SpaceX'e karşı Amazon: Uzay interneti yarışında neredeyiz?

SpaceX CEO'su Elon Musk, Starlink'in en zorlu sorununun kullanıcı uydu terminalinin maliyetini düşürmek olduğunu söyledi

Bir SpaceX Falcon 9 roketi, 17 Şubat 2017'de Florida'daki uzay istasyonundan fırlatılmadan önce (Reuters)

SpaceX ve Amazon gökyüzünü binlerce uyduyla doldurarak yüksek hızlı interneti herkesin kullanımına sunmak istiyor.

SpaceX'in Starlink'i yörüngede binden fazla uyduya sahip ve ABD, Kanada ve Birleşik Krallık'ın belirli bölgelerinde internet hizmetinin beta testini yapıyor. Amazon'a bağlı Kuiper Systems henüz uydu göndermedi ama şirket 3 bin 200'den fazla uydu fırlatmayı planladığını belirtti.

Bu yeni uzay yarışının birçok faydası ve bazı olumsuz yanları bulunuyor. Şimdi bu konuları ele alalım.

Uydu internetinin faydaları

Seyrek nüfuslu bölgelerde geniş bant altyapısı kurmanın maliyeti aboneliklerden kâr elde etmek isteyen birçok internet servis sağlayıcısı (ISS) için çok yüksek. Bu nedenle ya bu müşteriler görmezden geliniyor ya da fiyatlar yükseltiliyor.

Bir geniş bant karşılaştırma sitesi olan BroadbandNow, 2020'de sadece ABD'de yüksek hızlı internet erişimi olmayan kişi sayısının 40 milyonun üzerinde olabileceğini bildirdi. İnternet erişimi eksikliği kırsal alanlarda ve yerlilere ait bölgelerde daha yüksek.

Pandemi sürecinde evden çalışmanın ve eğitimin bazen tek güvenli seçenek olduğu durumlarda oluşan dijital eşitsizlik, bazen güvenilir internet erişimi olmayanlar için sinir bozucu olmanın ötesinde. Bu durum tehlikeli olabilir.

Starlink ve Kuiper bu sorunu çözmeye yardımcı olabilir. PCMag verilerine göre Starlink'le yapılan ilk testler, birçok ABD kasabasında ortalama indirme hızlarının 70 Mbps civarında olduğunu ve bazı kullanıcıların 170 Mbps hıza ulaştığını gösteriyor. Şu anda Federal İletişim Komisyonu (FCC) 25 Mbps'nin üzerindeki herhangi bir internet bağlantısını "yüksek hızda" kabul ediyor. Ancak bazıları modern bir ev için bu hızın yetersiz olduğunu düşünüyor. Common Sense Media (çocuklar için güvenli teknoloji ve içerik üretilmesi amacıyla çalışan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş –ed.n.) dijital eşitsizliği gerçekten gidermek için gereken şeyin 100 Mbps'ye erişim sağlamak olduğunu belirtti.

Uydu takımyıldızı tam olarak faaliyete geçtikten sonra, Starlink müşterileri eğer paraları yetiyorsa teorik olarak nerede olurlarsa olsunlar istikrarlı ve hızlı internete bağlı kalabilecekler. Şu anda uydu anteninin maliyeti 499 dolar, aylık abonelik maliyeti de 99 dolar. Bu fiyatlar beta aşamasından sonra değişebilir.

Eğer değişmezse Starlink birçok insan için çok pahalı olacak. Federal İletişim Komisyonu'nun düşük gelirli evler için aylık 50 dolar internet aboneliği yardımını geçici olarak onaylamasına rağmen bu çok yüksek bir başlangıç yatırımı. Ayrıca Federal İletişim Komisyonu 35 eyalette yetersiz hizmet alan bölgelere internet hizmeti sağlaması için SpaceX'e 885 milyon dolar verdi ancak bunun fiyatlara nasıl yansıyacağı net değil.

SpaceX CEO'su Elon Musk, Starlink'in en zorlu sorununun kullanıcı uydu terminalinin maliyetini düşürmek olduğunu söyledi.

Kuiper'in fiyatı hakkında henüz bir detay yok.

Starlink beta uygulamasının geniş kapsama alanına rağmen, şirket var olan uydu takımyıldızlarını daha iyi hizmet sunabilmek adına genişletirken uygulama yalnızca belirli bölgelerdeki kişiler için kullanılabilir durumda. Buna rağmen SpaceX yatırımının neden işe yarayacağını anlamak kolay. Uydularıyla uzak bölgelere ve büyük şehirlere hizmet verebilir.

Kuiper'in internet takımyıldızının da dünyayı kapsayacağını biliyoruz ama nerede veya tam olarak ne zaman çalışmaya başlayacağına dair henüz bir detay yok.
 


Tüm bunlar nasıl çalışıyor?

Hem Starlink hem de Kuiper Systems benzer altyapılar için yaklaşık 10 milyar dolar harcamak istiyor. Sadece Starlink önden başladı.

Şimdi nasıl çalıştıklarını görelim. İlk olarak SpaceX ve Amazon yer istasyonları ilgili uydu ağlarıyla iletişim kuruyor.

