Vaka sayısının 40 binleri bulabileceği uyarısı yapan uzmanlar: Ekonomik şartların sağlandığı bir tam kapanma şart

Özellikle yüksek riskli illerde bir an önce giriş-çıkışların engellenmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ve Prof. Dr. Güner Sönmez; kongre, cenaze ve benzeri kalabalıkları ise "yanlış" ve "üzücü" buluyor

Kovid-19 ile ilgili şeffaflık indeksine (Covid Data Transparency Index- CDTI) göre, Türkiye 100 ülke arasında 97. sırada bulunuyor. Uzmanlar, vaka-hasta ayrımı gibi sonradan açıklanan durum ve başka faktörlerin, uluslararası arenada güven kaybına neden olduğunu ifade ediyor  / Fotoğraf: AA

Koronavirüs salgını hız kesmezken, dün akşam açıklanan tabloya göre vaka sayıları 29 bin 762'ye yükseldi. 

Virüs nedeniyle 146 kişi yaşamını yitirirken, ağır hasta sayısında da artış kaydedildi.

Toplum bağışıklığı için en az 50 milyon kişinin aşılanması gerektiği belirtilirken, şu ana kadar toplam uygulanan doz sayısı 14 milyon 115 binde kaldı.

İki doz aşı uygulatan kişi sayısı ise yaklaşık 4 milyon oldu.

Mevcut durumda günlük 300 bin civarında doz uygulanırken, bu sayı ile 2021'de salgının önünü almanın zor olduğunu belirten uzmanlara göre aşı tedarikinde çeşitlilik ve hız şart.

Salgının etkileri sürerken kongre ve cenaze gibi kalabalıkları bir araya getiren etkinliklere devam edilmesi ise tepki çekiyor.

Kovid-19 Bilim Kurulu'nun bugün saat 16.00'da toplanması ve sonrasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yazılı bir açıklama yapması bekleniyor.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ve Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez pandeminin gidişatını değerlendirdi.

Salgında açıklanan son vaka ve ölüm sayılarının yüksekliğine dikkati çeken uzmanlar, iller arası kısıtlamanın hemen getirilmesi gerektiğini, nisan ayında ise ekonomik koşulların sağlandığı bir tam kapanmanın şart olduğunu savundu.

"Aşılama çalışmalarında istenilen düzeye gelmiş değiliz"

Salgın bakımından Türkiye'nin çok ciddi ve tehlikeli bir dönemden geçtiği yorumunu yapan Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, olgu (vaka) sayılarının mart başındaki açılmayla beraber yükselmeye başladığını, bunun yansımalarının hasta sayısında ve ölümlerde artış şeklinde görüldüğünü, bilim insanları olarak özellikle şubat başından beri insan hareketliliğinin artmaması uyarısı yaptıklarını kaydetti.

Mevcut durumda İngiltere varyantının hakim suj olduğunu görüldüğünü ve bu varyantın normal virüse göre daha kolay ve çabuk bulaştığından, kalabalık ortamlarda bulunmanın ciddi risk teşkil ettiğini belirten Ertuğrul, aşılama çalışmalarında istenilen düzeye gelinmediğini savundu.

Nüfusunu aşılamayı tamamlamayı başaran İsrail örneğini de veren Bülent Ertuğrul, bu ülkenin neredeyse normalleşme sürecine girdiğine değinerek, Türkiye’nin aşı tedarikinde sorunlar yaşıyor olabileceğini, 2021 yılı için planlanan aşı üretiminin dünya nüfusuna yetmemesinin tehlikeye neden olduğuna dikkati çekti.

"Böyle devam ederse 30 bin-40 binli olgulara ulaşabiliriz"

65 yaş ve üzerindekilerin önemli bir bölümüne ikinci doz aşı uygulanırken, risk grubunda bulunanların (kalp, şeker hastalığı, bağışıklık yetmezliği) henüz aşılanmadığını belirten Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, "Böyle devam ederse 30 bin-40 binli olgulara ulaşabiliriz" ifadeleriyle, bir an önce ciddi karantina önlemlerinin alınacağı kapanmaya gidilmesi gerektiğini savundu.

"Nisan başında Türkiye genelinde kapanmaya gidilmesi gerektiğini düşünüyorum"

Polikliniklere başvuruların, hastanelerde yatan hasta sayılarının, yoğun bakıma yatışların ve ağır hasta sayılarının yükseldiğini belirten Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, nisan ayı başından itibaren üçüncü dalganın pik yapacağını savunarak, tam kapanma uyarısı yaptı:

Asemptomatik ve test yapılmayan kişilerin de göz önünde bulundurulmasıyla, Sağlık Bakanlığı tablosunda açıklanandan daha fazla hasta olduğunu bildiklerini kaydeden Bülent Ertuğrul, "Acil şekilde önlem alınmalı. Türkiye genelinde kapanmaya gidilmesi gerektiğini düşünüyorum ama bu kapanmanın olabilmesi için tüm sosyal ve ekonomik mağduriyetlerin karşılanması gerekiyor. Sonrasında da kademeli olarak, ilk sıraya eğitimi alan açılmanın başlaması gerekir" yorumunu yaptı.

Ertuğrul, hasta yükünün fazla olduğu yerlerde acil kapanmaya gidilmesi ve iller arası geçişlerin de sınırlandırılmasının da şart olduğunu savundu.

 

Prof. Dr. Bülent Ertuğrul Enfeksiyon Uzmanı Reyap.jpg
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul / Fotoğraf: Reyap

 

"Bu görüntüler bizim açımızdan hoş karşılanabilecek görüntüler değil"

Kalabalık etkinlikler, düğün, cenaze, kongre gibi toplumun tepkisini çeken görüntüleri de sorduğumuz Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, "Üzücü buluyorum, bu görüntüler bizim açımızdan hoş karşılanabilecek görüntüler değil ne yazık ki. Bu tür toplantılar, kongreler, cenaze törenleri büyük bir risk, mümkünse yapılmamalı. Kurallar kişilere, partilere göre değişmemeli, hem bireyler hem de kurumsal yapılar sorumluluğunu bilmeli. Bu kalabalıklar, hastanelere hasta yükü olarak geri dönüyor, o yükün belirli bir bölümü yaşamını yitiriyor' ifadelerini kullandı.

“Sorumsuzluk, aldırmazlık sürer, böyle giderse kayıplarımız artar”

Son olarak pandeminin birinci yılı geride kalırken, resmi rakamlara göre olgu (vaka) sayısının 3 milyonu aştığına dikkati çeken Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, "Ölen insan sayısı 30 bini aştı. Her 100 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından birini pandemi nedeniyle kaybettik demektir. İşin ciddiyetini gösteren bir sayı bu. Sorumsuzluk, aldırmazlık sürer, böyle giderse kayıplarımız artar" dedi.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"3-4 ay öncesine döndük"

Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez de nisan ayında tam kapanmaya gidilmesi gerektiğini savundu.

Vaka artışının yüzde 200'ü geçtiğini, ağır hasta sayısının yüzde 45 arttığını belirten Güner Sönmez, test pozitifliğinde yüzde 14'ün görüldüğünü, bu oranla 3-4 ay öncesine dönüldüğünü ifade ederken, harekete geçilmezse olgu sayısının 40 bine yükselebileceği uyarısını yaptı. 

"42 bine yakın mutant virüs görülmesi, vaka sayısı yüksekliğinde etkili"

Mutasyonun egemen hale geldiğini öne süren Prof. Dr. Güner Sönmez, 42 bine yakın mutant virüs görülmesinin de vaka yüksekliğinde etkili olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin dünyada vaka sıralamasında ilk 5'te yer aldığını belirten Güner Sönmez, vaka sayıları artışa geçtikten 20 gün sonra ölüm sayılarının da yükseldiğine dikkati çekti.

Normalleşme adımlarının atıldığı mart ayı başındaki 2-3 haftada, aktif vaka sayılarının hali hazırda artış trendinde olduğunu belirten Prof. Dr. Sönmez, bu durumun ölüm sayılarına yansımasının ise 15-20 günü bulduğuna dikkat çekti. Radyoloji Uzmanı Sönmez, ağır hasta sayısının artması nedeniyle, önümüzdeki aylarda vaka sayıları yarı yarıya düşse bile ölüm sayılarının yine yüksek seyredeceğini ifade etti.

"Toplumun bir kısmının kurallara uymaması, adaletsizlik yapıldığı duygusunu tetikliyor"

Sönmez, salgının önü alınamamasına ilişkin diğer nedenler arasında şehirler arası hareketlilik ve organizasyonların etkilerini de sıraladı.

Binlerce kişilik kongreleri "yanlış" bulan Güner Sönmez, şöyle konuştu:

Halkın gözü önünde cereyan eden cenazeler, kongreler var. Toplumun bir kısmının kurallara uymaması, adaletsizlik yapıldığı duygusunu tetikliyor. Bir diğer neden, haritada kırmızı ile gösterilen yüksek riskli iller ile komşu iller arasında seyahat kısıtlaması yapılmadı. Hareketliliğin önüne geçmek gerekirdi.

Prof. Dr. Güner Sönmez Twitter DrGunerSonmez.jpg
Prof. Dr. Güner Sönmez / Fotoğraf: Twitter / @DrGunerSonmez

 

"15 gün kapanmaya gidilmeli"

İvedilikle hareket edilmezse vaka sayılarının 30 bini geçeceği uyarısını yapan Sönmez, "Ekonomik şartların sağlandığı bir tam kapanma şart. Çalışan ile işveren desteklenerek 15 gün kapanmaya gidilmeli" şeklinde konuştu.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU