Eski YÖK Başkanı Özcan: Önceki rektör atama sistemi üniversitelerde huzur bırakmıyordu şimdi ise "biate" dayalı bir sistem yürürlükte

Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atanması tartışmaları da beraberinde getirdi. Eski YÖK Başkanı Özcan'a göre, tartışmalar liyakat öncelenmediği için çıkıyor

Özcan, 2007-2011 arasında YÖK Başkanlığı yaptı / Fotoğraf: AA

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne AK Parti'nin eski milletvekili aday adaylarından Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanması tartışmaları beraberinde getirdi. 

Çok sayıda Boğaziçili öğrenci ve akademisyen atamaya tepki gösteriyor. 

Daha önce üniversitelerde yapılan seçimlerle belirlenen adaylar YÖK tarafından 3'e düşürülüyor ve cumhurbaşkanı bu liste içinden birini rektör olarak atıyordu.

Ancak bu sistem 2016'da yayımlanan bir Kanun Hükmündeki Kararname ile değişti.

O tarihten sonra seçimler kaldırıldı ve rektörler cumhurbaşkanı tarafından direkt olarak belirlenmeye başladı.

"Eski sistemde üniversitelerin de YÖK'ün de iradesi yoktu"

Eski Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, rektörlerin seçimle belirlendiği sistemin de şimdiki durumun da kötü olduğu görüşünde. 

Önceki sistemde, seçime giren 6 adayın isminin YÖK'e gönderildiğini, kurumun bu sayıyı 3'e düşürdüğünü, cumhurbaşkanının ise 3 isim arasından birini rektör olarak atadığını hatırlatan Özcan, ''Bu durum mantıksızdı, antidemokratikti. Üniversitenin iradesi kayboluyordu. Nihai kararı cumhurbaşkanı verdiği için YÖK'ün de bir iradesi yoktu'' şeklinde konuştu. 

"Rektör, üniversite içinden atanmalıydı"

''Bir manası olmayan seçim sistemi en büyük zararı üniversitelere veriyordu'' diyen Özcan, ''Şimdi demokratik olarak nitelendiren o seçimler üniversitede huzur bırakmıyordu” dedi. 

Şu anda yürürlükte olan rektör atama sisteminde liyakatin değil "biatin" esas alındığını vurgulayan Özcan, "Bu durum Boğaziçi Üniversitesi meselesinde daha çok öne çıktı. Üniversite içinde rektörlük yapabilecek ehil isimler var. Aslolan onlar arasından seçilmesiydi. Başka bir üniversitenin, üstelik milletvekili adayı olmuş birinin seçilmesi, ‘liyakat-biat’ tartışmasını öne çıkardı'' ifadelerini kullandı.

''AK Parti içinde ehil insanlar var ama onlar atanmıyor''

"Karşımızda, istenmediği bir üniversitede rektörlük yapmak zorunda bırakılan bir isim var" diyen Özcan şunları söyledi:

''AK Parti’nin içinde böyle makamları hak eden çok isim var. Kendi alanlarında o kadar ehiller ki, inanamazsınız. Ama cumhurbaşkanımız o isimler arasından değil de kendine daha çok biat edenler arasından seçim yapıyor. Bunu AK Parti de hak etmiyor. Bunun bir örneğini Ankara Üniversitesi Rektörünün atanması sırasında gördük. Atamanın ardından çok büyük tartışmalar çıkmadı. Çünkü oraya atanan arkadaş bunu hak ediyordu. Boğaziçi’nde de liyakate dayalı bir atama yapılsaydı sorun olmazdı.''


 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU