IKB Parlamento Başkanı: Kadın siyasetçilerin omuzlarında ağır bir yük var

Faik, Parlamento’da kadının aile içindeki statüsünün yanı sıra cinsiyet dengesi, kadının işteki durumu, taciz sorunları gibi konularda ciddi tartışmalar ve istişareler yapıldığını söyledi

IKBY Parlamento Başkanı Revaz Faik (Şarku’l Avsat)

Irak Kürt Bölgesi Yönetimi (IKBY) Parlamento Başkanı Revaz Faik, kadın siyasetçilerin omuzlarında ağır bir yük olduğunu söyledi.

Faik, Şarku’l Avsat’a yaptığı özel açıklamada, “Parlamento Başkanı olsanız bile kadın olmak kolay değil, omuzlarımızda ağır bir yük var. Demokrasi mücadelemiz ve insan hakları kavramının pekiştirilmesinin yanı sıra kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak için mücadele etmek bizim sorumluluğumuz” dedi.

Revaz Faik, IKBY’deki politikacıların ikiye ayrıldığını dile getirerek, “Bunlardan ilki kadın hakları kavramları ve savunulmalarına inanıyor. İkincisi ise inanmıyor. Ancak inanmayanların hakimiyeti nedeniyle diğerleri bunun hakkında konuşmaya cesaret edemiyor. Bu nedenle, kadın haklarının sağlanması ve korunması konusunda toplumda hakim olan kavram ve kültürde bir değişiklik olması gerek. Ancak bunun yakın zamanda değişeceğine dair umutlu değilim. Çok çalışma ve mücadeleye ihtiyacı var. Biz de çalışma ve mücadelemize devam ediyoruz” dedi.

Bugün IKBY’deki Kürt kadınının durumunun eskiye göre, Irak’ın geri kalanı ve komşu ülkelerin çoğuna kıyasla daha iyi bir aşamada olduğunu söyleyen Faik, konuya şu ifadelerle devam etti;

“IKBY Parlamentosu tarafından kadın haklarıyla ilgili yasaların çıkarılmasına dair elde edilen başarılara rağmen, bölgede kadınların hala çeşitli sorunları ve çektiği çileler var. Kürt kadınları da, Ortadoğu’nun çoğu ülkesinde kadınların yaşadığı ekonomik, politik ve sosyal sorunlardan muzdarip. Ancak IKBY’deki kadınların bugünkü durumu ile 1991 Kürt ayaklanmasının başlangıcındaki durumlarını karşılaştırırsak, hiç durmayan Kürt kadın mücadelesi sayesinde bugün kendi hakları konusunda farkındalık ve bilgi açısından daha iyiler.”

Parlamento’nun kadın hakları alanındaki çalışmalarının stratejisine değinen Faik, göreve geldiği dönemin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle yaşanan sağlık ve ekonomi alanındaki sorunlarına ek olarak, Bağdat ile ilişkiler düzeyinde ve bölgedeki siyasi aktörler arasında siyasi kriz olduğu döneme denk geldiğini söyleyerek, “Bu nedenle, Parlamento’nun çalışmalarının büyük bir kısmı bu sorunları çözmeye odaklandı” dedi.

Kadın haklarının korunması ve sağlanması alanındaki eylem stratejilerinin ikiye ayrıldığını belirten Faik, “Bunlardan ilki Parlamento üyelerinin çabalarına ek olarak, Kadın Haklarını Savunma Komitesi aracılığıyla bölgedeki kurumların kadın hakları konusunda nasıl başa çıktıklarını izlemek. İkincisi ise, bölgedeki yasal yapıyı kadın hakları ve özgürlüğünün yasal garantileri açısından ele almaktır” diye konuştu.

IKBY Parlamentosu’nun, aile içi şiddete karşı kanunu yasalaştırmayı, Kişisel Statü Kanunu ve Ceza Kanunu’nu kadınların hakları ve özgürlükleriyle orantılı bir şekilde değiştirebildiğini vurgulayan Faik şöyle devam etti;

“Ancak kadın hak ve özgürlüklerini değerlendirmek için taciz sorunları, cinsiyet dengesini dikkate alma ve kadınların çalışma ortamında korunması gibi bir dizi modern kavram ve standart var. Yeni yasaların çıkarılması ve yürürlükteki bazı yasaların değiştirilmesi gerek. Bu temelde, Kadın Yüksek Kurulu tarafından temsil edilen hükümetteki yetkili makama resmi bir yazı gönderdik. Kadın örgütlerini de bu konudaki kanun değişikliği gibi önerilerini sunmaları konusunda bilgilendirdik. Nitekim, Kadınları Güçlendirme Örgütü’nden yasalar ve gözlemleri hakkında çok güzel bir rapor aldık ve bu çalışmalarımız sırasında dikkate alınacak.”

Parlamento’da kadının aile içindeki statüsünün yanı sıra cinsiyet dengesi, kadının işteki durumu, taciz sorunları gibi konularda ciddi tartışmalar ve istişareler yapıldığını bildiren Faik, “Ancak bu tartışmalar ve istişareler henüz yasa tasarısı haline gelmedi” diye konuştu.

IKBY bölgesinde kadınların hala ‘namus cinayetleri’ adı altında öldürüldüğünün altını çizen Faik, “Aile içi şiddet, diğer tüm toplumlar gibi farklı şekillerde bizim toplum yapımızın da bir parçasıdır. Bu olguyu yasalar çıkararak ele almak yeterli değil. Toplumda hakim olan kültürün değişmesine ve farkındalığa ihtiyaç var” dedi.

IKBY Parlamento Başkanı konuya ilişkin açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı;

“IKBY’de ‘namus temizleme suçlarına’ ilişkin bir yasa yok. Ceza Kanunu’nun 409. maddesi değiştirildi. Irak’ın geri kalanındaki kanunlardan farklı olarak cinayet suçu artık ‘namus temizleme’ bahanesiyle hafifletilmiyor. Ancak maalesef normal hayatta durum değişmedi. Namus temizleme suçları, kabile usulü veya şikayetlerin önlenmesi ya da kanıtların gizlenmesi yoluyla kanun dışı bir şekilde ele alınıyor ve konu bir şekilde kapatılıyor. Kanun değişikliği bir kazanım olmasına rağmen, gerçeği değiştirmedi. Hala devam eden bir utanç olan namus cinayetlerini bile azaltmadı. Bu sorunu çözmek için toplumsal ve siyasi bir iradeye ihtiyaç var.”

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat 

DAHA FAZLA HABER OKU