Spor yazarları Türkiye-Letonya maçını yorumladı... Çelikler: Normal bir takım topa sahip olmayı düşünür, biz topu Letonya'ya bıraktık, onlar da gol attı

Spor yazarları, Türkiye'nin 2022 Dünya Kupası Elemeleri'nde 3-3 berabere kaldığı Letonya maçını değerlendirdi

A Milli Futbol Takımı, 2022 Dünya Kupası Elemeleri G Grubu'nda 7 puanla liderliğini sürdürdü / Fotoğraf: AA

Türkiye, 2022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri G Grubu'ndaki üçüncü maçında sahasında konuk ettiği Letonya ile 3-3 berabere kaldı.

Karşılaşmada Türkiye'nin gollerini 2. dakikada Kenan Karaman, 33. dakikada Hakan Çalhanoğlu ve 52. dakikada Burak Yılmaz kaydetti.

Konuk Letonya'nın golleri ise 35. dakikada Savalnieks, 58. dakikada Uldrikis ve 79. dakikada Ikaunieks'ten geldi.

Alınan bu sonucun ardından puanını 7'ye yükselten Türkiye, liderliğini korurken, Letonya üçüncü maçlar sonundaki ilk puanını aldı.

Çelikler: Normal bir takım topa sahip olmayı düşünür, biz topu Letonya'ya bıraktık, onlar da gol attı

Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler, Türkiye'nin 2022 Dünya Kupası elemelerine Hollanda ve Norveç'i yenerek iyi başladığını hatırlatarak, "Letonya'yı tarihimizde ilk kez yenebilsek gerçek olamayacak kadar iyi bir başlangıç olacaktı. Lakin Letonya yine bize ters geldi" dedi.

Yazısında teknik direktör Şenol Güneş'in oyuncu tercihlerini de eleştiren Çelikler, şu ifadeleri kullandı:

Şenol Güneş'in anlamsız ve bence takımdan ayrı kendi başına bir futbol oynayan (Fenerbahçe'de de öyle) Caner Erkin ısrarı ile Umut Meraş'ın yerine giren bu sol bek ve Kaan yerine Ozan Kabak dışında değişikliğimiz yoktu Norveç maçındaki 11'den. Ama oyunumuz yoktu. Konsantre sorunumuz vardı belli ki. 

Türkiye'nin maçın ilk yarım saatinde 2 gol bulduğunu ve kötü oyuna rağmen bulunan 2 golü "Allah'un lütfu" olarak nitelendiren Çelikler, şu yorumu yaptı:

Yine de Hakan Çalhanoğlu ile 2'yi bulduk. Maç başladı golü attık, top oynamadan ikinciyi bulduk. Allah'ın lütfu. Normal bir takım ve hoca, top çevirmeyi, pas yapıp topa sahip olmayı düşünür. Ama biz topu Letonya'ya bıraktık. Onlar da gol attı. Golde arka direkte Caner adamını unutmuştu. 2. yarıya Letonya hücum girişimleri ile başladı. Yine top falan oynamıyorken Mert Müldür kendi kendine bir şeyler yapıp penaltı kazandırdı. 3-1 yaptık al sana bir Allah'ın lütfu daha. Caner yine takımla alakası olmayan, kendi başına oynayan bir oyuncu olduğunu kanıtlarcasına ofsaytı bozdu ve skor 3-2'ye geldi. 

"Enes milli takım oyuncusu değil"

Bu skorun ardından Şenol Güneş'in devreye bir kez daha girerek Hakan Çalhanoğlu'nun oyundan alınarak Caner Erkin'in sol öne geçirildiğini belirten Çelikler, şu görüşü paylaştı:

Umut sol bek Caner sol ön tam 3 maçtır deneniyor. Ne manası var? Hollanda'ya uygulanan bir şey Letonya'ya neden uygulanır? Ezber değişiklik çünkü. Yine Enes'in oyuna alınması gibi bir başka Ezber daha. Bu oyuncu milli takım oyuncusu değil. Cebelitarık'a gol atabilir mi emin değilim. Ama o maç da dahil en fazla hücum faul yapan santrafor olabilir.

Gültiken: Hollanda ve Norveç maçlarında yakaladığımız coşkuyu Letonya karşısında yitirmek çok üzücü

Sabah gazetesi yazarı Ali Gültiken, Türkiye'nin 3 gol attığı bir maçı elinden kaçırdığını ve ay-yıldızlıların Hollanda ve Norveç maçlarındaki savunma anlayışının Letonya karşısında sergilenemediğine dikkat çekti.

"Rakibi ciddiye alıp önemsediğimizde ve savunma anlayışımızı bu şekilde yaptığımızda iyi sonuçlar aldık" diyen Gültiken, şu yorumu yaptı:

Asıl önemli olan bu kadar ciddi bir organizasyonu oynarken bu kadar büyük bir avantajı kaybetmenin yaratacağı hasar. İnşallah kaybettiğimiz yalnızca iki puanla sınırlı kalır. Çünkü çok üzülürüz. Gerçekten Hollanda ve Norveç maçlarında yakaladığımız o coşkuyu Letonya karşısında kaybettiğimiz puanlarla yitirmek çok üzücü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bilgiç:  "Şimdi onlar düşünsün" diye arkamıza yaslandık ama...

Sabah gazetesi yazarı Gürcan Bilgiç, "En kolay görünen aslında en zordur" diyerek Türkiye'nin Letonya maçı öncesinde bu duyguda olması gerektiğinden söz ettiği yazısında şu görüşü savundu:

Üst üste iki rakibimizi birden devirince, birçok ilkin önüne geldik bu maçta. Bizim Çocuklar'a sadece kazanmanın dışında da yükler verdik ama ikinci dakikada onlar konuyu bitirdiler. Letonya gibi karakteristliği iyi kapanıp, hızlı hücumlarla saldırmak olan bir ekolün, tüm taktik planları sadece iki dakika sürdü. "Şimdi onlar düşünsün" diye arkamıza yaslandık ama "nasıl olsa kazandık" duygusunun takımı saracağını hesaplayamadık. İkinci golü atıp, maçı cebe koyduğumuzu zannettiğimizde golü yedik. Mert Müldür'ün tek kişilik şovuyla penaltıyı kazandık. Burak farkı iki yaptı ama rakibin dersini bizden daha iyi çalıştığını anladık yediğimiz ikinci golde...

"'Biz bitti demeden bitmez' faktörünü Letonya öğretti onlara"

Letonya'nın Türkiye karşısında oyun planından hiç kopmadığına dikkat çeken Bilgiç, şu değerlendirmeyi yaptı:

Herkesin bir kâbusu var, bizimki de Letonya galiba. Adamlar maç boyu 'görünmez adam' gibi sadece sahada oldukları sanılan, ancak planlarından vazgeçmeyen androidler gibiler. 'Bu da bize bir ders olsun' diyeceğiz ama yakıştıramıyorum bu takıma. Kapanacak rakibi açmak için erken gol lazımdı, bulduk. Umutlarını bitirmek için farkı ikiye çıkarmak gerekiyordu; yaptık. Yetiştiler bize ama üçüncüyü de attık. Avrupa Şampiyonası öncesinde aslında en acı dersi aldık. Çoktan öğrenmiş olmaları gereken, geçmişte onlardan öncekilerin çokça yaptığı, "Biz bitti demeden bitmez" faktörünü Letonya öğretti onlara.

Büyüka: Okyanusları aştık, boyumuzu aşmayan derede boğulduk

Milliyet gazetesi yazarı Şansal Büyüka, "Korktuğumuz başımıza geldi" dediği yazısında Türkiye'nin Hollanda ve Norveç maçlarını hatırlatarak, "Okyanusları aştık, boyumuzu aşmayan derede boğulduk. Nedir bu Letonya'dan çektiğimiz" sorusunu sorduğu yazısında görüşlerini şöyle aktardı:

Hollanda'ya, Norveç'e puanı kaybetsek canım yanmayacak. Üstelik daha başlangıçta attığımız golle, Letonya'nın duvar örme hazırlığını yerle bir ettik. Sonrasında golü atan Kenan'la, Yusuf'la, Burak'la, Hakan'la kaçırdık da kaçırdık... Grup maçlarına başlarken, '3 maçta 7 puana razı mısınız?' deseler zil çalar oynardık. Ama Hollanda, Norveç gibi grup liderliğinde iddialı iki takımı toplam 7 gol atıp yendikten sonra, ilk turu kendi sahamızda beraberlikle bitirmek bir 'burukluk' yarattı. Bu kadar umut bağladığımız Milli Takım, ne kadar etkisiz olursa olsun 3-1 öne geçtiği maçı 3-3'e getirmemeliydi...3 maçtaki 7 puana, atılan 10 gole ve yenilmezliğe rağmen canım sıkkın... Okyanusları aşıp, derede boğulduğumuz için...

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU