel Kurul kararında özetle şöyle denildi:

“Katılanın aşamalarda istikrarlı şekilde, olay tarihinde saat 00.30 sıralarında evine yaya olarak giderken nişanlısı olan tanık .....ile telefonla konuştuğunu, bu esnada aracıyla kendisini takip eden sanığın yanına gelip, hiçbir şey söylemeden elindeki telefonu alarak cebine koyduğunu, ardından kendisine vurmaya başlayıp, saçından tutarak boş araziye doğru sürüklediğini ve burada cinsel saldırıda bulunduğunu beyan etmesi, adli raporlarda katılanın vücudunun muhtelif yerlerinde çok sayıda ekimoz ve sıyrık olduğunun tespit edilmesi kırmızı siyah çizgili bir çift spor ayakkabının ana yola 23 metre uzaklıktaki arazide bulunduğunun belirtilmesi, bireylerin hareket özgürlüğünü koruma altına alıp TCK'nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kamuya açık veya kapalı alanda işlenmesinin mümkün olması ve sanığın savunmalarının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğunun anlaşılması karşısında; sanığa atılı yağma suçunun sabit olduğu ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun ise unsurları itibariyle oluştuğu hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde kabul edilmelidir.”

Bu kararla birlikte yerel mahkeme sanığa olayla ilgili olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağma suçundan da kesin hüküm kuracak.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU