Akşener: Hepinizle hesaplaşacağız; mücadeleden dönersem namussuzum, şerefsizim, namerdim

Akşener Erdoğan'a "Seni milletin huzurunda Allah'a şikayet ediyorum" diyerek seslendi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kendisine yönelik hakaret ve küfürler konusunda sert açıklamalarda bulundu. “Bugün olmazsa mahşerde hep birlikte Allah’ın huzurunda hesaplaşacağız sizinle” diyen İYİ Parti lideri, “Ölsem de, öldürülsem de, tehdit edilsem de, tek kişi kalsam da bu mücadeleden dönersem namussuzum, şerefsizim, namerdim” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada iktidara dış politika üzerinden yüklendi. Ankara ile Kahire ilişkileri için son günlerde dile getirilen olumlu mesajları değerlendiren Akşener, şunları söyledi:

Bugünlerde bir şeyler oluyor. Sayın Hulusi Akar çıktı, 'Mısır'la tarihi birçok değerimiz var önümüzdeki günlerde farklı gelişmeler olabilir' dedi. Ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü çıktı, 'Mısır ve diğer körfez ülkeleriyle bölgesel barış için yeni bir sayfa açılabilir' dedi. Şimdi ben de doğal olarak sizler adına soruyorum; Sayın Erdoğan, bu konuları bakan ve sözcüne açtırarak nabız mı yokluyorsun, Rabia'yı öksüz mü bırakıyorsun?


"Önce sorumluluk alacak özür dileyeceksin"

Mısır ile Türkiye arasında gerginlik olmasa Ankara’nın Doğu Akdeniz konusunda elinin daha güçlü olacağına dikkati çeken Akşener, şöyle konuştu:

Tarih tekerrür mü ediyor? Rabia'yı bu kez de Sisi'nin sofrasında mı bırakıyorsun? Sayın Erdoğan devlet böyle yönetilmez. Kişisel kaprislerinin bedelini bu millete ödetemezsin. Zikzaklarının bedelini Türkiye'ye ödetemezsin. Madem bu noktaya gelecektiniz, Türkiye'ye bunca kaybı niye yaşattınız? Hem ekonomik, hem ticari hem askeri alanda bunun hesabını kim verecek? 'Yeni sayfa açıyorum' diye işin içinden sıyrılamazsın. Önce sorumluluk alacak, milletimizden özür dileyeceksin.

Pakdemirli'ye istifa çağrısı

Akşener konuşmasında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye de yüklendi. Pakdemirli’nin istifa etmesi gerektiği görüşünü dile getiren Akşener, “Çiftçi ürettiğinin parasını 5,6 ay sonra alıyor ama TEDAŞ çiftçiye bir ayda fatura kesiyor. 15 günde ödemeyenin ise elektriği kesiliyor. Böyle idarecilik olmaz. Bunun adı zulümdür. Yabancı ülkelerin çiftçileri kalkınsın diye uğraşan ithalat sevdalısı Tarım Bakanı'nın tarıma verdiği tahribat ortada. Onu da affetmenin zamanı artık gelmedi mi? Seni affettim desen de çiftçi, köylü nefes alsa” şeklinde konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Sen top oynarken..."

Akşener, bir kesimin "İYİ Parti'nin PKK ile iş birliği yaptığı"na yönelik iddiaları dile getirdiğini kaydederek kouşmasında şunları söyledi:

Son dönemde hızla büyüdüğümüzü, milletimizin İYİ Parti'ye ilgisini gördükleri için akıllarınca yalanlarıyla yolumuzdan şaşırtacaklar. Sayın Erdoğan, sen giderken ben dönüyordum. Bu salondaki arkadaşlarımızın çoğunluğu sen top oynarken mücadele ediyordu. Şimdiye kadar önümüze çıkardığın her engeli aştık. Her tuzağı bozduk. Bundan da bileğimizin gücü, alnımızın akıyla çıkarız. Kurban olduğum Allah, yalanın, yalancının yanına kar bırakmıyor işte.

“Bana Fosforlu Cevriye dedi, ‘fahişe’yi kastetti”

Akşener, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a MHP üzerinden yüklendi ve şunları anlattı:

Geçen hafta, Fosforlu Meral diye bir tag çalışması yapıldı. Ama bu tag’ın nereden geldiğini, niçin geldiğini 5 yıl evvel yol yürüdüğümüz arkadaşlarımız bilirler. Sayın Bahçeli, Konya’dan üst kurul delegelerini çağırdı. Ve orada bana Fosforlu Cevriye dedi. Konyalı iki çok genç üst kurul üyesi, bunu tam da kastedildiği manada “Fahişe” olarak algıladılar ve ağlayarak bana geldiler. Ben onlara kastettikleri gibi olmadığını izah etmeye çalıştım. Sayın Bahçeli’nin, hepimizin geçmişte aile dediğimiz, ailemizi emanet etme konusunda tereddüt etmediğimiz, etmeyeceğimiz Sayın Bahçeli’nin o çok genç çocukların gözünde yerle bir olmasın diye Fosforlu Cevriye’nin fahişe olmadığını, sert eli sopalı bir kadın olduğunu söylemek zorunda kaldım. Ben onu korurken gelen giden herkese kahkahalar içinde bunu söyledi.

"Torunuma nesebi gayri sahih dedi"

Bahçeli’nin torunu için “nesebi gayri sahih” dediğini öne süren Akşener, şöyle devam etti:

Tam 1 yıl boyunca. Sonra sistem yürümeye başladı, 19 Haziran’da bir kongre yaptık biz. O kongreden sonra benim 9 aylık torunumu, hem de nikah şahidi olduğu oğlumun çocuğuna nesebi gayri sahih dedi. Sonra daha ilginç, Celal Adan isimli bugün Meclis Başkanvekili olan ve buradaki birçok insanın abisi sayılabilecek bu şahıs, döndü hepimize, bana, Koray Aydın’a, Sinan Oğan’a “nesebi gayri sahih” dedi. Yani bize sizin analarınız belli, babalarınız belli değil dedi. Burada bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Bu nasıl bir şuur altıdır, bu nasıl bir psikolojidir?

Büyükataman’a: Yaşam formu

MHP’li Adan’ı ifadeleri dolayısıyla mahkemeye verdiklerini dile getiren Akşener, şunları kaydetti:

Hakimler o ara el sıkışmışlardı, Sayın Erdoğan ile el sıkışmışlardı ve hakimler beraat verdiler. Bu devam etti. İsmet Büyükataman isimli bir yaşam formu başından itibaren bana Türk filmlerinden ki Sayın Bahçeli Türk filmlerine çok meraklıdır; kitap okumaz ama Türk filmlerine çok meraklıdır. Hep o tuhaf filmlerin, tuhaf kadın karakterlerinin isimlerini sıfat olarak kullandı. Bunlardan birisi Kınalı Yapıncak.

“Çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz ya?”

Allah’ım sen ne büyüksün, beni vesile kılıyorsun, keresti gibi adamların, erkek demeye midem kalkıyor, onların yüzünün ne iğrenç olduğunu, şuur altlarının ne kadar pis olduğunu ve her birinin ne kadar korkak olduğunu beni vesile kıldın. Sana şükürler olsun Allah’ım. Bu yaşam formlarının eşlerinin suratına nasıl baktığını merak ediyorum. Çocuğunun da eşini tanırım. Gelinlerinin yüzüne nasıl baktıklarını merak ediyorum. Çünkü herkesin anasına, babası belli değil, çocuklar doğurmuş iftirası atanların iğrençliğini yapanların gelinleri var, kızları var, eşleri var. Yahu çok samimi söylüyorum, kız ya da erkek hiçbir torunumu bu adamların yanına bırakamam korkarım, acaba ne yaparlar diye. Dolayısıyla kendi çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz siz ya?

Erdoğan'a: Seni milletin huzurunda Allah'a şikayet ediyorum

Sözlerinin devamında Erdoğan’a seslenen Akşener, şu ifadeleri kullandı:

İktidarında, zora düştüğünde yardım istediğin Meral Akşener’den, hapse girerken kimseler yanında yokken gece yarısı evinde uyandırılan Meral Akşener’e, damadının televizyonunda kocasını aldattı dendi, torununa dendi, bütün arkadaşlarına ve ona nesebi gayri sahih dendi. En son şehitlerin olduğu gün resmi olarak bütün teşkilat mensuplarının resmen katıldığı Fosforlu Meral dendi. Ve senin partinin trollleri, özellikle de başı örtülü resimler olan kadın trolleri buna destek verdi. Bugün ben sana bir şey diyemem. Ama seni önce eşine, sonra kızlarına, sonra gelinlerine ve sonra da bütün kadınlara şikayet ediyorum Sayın Erdoğan. Seni şikayet ediyorum. Madem Cumhurbaşkanısın, madem seçildin. Bu ülkede her kadının namusunun, şerefinin garantisi sensin. Garantisi sensin derken neyi kastediyorum? Hakimler, savcılar, kolluk güçleridir; ama sen destek verdin, trollerin destek verdi. Hepinizi Allah’a havale ediyorum. Bugün olmazsa mahşerde hep birlikte Allah’ın huzurunda hesaplaşacağız sizinle. Sayın Erdoğan, eğer inanıyorsan ki namaz kıldığına şahidim. Bir Müslüman kadına, daha doğrusu bir kadına bu manada namusu, şerefi üzerine iftira atmanın Kuran-ı Kerim’de hangi ayetlerle lanetlendiğini biliyorsun. Seni milletin huzurunda Allah’a şikayet ediyorum. Ama ölüm olsa da sonunda mücadele etmezsem namerdim. Ölsem de, öldürülsem de, tehdit edilsem de, tek kişi kalsam da bu mücadeleden dönersem namussuzum, şerefsizim, namerdim. Bu da bir Türk kadının, Müslüman Türk kadınının sözüdür, yemindir. Allah’ım sana and olsun ki dönersem namerdim. Hep birlikte göreceğiz.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU