Yeni yılda Çin mucizesi

Çin'in gerçek mucizesi istemek ve kendine inanmaktır

Fotoğraf: Xinhua

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, kadim takvimlerine göre başlayan yeni yıl kutlamalarının ortasında, yüz milyon vatandaşı yoksulluk sınırının altından kurtarmayı başarmalarının ardından ülkesinin yoksulluğa karşı kazandığı zaferini duyurdu.

Cinping, Çin Komünist Partisi'nin ve Çin halkının ortak çabalarıyla bu zaferin kazanıldığını söyledi.

Muhtemelen Cinping'in bu açıklamalarının ardından dünya çapında şu soru diller dolandı:

Dünyanın en büyük nüfusuna sahip olan bu ülke bunu nasıl başardı?

İngiliz nüfus bilimci ve iktisat teorisyeni Malthus yanılmış gibi görünüyor. Çünkü Çin'in nüfusu geometrik bir ilerlemeyle artarken dünya nüfusu aritmetik bir şekilde artıyor.

Cevap zamanla ilgili değil, yalnızca mevcut durumla ilgilidir. Çünkü Çin'in yükselişi ve izlediği reform ve açılım politikaları geçen yüzyılın yetmişli yıllarına kadar geri götürülebilir.

Çin bu sayede şimdiden kırsal bölgelerdeki 770 milyon insanı yoksulluktan kurtarmayı başardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çin, halihazırda yoksullukla mücadelede kendinden emin ve kademeli adımlar atıyor ve son sekiz yılda çalışmalarını daha da yoğunlaştırdı.

Nitekim Çin Devlet Başkanı, 2013 yılında Hunan Eyaleti'ne yaptığı bir teftiş gezisi sırasında yoksulluk yükünü hafifletmek amacıyla start düğmesine basmıştı.

Çin'in kalbinde patlak veren korona salgınına rağmen -oranlarda biraz düşüş olsa da- ülkedeki büyüme ve ilerleme süreci kesintiye uğramadı.

Çinliler, Batılı kapitalist çevrenin aksine ilerlemeyi sürdürdüler. Batılı kapitalist çevreler ise bu süreçte gelecek nesilleri de etkileyecek şekilde ağır kayıplar verdiler.


Çin'in ekonomik mucizesi ve insanların yoksulluk sınırının altından kurtarılması, bilimsel ve ekonomik kuralların yanı sıra liderleri ve halkı içeren Konfüçyüsçü toplum vizyonuna dayanmaktadır.

Bu vizyona göre her ne kadar görünüşte birtakım farklılıklar olsa da herkes bir bütün olarak görülmektedir.

Ayrıca burada, bir bütün olarak devletin yararı için olmasının yanı sıra kırsal ve kentsel nüfus arasındaki hatları koordine amaçlı bir düşünce de vardır.


Çin, yoksullukla mücadele etmek amacıyla dikkat çekici ekonomik önlemler aldı. Bu özellikle emeklilik reformu fikri ortaya çıktıktan sonra gerçekleşti.

Birkaç yıl öncesine kadar ülkede böyle bir şey yoktu ve bugün ise ülkede devlet yardımı olmayan yaşlı neredeyse bulunmuyor.

Çin hükümeti, şehirlerde genişleme ve yoksulluk dolayısıyla köyden kaçan kişileri dışarda bırakmamaya gayret etti. Bu milyonlarca kişiye daha fazla para kazanmaları için fırsat sundu.

Çin, batılı ülkenin aksine sosyolojik olarak genellikle 'sosyal koşullar merdiveninin tepesine çıkma hayallerine sahip insan grubu' olarak bilinen orta sınıfın konumunu yükseltmeyi başardı.

Çin'in 400 milyon kişiyi bulan çağdaş bir orta sınıf oluşturmada çok başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Bu insanlar, eğitim sürecini hızlandırıyor ve ülke içindeki fabrikalar için yaratıcı kadrolar temin ediyorlar.

Böylece ABD yahut Avrupalı bir güce buradan ihraç yapılabiliyor.


Çin'in milyonlarca çiftçiyi endüstriyel sektöre transfer etmekteki başarısı, dikkat çekilmesi gereken bir başka husustur.

Bugün küresel pazarlara bakanlar, bu pazarların çeşitli kalite ve fiyatlardaki Çin ürünleri ile dolu olduğunu görecektir.

Çin'in, ihtiyaçlarını tespit etmek amacıyla 'satın alma gücü olan devletlerin başkentlerine bazen açıkça bazen de gizlice ticari misyonlar gönderdiği' bir sır değil.

Bu, Çin'i parasal anlamda caydırıcı bir güç yaptı ve kredi vermesini sağladı. Ayrıca bunu yaparken meseleyi insan hakları, demokratikleşme ve diğer koşullarla ilişkilendirmedi.

Dolayısıyla, Afrika başta olmak üzere gelişmekte olan dünyaya giden yolunu böylece döşemiş oldu.


Bu, Çin'in tarım sektörünü ihmal ettiği anlamına geliyor mu?

Böyle bir şey şimdiye kadar olmadı ve olmayacak. Çünkü Çin, gıda konusunun ulusal güvenliği temsil ettiğini biliyor ve bu nedenle son zamanlarda -özellikle de yapay yağmur fikri gibi- küresel iklimle flört edebileceği deneyler yaptığını okuyoruz.

Çin, böyle bir durumda milyonlarca dönümlük araziyi ekebilir ve insanlarının yaşamı için gerekli olan mahsulleri elde edebilir.

Çin'in üniversite eğitimine verdiği önem, yaratıcı inovasyon ekonomisi dünyasına girişinde ve ardından yeni meslekler yaratmada ve yeni finansal gelirlerin temininde önemli bir rol oynadı.

Nitekim okuyanlar mağlup olmazlar. Çünkü bilgi ve marifet hiç kuşkusuz gelişme ve ilerleme yoludur.

Çin'in gerçek mucizesi istemek ve kendine inanmaktır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU