Sergen Yalçın'ın "Sürekli yerde yatıyorlar" sözü tartışmanın fitilini ateşledi: "Emek hırsızlığı"mı yoksa "futbol oyun kuralları" içinde mi?

Türkiye'deki maçlarda futbolcuların sık sık kendini yere bırakması Sergen Yalçın'ın sözlerinin ardından tartışılıyor. Teknik direktör Raşit Çetiner, yazar Tanıl Bora ve FIFA kokartlı eski hakem Selçuk Dereli, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Süper Lig'deki oyuncuların kendilerini sık sık yere bırakması tartışılıyor / Fotoğraf: Reuters

Süper Lig'in 23. haftasında Beşiktaş'ın deplasmanda Antalyaspor ile 1-1 berabere kaldığı maçın ardından Sergen Yalçın'ın oyuncuların saha içindeki davranışlarıyla ilgili söylediği sözler tartışma yarattı. 

Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında maç içindeki pozisyonlar sonrası yerde yatan oyuncuları eleştiren Yalçın, şu sözlerle tartışmanın fitilini ateşledi:

Yarım pozisyona girmeyen takımdan gol yedik, sürekli yerden kalkmayan oyuncular. Futbol bu değil. Bu oyun böyle oynanmıyor, bence böyle oynanmamalı... Savaşacağız! Çok sinirliyim, kusura bakmayın. Bu böyle devam etmeyecek. Sürekli yerde yatıyorlar. Öldü zannedersin ama ayağa kalkıyor. Bu oyunla 1 puan aldın ne oldu? Kalecimiz terlemedi. Bu şekilde nasıl kazanacağız? Geçen maç 20 dakika oyun oynanmadı.

Antalyaspor ise Yalçın'ın sözlerine fotoğrafla cevap verdi. 

Kırmızı-beyazlı kulübün Twitter hesabından yüzüne darbe alan Hakan Özmert'in fotoğrafı paylaşılarak, "Keyfimizden yerde yatıyoruz" notu eklendi.

 

 

Türkiye'de topun oyunda kalma süresi, oyuncuların ikili mücadeleler sonrası yerde kalması tartışmaları yeni değil. 

Daha önce Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ile bir dönem Konyaspor'u çalıştıran ve şu an Başakşehir'de kariyerine devam eden Aykut Kocaman da bu yönde eleştirilerde bulunmuştu.

Süper Lig'in ilk yarısındaki Kasımpaşa maçının ardından konuşan Terim, kendi takımının sahada oynamak istediğini belirterek, "Türk futbolunda düşen kalkmıyor. Diğer ligleri seyrediyoruz, neredeyse oyun durmuyor, kimse yatmıyor, kimse kafasına darbe geldiğinde belini tutmuyor, kimse ayağına darbe gelirse kaşını göstermiyor. Oyuncularıma her zaman 'Yatan oyuncu istemiyorum, yalandan bağıran oyuncu istemiyorum, oynayın' diyorum. Zaman zaman ağır hareket edilmesini anlayışla karşılayabilirim ama buna müsaade etmeyecek olan ben değilim, hakemdir..." eleştirisinde bulunmuştu. 

Konyaspor'u çalıştırdığı dönemde Yeni Malatyaspor ile 1-1 berabere kaldıkları maçın ardından konuşan Kocaman ise, şu sözlerle yerde yatan oyuncuları eleştirmişti:

Her pozisyonda yerden kalkmayan oyuncular. Temas varken de, yokken de bizim oyuncularımıza kart aldırmak için çalıştılar. Ben oyuncularıma 'Oyun içinde tabii ki birtakım aldatmalar olacak, çalım atmalar, taktikler geliştirmek olacak, ama bunlar meşru hareketler olacak. Meşru hareketler dışında hiçbir şey yapmayın' diyorum. Ancak bu bizim oyuncunun yüzüne temas gelince ve kendini yere atmayınca rakibin işine geliyor. Rakip aynı şeyi yaptığında kart zinciri içine giriyorsun. Yerlerde yatmalar hoş değil. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Yerde yatan oyuncular ve hakemlerin buna müsaade etmesiyle ilgili yapılan eleştirilerle ilgili hakem camiasının patronu MHK Başkanı Serdar Tatlı da katılmıştı.

Söz konusu dönemde Milliyet gazetesine açıklamalarda bulunan Tatlı, şu yanıtı vermişti:

Bu zaman geçirme, ya da oyunu soğutma konusu önlenecekse önce futbolcu ve teknik direktörlerden başlayacak. Hakemler de buna katkı sağlayacak. Yani tek başına hakemle bu işler düzelmez. İyi futbol oynanmış, ya da oynanmamış, kimsenin umurunda değil. Skor tabelası onlar için önemli. Herkes puana bakıyor, öne geçtikten sonra zamana oynuyorlar. İşin özeti; hakem sahada adil olacak, futbolcular ve teknik adamlar buna yardım sağlayacaklar. Oyunun akışına ve güzelleşmesine destek verecekler.

Süper Lig'in gündemindeki bu konu yazılı ve görsel medya da tartışıldığı gibi sosyal medyada da sıkça konuşuldu.

Kimileri bu hareketlerle ilgili "futbol oyun kuralları içinde" yorumunu yaparken, bazıları "Emek hırsızlığı" olarak nitelendirdi.

Türk futbolunda dönem dönem ayyuka çıkan oyuncuların kendini yere atarak hakemi ve rakibi aldatmaya yönelik hareketleri teknik direktör Raşit Çetiner, yazar Tanıl Bora ve FIFA kokartlı eski hakem Selçuk Dereli, Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

 

Raşit Çetiner-İHA.jpg

Raşit Çetiner / Fotoğraf: İHA

 

Çetiner: Emek hırsızlığı eleştirilerine katılmıyorum, ahlaki değerlerle ilgili bir eksiklik olabilir

Teknik direktör Raşit Çetiner, Sergen Yalçın ve Fatih Terim gibi isimlerin eleştirdiği bu durumu, çalıştıkları takımlardaki hedefleriyle orantılı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

Her ikisi de güçlü takımların, yıllardır şampiyon olan ve şampiyonluk peşinde koşan, apoletleri kuvvetli takımları çalıştırıyorlar. Rakipleri de onlardan puan almak için ya da biraz nefes alabilmek için bu yolu deniyorlar. Oyunun hızını biraz düşürebilmek de burada etkili. Onlar da haklı olarak bu tip şeylere tenezzül edilmemesi, futbolun oynanması ve topun sahada kalması için bu yönde eleştiri yapıyorlar. 

Süper Lig'de özellikle son zamanlarda bu konunun çok fazla gündeme geldiğini belirten Çetiner, "Bunu devamlı yapan bazı takımlar var. Şimdi moda oldu zaten. İşler biraz iyi gidince, maçın sonu da yaklaşmışsa o aralarda yere yatıyorlar. Oyunun hızını kesip tempoyu düşürmeye çalışıyorlar ve bu çok etik olmuyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Oyuncuların yaptıkları bu eylemlere "oyun kuralları içinde" bakılması gerektiğini dile getiren Çetiner, "Emek hırsızlığı diyorlar ama bu çok acımasız bir söz. Emek hırsızlığı eleştirilerine katılmıyorum ama ahlaki değerlerle ilgili bir eksiklik olabilir. Burada gerçekten sakatlanan oyuncular oluyor. Futbol eskiden oynandığı gibi oynanmıyor. Farkındasınızdır bir de oynatmama üzerine bir sistem çıktı. Oyun çok kısa alanlarda sıkışıyor ve daha agresif oynanıyor. Bu olaylara çok rastlamaya başladık çünkü artık puan aslanın ağzında. Herkes o puanı almak için ne kadar yol varsa deniyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Yeni çıkan futbol ayakkabılarının ince olduğunu ve bu nedenle oyuncuların acı eşiğinin yüksek olabileceğini söyleyen Çetiner, şu ifadeleri kullandı:

Bu yeni çıkan futbol ayakkabıları var aynı kağıt gibi! Oyuncular bununla temas aldığı zaman çok büyük acılar yaşıyorlar. Bu durum biraz ondan da olabilir. Çünkü bizim zamanımızda ayakkabılarımız kalındı. Bastıkları zaman bile hissetmezdik. Şimdi hafif dokunduğu zaman oyuncuların canı çok yanıyor. 

 

Tanıl Bora-Twitter.jpg
Tanıl Bora

 

Tanıl Bora: Futbol yönetimimizin adaletten, öngörülebilirlikten uzaklığıyla gayet uyumlu görünüyor

"Çizgi açığı", "Kârhanede Romantizm", "Medeniyet Kaybı" gibi kitaplarının yazarı Tanıl Bora, Türkiye'de oyuncuların maç sırasında sık sık kendini yere bırakmaları, hakemleri ve rakipleri aldatmaya yönelik hareketleri için "Futbol ortamımızın, futbol düzenimizin, futbol yönetimimizin adaletten, öngörülebilirlikten, ilkelilikten, şeffaflıktan uzaklığıyla gayet uyumlu görünüyor bana oyuncuların bu hilebazlığı" ifadelerini kullandı. 

