Dünya yazarı: Yerli aşı üretimi 2022’den önce mümkün görünmüyor

“Faz2 aşamasında olan aşılarda 2022’den önce üretime geçmenin söz konusu olmadığı belirtiliyor”

Yerli aşının 2021’in bahar aylarında kullanıma hazır hale geleceğine dair açıklamalar yapılmıştı / Fotoğraf: AA

2020’nin sonbaharından itibaren “Yerli aşı baharda hazır” haberleri çıktığını ve Türkiye’nin öne çıkan ilaç şirketlerinin yöneticilerinden sağlık yönetiminin en tepesine kadar birçok kişiden, yerli aşının 2021’in bahar aylarında kullanıma hazır hale geleceğine dair açıklamalar yapıldığını hatırlatan Dünya gazetesi yazarı Yasemin Salih, yerli aşının geliştirilmesi halinde bile üretiminin 2020’den önce mümkün görünmediğini yazdı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Neden Çin aşısında alınan inisiyatif yerli aşıda ve Türkiye’de üretimle ilgili alınmıyor”

 “Hayvan deneyi sürecini geçmiş yerli aşı projelerinin yöneticileri, süreçte tıkanmalar yaşandığını belirtmeye başladılar. Faz2 aşamasında olan aşılarda ise 2022’den önce üretime geçmenin söz konusu olmadığı belirtiliyor” diyen Salih, “Bunun yanında yurtdışıyla yapılan aşı üretimi anlaşmalarında da süreç yavaş işliyor. Rus Sputnik IV aşısının üretim anlaşması yapılmasına rağmen, sürecin yöneticileri bir gelişme olmadığını belirtiyorlar. Öte yandan BioNTech de henüz bir adım atmış değil. Sektörden, “Neden Çin aşısında alınan inisiyatif yerli aşıda ve Türkiye’de üretimle ilgili alınmıyor” soruları yükseliyor” diye yazdı.

Süreç neden ilerlemiyor?

Yerli koronavirüs aşısıyla ilgili öne çıkan ilaç şirketlerinden Koçak Farma, geçtiğimiz eylül ayında hayvan deneylerinin tamamlandığını, insan deneylerine başlamaya hazır olduklarını açıklamıştı.

Koçak Farma CEO’su Dr. Hakan Koçak, henüz insan deneylerine başlayamadıklarını ifade etti.

Koçak, bunun nedenini ise “Şu anda insan deneyleri için devletten onay bekliyoruz” diye açıkladı.

Koçak Farma, bir yandan kendi aşısını geliştirirken bir yandan da Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen ve şu anda Faz2 sürecinde olan koronavirüs aşısı için üretim anlaşması yapmıştı.

Dr. Hakan Koçak, “Kendi aşı projemiz için bekliyoruz. Biz Erciyes’in aşısına odaklandık” ifadelerini kullandı.

Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen aşının faz3 çalışmalarına nisan ayında geçilmesi planlanıyor.

Yasemin Salih, “Türkiye’de yerli aşı projelerinde çalışan onlarca bilim insanının paylaştığı sorun da çok farklı değil. Boğaziçi’nden Erciyes Üniversitesi’ne kadar projelerde yer alan akademisyenlerin ortak sesi, “Süreçte birçok bürokratik engelle karşılaşıyoruz. Bir yerlere geliniyor sonra tıkanıyoruz. Yerli aşı 2022’yi bulur” şeklinde yükseliyor” dedi.

Abdi İbrahim Acıbadem, Nobel de ODTÜ ile anlaştı

Öte yandan Türkiye’nin köklü ilaç şirketlerinin tesislerinde koronavirüs aşısı üretmeye yönelik girişimleri de devam ediyor.

BioNTech dahil olmak üzere yurtdışında birçok koronavirüs aşısı geliştiricisiyle dirsek temasında olan Abdi İbrahim, son olarak Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın liderliğindeki Acıbadem Üniversitesi ile üretim için anlaştı.

Nobel İlaç’ın da aynı şekilde ODTÜ ve Bilkent Üniversitelerindeki aşı geliştirme projeleri için üretici olarak anlaşma sağladığı belirtiliyor.

Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, “Ercüment Bey ile deneme üretimi yaptık. 3-4 bin doz aşıyı üretip kendilerine teslim ettik. Faz sonuçlarına göre sonrasına bakılacak. Faz3 için de anlaşma yaparsak, deneylerin sonuçlarına bakılarak bu aşıyı üretebiliriz” dedi.

Bunun yanında BionTech ile ilgili henüz bir gelişme sağlanmadığının da altını çizen Barut, birçok uluslararası firma ile görüşmelerinin sürdüğünü ifade etti.

Barut, “Bizim zaten aşı üretim iznimiz var. Onay çıktıktan sonra hemen üretime başlayabiliriz. Ben bunu bir hizmet olarak görüyorum ama şu andaki gidişata bakılınca 2022’den önce aşı üretimine başlayabileceğimizi düşünmüyorum” diye konuştu.

Prof. Dr. Şenol: Bilimde kişiler değil enstitüler desteklenmeli

Dünya yazarının Türkiye’de yerli aşı üretiminin neden yavaş kaldığıyla ilgili görüşlerini sorduğu Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, bunun bir süreç yönetimi olarak alınması gerektiğinin altını çizdi.

Şenol, “Aşı üretimi ilaca benzemez. Bir molekülü bulmakla pazara sunmak arasındaki süreç eksikliği, Türkiye’nin geç kalmasının nedenini ortaya koyuyor. Türkiye bilime yatırım yapmıyor, kişilere yatırım yapıyor” dedi.

Dünyadaki başarılı aşı projelerinin iyi incelenmesi gerektiğini vurgulayan Şenol şöyle devam etti:

Tarihte il kez bir aşı geliştirme süreci hızlı gitti. Çünkü dünyadaki bütün bilim insanları, enstitüler, ne kadar bilim insanı ve kuruluş varsa ellerindeki bilgileri bir araya getirdiler. Bakın BioNTech örneğinde, bir yanda Almanya’nın en önemli bilimsel kuruluşu var var, diğer yanda ekibinde mRNA’yı stabilize ettiği için Nobel ödülü almış bir bilim insanı bulunan Pfizer var. Yani bu işin arkasında çok önemli bir strateji söz konusu. Türkiye’de ise bilim insanları var ama ekipler yok. Türkiye’de aşı know-how’ının önemli kolu Hıfzısıhha Enstitüsü idi, kapatıldı. Yeniden aşı üreteceksek bir enstitü kurulmalı. Çünkü bu kişilerin desteklenmesiyle olmaz. İşbirliği, strateji lazım. Yani bu durumda yerli aşı 2022’de de pek mümkün görünmüyor.

 

Dünya, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU