Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan bir babanın oğlu asker diğeri dağda

5 Mayıs tarihinden bu yana oğlu Yusuf’tan haber alamadığını dile getiren baba Begdaş, “Hacire Akar’ın oğluna kavuştuğunu duyunca buradaki evlat nöbetine katılmaya karar verdim. Umarım bir gün ben ve buradaki diğer anneler de evladına kavuşur" dedi

Fotoğraf: Independent Türkçe

Diyarbakır’da HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayıları her geçen gün artıyor. Oturma eylemi yapan aileler çocuklarını istiyor. Onlardan biri de Celil Begdaş. Acılı baba Begdaş’ın bir oğlu askerde, diğer oğlu dağda. Independent Türkçe’ye konuşan Begdaş, “İki oğlumun karşı karşıya gelmesinden endişe ediyorum. İki oğlum karşı karşıya gelirse bunun hesabını kim verecek” dedi. 

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019’da başlattığı oturma eylemi 568. gününde devam ediyor. Bugüne kadar 214 aile eyleme katılırken, 23 aile evladına kavuştu.  Diğer aileler ise evladına kavuşacak günü bekliyor. O ailelerden biri de Celil Begdaş. Acılı baba 17 yaşındaki oğlu Yusuf’un 5 Mayıs 2019 yılından bu yana kayıp olduğunu söylüyor. Evlat hasreti ile yanan Begdaş’ın Veysi adlı çocuğu 3 ay önce askere gitti. Çocukları için endişeli olan baba Begdaş duygularını Independent Türkçe’ye anlattı. 

"Oğlum bu binadan götürüldü"

5 Mayıs tarihinden bu yana oğlu Yusuf’tan haber alamadığını dile getiren baba Begdaş, “Hacire Akar’ın oğluna kavuştuğunu duyunca buradaki evlat nöbetine katılmaya karar verdim. Umarım bir gün ben ve buradaki diğer anneler de evladına kavuşur. Tüm çocuklarımız gelene kadar buradaki oturma eylemimiz sürecek. Benim oğlum, önünde nöbet tuttuğumuz bu binadan götürüldü, kimliği buradan çıktı” diye konuştu. 

 

"Allah sözü vermişti"

Oğlu Yusuf’un Ramazan’ın ilk gününde kayıp olduğunu dile getiren Begdaş, “Oğlum ailesine yardımcı olmak için çalışıyordu. Kayıp olduğu gün işe gitmediğini öğrendim. Bulamayınca önce çocuk şubeye başvurdum, belki bir kaza yapmıştır diye. Bütün hastanelere baktık bulamadık. Oğlumun mahalleden bir arkadaşı ‘milletvekilleri açlık grevine girecek, oda oraya gitti’ şeklinde bir söylemde bulundu. HDP il binasına geldim, kapıda tanıdık biri vardı. Yukarı çıktık, 3 çocuk vardı, Yusuf’un kamp için Hazar Gölü’ne gittiğini söyledi. Ben kapının önünde beklerken, meğer çocukları arka kapıdan götürmüşler. Bir milletvekili Allah için söz verdi, ‘Senin oğlun hastaysa ben onu getireceğim’ dedi. Benim oğlumun yeri belli, hani bana Allah sözü vermiştin, neden gidip getirmiyorsun” diye tepki gösterdi. 

 

Karşı karşıya gelirlerse ne olur

Oğlu Yusuf’un dağa gitmesi ile evde huzurun kalmadığını belirten Begdaş, “Büyük oğlum Veysi kardeşinden dolayı okulu bıraktı, psikolojisi bozulduğu için bende askere gönderdim. Onu zor durduruyorum, Allah’ın sabrı büyüktür diyorum. Geçen dağda olan oğlumun fotoğrafını gördü ve çok kötü oldu. Şimdi biri dağda biri askerde. Fark et karşı karşıya geldiler. 93 yılında bir baba ve oğlu Mardin Savur’da karşı karşıya geldi. Baba oğlunu öldürdü, sonra baba kafasına sıkarak hayatına son verdi. Bende çocuklarımın bu durumdan dolayı endişe duyuyorum. Benim endişem şu, bir oğlum askerde, diğeri dağda, bunlar karşı karşıya gelirse ne olur?. Bunun hesabını kim verir. Nasıl Allah’tan korkmazsınız, küçük çocukları kandırıp dağa götürürsünüz. Onlarda çocuklarını göndersinler inanalım. Söz onlar çocuklarını göndersin bende oğlumdan vazgeçerim. ” ifadelerini kullandı. 

"Artık Edi bese diyoruz"

Sorunun çözümünü istediklerini belirten Begdaş, “Bu sorunun çözümü belli, dağda olanlar silahını bıraksın. Evet eskiden Kürt sorunu vardı ve bundan dolayı insanlar dağa çıkıyordu. Ancak şimdi böyle bir sorun kalmadı. Bu coğrafyada acı çekmeyen aile yok. Başka acıların yaşanmaması için bu annelerin feryadına kulak verin, buradaki insanların suçu ne?. Gelin ne sorununuz varsa diyalogla çözün. Artık edi bese (Yeter artık) diyoruz” dedi. 

 

"23 aile evladına kavuştu"

Oturma eylemine katılan 23 ailenin çocuğuna kavuşması, yüreği evlat hasretiyle yanan ve bekleyişini sürdüren annelere moral oldu.

Anne Hacire Akar'ın 24 Ağustos 2019’da oğlu Mehmet'e kavuşmasının ardından Hatice Ceylan oğlu Cafer'e, Hüsniye Kaya kızı Mekiye'ye, babaanne Halime Kadran torunu İbrahim Halil Kadran'a, baba Metin Açan oğlu H. Açan'a, baba Nizamettin ve anne Aslıhan Eşrefoğlu oğulları Hüseyin'e, anne Gevriye Ayhan kızı Pelda'ya, baba Melik ve anne Melek Aslan oğlu Volkan'a, anne Muhteber Birlik oğlu Veysi'ye, anne Cahide Alkan oğlu Mehmet Emin'e, anne Şahize Altınkaynak kızı Halise'ye, engelli baba Cemal Ertaş oğlu Ramazan'a, anne Naime Dalmış kızı Tekoşin'e, teslim olan Haşim Açar tedavisinin sürdüğü hastanede babasına, anne Sever Fidan oğlu Tayfur'a, anne Gülşen Çetin oğlu Erdal'a, anne Meryem ve baba Fahrettin Akkuş evlatları Erkan'a, anne Perihan ve baba Fettah Kaya oğulları Cuma'ya, anne Safiye ve baba Mehmet Emin Coşkun oğulları İbrahim'e, anne Keziban ve baba Mehmet Yalçın kızları Yasmin'e, anne Gülüzar ve baba Sıdık Fidan oğulları Ferdi'ye, anne Güli ve baba Zeki Bal oğulları Yusuf'a kavuşmuştu.

DAHA FAZLA HABER OKU