SpaceX uydular arasında veri iletiminin sağlanması için lazer kullanımını test etti. Bu da geniş kapsama alanı için gereken yer istasyonu sayısını azaltıyor.

Sinyal daha sonra radyo dalgaları aracılığıyla uydulardan tüketicilere ışık hızında ulaşıyor (fiber optik kablolar ışığı kullanarak veri iletimi yaparken, bu sistem bunu ışık hızının kabaca yüzde 70'i hızla yapıyor). Kuiper de neredeyse aynı şekilde çalışacak.

HughesNet gibi daha eski şirketlerin uyduları yaklaşık 35 bin km yükseklikte çalışıyor. Starlink ve Kuiper uyduları 320 ila 640 km arasındaki daha düşük bir irtifada çalışmak üzere tasarlandı. Bu da Starlink'in daha az gecikmeyle daha yüksek indirme ve yükleme hızı sağlamasına olanak tanıyor.

Bu, Dish Network'ün (ABD'de bir uydu televizyonu şirketi –ed.n.) uydu televizyonu kurulumuna çok benziyor. Bağlanmak isteyen kişilerin çanaklarının gökyüzünü net bir şekilde görebildiğinden emin olmaları gerekiyor. Kötü havanın Dish TV'yi kesintiye uğrattığı bilinmesine rağmen şimdiye kadar Starlink kullanıcıları için yoğun karda bir sorun olmadı. Çünkü anten ve alıcı teknolojilerindeki gelişmelerin yanı sıra Starlink uydularıyla Dünya arasındaki fiziksel mesafe çok daha kısa.

Şu an neredeyiz?

Şu anda hâlâ SpaceX tek seferde 60 adet uyduyu düşük irtifalı dünya yörüngesine fırlatmaya devam ediyor ve ABD/Kanada sınırı çevresindeki kuzey enlemlerinde kapsama alanı oluşturmaya odaklanıyor.

Federal İletişim Komisyonu, şirkete yaklaşık 12 bin uydu fırlatma izni verdi. SpaceX CEO'su Elon Musk, ilerleyen 10 yıllarda 42 bin Starlink uydusu fırlatmayı hedefliyor.

Amazon'a gelince henüz Kuiper Systems herhangi bir uydu fırlatmadı. 3 bin 200 uydu fırlatmak gibi daha küçük bir hedefi var. Kuiper Systems, Starlink operasyonlarının eski başkan yardımcısı Rajeev Badyal tarafından yönetiliyor.

Uydu internet pazarında bir dalga yaratmaya çalışmış ve nihayetinde başarısız olmuş bir birkaç oyuncunun yanı sıra başka oyuncular da var. OneWeb isimli şirket Starlink'e benzer bir uydu interneti takımyıldızı oluşturuyor. İlk aşamadaki hedefi 2022'ye kadar 650 adet uydu fırlatmak olan şirketin şu anda yörüngede 104 adet uydusu var. OneWeb 2020'de iflas ilan etmişti fakat o zamandan beri toparlandı ve fırlatma faaliyetlerine devam etmeyi planlıyor. Diğer rakipler arasında her biri yalnızca birkaç düzine uydu fırlatmış olan Globalstar ve Iridium SSC yer alıyor.

Uydu interneti ile ilgili sorunlar

Genel anlamda 42 bin uydunun hiçbir soruna neden olmadığını hayal etmek zor. Alçak Dünya yörüngesindeki uydular diğer uydularla iletişim kurmaya çalışan yerdeki alıcı-verici cihazlarla karışabilir. Bu da OneWeb'in uydu interneti takımyıldızıyla ilgili birden fazla tarafın endişelenmesine neden olan bir sorun. Federal İletişim Komisyonu, Kuiper'e yeşil ışık yakma kararının bir parçası olarak bu karışma olasılığını azaltmak için şirketten tasarımlarını iyileştirmesini istedi.

Başka bir sorun şu: Daha yüksek yörüngelerdeki bazı uydular Dünya'nın atmosferine düşmez ve orada yanmaz. Arızalanırlarsa veya hasar görürlerse enkazları geniş çapta tahribatlara neden olabilir. SpaceX'in bazı uyduları düşmek için yeterince alçak olsa da diğerleri Dünya'nın etrafında dönen ölümcül çöp yığınları gibi süzülecek kadar yüksek.

Gökyüzünü çevreleyen çok sayıda parlak uydu, bilim insanları ve uzay misyonları için teleskop gözlemlerinin önüne geçebilir ve uzay aracını fırlatmayı olduğundan daha da zor hale getirebilir. Kesinlikle başka bir gezegene veya Ay'a giderken bir uyduya çarpmak istemezsiniz.

Tüm bu sorunlar güvenli ve çevre dostu olarak yönetilse bile fiyat hâlâ bir sorun. İnternet modern toplumda gerekli bir araç. Uydu internetinin kurulumu pahalı olsa da onu herkes için erişilebilir kılmak üzere çaba gösterilmesi gerekiyor. Aksi takdirde oluşan dijital eşitsizliğin kapatılması çok zor olacak.



* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

mashable.com/article

Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Delal Tüy

DAHA FAZLA HABER OKU