Selçuk Dereli: Bugün sen rakibinin ekmeğini çalarsan, yarın o da senin emeğini çalabilir

Oyuncuların bu yöndeki davranışlarına tepki gösteren Fatih Terim ve Sergen Yalçın'ın şampiyonluk hedefiyle yola çıkmış takımların hocaları olması nedeniyle bu eleştirileri yapmalarını normal karşılayan FIFA kokartlı eski hakem Selçuk Dereli, şu görüşü paylaştı:

Kendilerine karşı katı savunma yapan, yere yatarak vakit geçirmeye çalışan oyuncuları eleştiriyorlar. Bunu yaparken de biraz futbolu güzelleştirmelerini bekliyorlar ama bu çok zor. Dün Ersun Yanal da dedi ya, 'Bize diyorlar ki, al sana gömleklik kumaş, bundan palto dik', onların da ellerindeki imkanlar bu. Aslında çoğu 'Bir puan iyidir, 3 puan olursa ballı börek' diye bakıyorlar. 

"Özellikle bazı futbolcular, 'Benim' diyen aktörlere taş çıkarırcasına rol yapıyor"

Türkiye'de bu eleştirilerin geçmişte olduğunu, bugün yapıldığını ve gelecekte de olacağını belirten Dereli, "Bitmez, bitmeyecektir. Türk futbolunda özellikle bazı futbolcular, benim diyen aktörlere taş çıkarırcasına rol yapıyorlar. Düşünün Marcao, Epueranu'nun kafasına eliyle temas ediyor, ama o yüzünü tutuyor. Öyle abartıyorlar ki. Mesela dün akşamki maçta Cyle Larin. Yanaktan makas alma gibi bir hareket var ama sanki hastaneye kaldırılması gerekir gibi kendini yere bırakıyor. Bu kadar abartmaya gerek yok. Hocaların söylemlerinde haklılık payları var" şeklinde konuştu. 

 

Selçuk Dereli-İHA.jpg
Selçuk Dereli / Fotoğraf: İHA

 

Hakemlerin özellikle el, kol, dirsek kullanılan pozisyonlarda kart gösterdikleri için bunu kötü niyetli kullanmaya çalışan birçok futbolcu olduğunu dile getiren Dereli, "Yanlış tavırlar içinde bulunuyorlar. Hakemler de buna tedbir almalı. Aslında hakem görevini yapsa bu tartışmalar olmayacak ama görevini yapamayınca bu tartışmalar bitmiyor. Ne yazık ki Türkiye'de bu kadroyla bu tartışmalar bitmeyecek. Hakemlikte liyakat ön plana çıkarılmadığı müddetçe bu durum değişmeyecektir. Yazık! Türk hakemliğinde çok ciddi anlamda bir devrime ihtiyaç var" değerlendirmesinde bulundu. 

"Bugün rakibinin ekmeğini çalarsan, yarın o da senin emeğini çalabilir"

Türk futbolunda düzelmesi gerekenin sadece hakemler olmadığını ve bu tartışmaların herkesin farkında olduğunu aktaran Dereli, "Herkes biliyor ama kimse dile getirmiyor. Belki birilerinden korkup çekiniyorlar ama bunu konuşmak gerekiyor. Konuşalım ki futbolumuz ilerlesin" önerisinde bulundu. 

Hakemlere birçok konuda olduğu gibi bu konuyla ilgili de eğitimler verildiğini aktaran Dereli, şunları söyledi:

Bu biraz da ülkelerin gelişmişlik, eğitim ve kültür seviyesiyle ilgili bir durum. Avrupa'da İngiltere'de, Fransa'da hakemle oynayan futbolcu görmüyorum çünkü güven var orada. Bizde hakem güvensiz. Bu güvensizliği yaratan etkenler de var tabi. Bu sorunu ortadan kaldırmak lazım. Ben Avrupa'da maça çıktığımda çok rahat, tartışmalar olmadan maç yönetiyordum. Diğer hakem arkadaşlar da aynı. Bakın mesela Cüneyt Çakır... Türkiye Ligi'nde kafası rahat değil ve rahat maç yönetemiyor. 

"Bazı futbolculara sahadaki davranışlarından dolayı film teklifleri gelebilir" diyen Dereli, sözlerini şöyle noktaladı:

Bu yaptıklarından uzaklaşmaları lazım. Bugün sen rakibinin ekmeğini çalarsan, yarın o da senin emeğini çalabilir. Burada hocalara önemli görev düşüyor. 
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU