İran'ın açıklamaları Lübnan siyasetinde tepkiyle karşılandı

Hükümeti kurmakla görevli Saad Hariri de medya danışmanı Hüseyin Vech’in tweetini yeniden yayınlayarak, Hacı Zade’ye yanıt verdi

Geçen cumartesi günü Lübnan- İsrail sınırında Kasım Süleymani’nin fotoğrafının olduğu bir bayrağın önündeki Hizbullah mensupları (Reuters)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Hava Kuvvetleri Komutanı Ali Hacı Zade’nin, “Gazze ve Lübnan’ın füze yeteneklerinin İsrail’le mücadelede ön hatta olduğu” yönündeki açıklamaları, Lübnan kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn da twitter üzerinden yaptığı  açıklamada, “Lübnanlıların ülkelerinin bağımsızlığını, sınırları üzerindeki egemenliğini, topraklarını ve karar alma özgürlüğünü korumada hiçbir ortağı olmadığını” vurguladı.

Bu tavır da (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP) başta olmak üzere bazı partilerin eleştirilerine yol açtı.

DMO Komutanı Zade, geçen cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Gazze ve Lübnan’ın sahip olduğu tüm füze kabiliyetlerinin İran tarafından desteklendiğini ve İsrail’le mücadelede ön hatta olduğunu” belirtmişti. Direniş ekseninin yeteneklerinin artık on yıl önceki gibi olmadığını ve bugün Filistinlilerin taş atmak yerine roket fırlattığını söyleyen Ali Hacı Zade, “İsrail semalarında Suriye, Lübnan ve Filistin arasında bir çapraz ateş var” dedi. İranlı Komutan, rejim lideri Ali Hamaney’den, İran’a karşı olası bir suç olması halinde, Hayfa ve Tel Aviv’i yerle bir etmek için genel emre sahibiz. Son yıllarda bunu yapabilmek için çalıştık” dedi.

Hükümeti kurmakla görevli Saad Hariri de medya danışmanı Hüseyin Vech’in tweetini yeniden yayınlayarak, Hacı Zade’ye yanıt verdi. Açıklamada, “Bazı İranlı yetkililer, Lübnan’ı İran’ın eyaleti olarak ele almakta ısrar ediyor. Lübnan halkını, İran rejiminin uluslararası toplumla açık savaşlarına dahil etmeye çalışıyorlar. Lübnan, İran’ın mücadelesinde ön cephede değildir ve olmayacaktır” ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca, “Lübnanlılar, İran rejimi için hiçbir bedel ödemeyecek. Lübnan, Arap Birliği’nin tüzüğüne bağlı bir Arap ülkesidir ve egemen, özgür ve bağımsızdır” denildi.

Aynı şekilde eski Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman da “Devrim Muhafızları’nın ‘Hizbullah’ın füzelerinin ilk savunma hattı olduğu’ yönündeki ifadeleri, gelecek hükümetin, ilk görev olarak ülkenin genel politikasını Anayasanın 65’inci maddesinde öngörüldüğü üzere belirleme, birincil hedef olarak tarafsızlığı benimseme ve füzeleri Lübnan topraklarının dışından kullanabilmesi için İran’a iade etme talebimizi doğrulamaktadır” açıklamasında bulundu.

(Maruni Hristiyan) Lübnan Ketaib Partisi Genel Başkanı ve istifa eden Milletvekili Sami Cemayel ise “Lübnan’ın Tahran rejimi tarafından rehin alınmasını” eleştirdi. Twitter üzerinden açıklama yapan Cemayel, “Ülkemizin hala egemen ve bağımsız olduğu yanılsamasına maruz kalanların dikkatini çekerek: Lübnan ve Lübnanlılar, Hizbullah aracılığıyla İran tarafından rehin tutuluyor. Lübnan’la hiçbir ilgisi olmayan savaşlarında bizi canlı kalkan olarak kullanıyorlar. Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve parlamento, Lübnan’ın ele geçirildiğini haber veren yalancı şahitlerdir. Ülkemizi, halkımızın onurunu ve geleceğini restore etmek için mücadele edeceğiz” dedi.

Lübnan Kuvvetleri Partisi’nden de Hacı Zade’ye yanıt geldi. Milletvekili İmad Vakim, twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “İran Devrim Muhafızları, resmi bir açıklamada Lübnan ve füzelerinin İsrail ile bir savaş durumunda İran mücadele hattının bir parçası olduğunu belirtti. Bu hangi otoritedir? Bunlar hangi yetkililerdir? Lübnan’ın bu savaştaki yüksek çıkarları nedir? Gerçekte siz adama benziyorsunuz ama adam değilsiniz” ifadelerine yer verdi.

Aynı şekilde Lübnan Kuvvetleri’nden Milletvekili Ziyad el-Havat da twitter üzerinden “Ülkemizin rehin alındığını söylediğimizde dünya ayağa kalktı. Lübnan’ın egemenliği ve bağımsızlığını emanet alan müttefikler, bugün bu konuşmada neredesiniz? Yıkımdan başka bir şey getirmeyen eksenlerin siyasetine girmenin yankıları konusunda sürekli olarak uyardık. Çağrımızda utanılacak bir şey yok” dedi. Havat ayrıca, “Egemenlik savaşımıza devam edeceğiz ve ülkemizi esaretinden kurtaracağız” ifadelerini kullandı.

(Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) Genel Başkanı Velid Canbolad da twitter üzerinden, “Bir önceki açıklamamda İran’ın yeni ABD yönetimi ile diyalog beklediğini, uzmanlardan oluşan bir hükümetin bir tür bidat olduğunu ve dolayısıyla kıyametin gerçekleştiğini söylemiştim. Ama bugün her yerden çatışma rüzgarları esiyor. Muhalefetin ortaklarıyla birlikte ülkenin sorumluluğunu üstlenmesi daha iyi değil mi ve hiçbir konuda kararımız olmayan bir yerde neden katılıma dahil olalım?” açıklamasında bulundu.

Öte yandan İran DMO Komutanı’nın “Lübnan’ın füze yeteneklerinin İsrail’le mücadelede ön hatta oldu” açıklamasına yanıt olarak, Lübnan Maruni Hristiyan Kültür Derneği’nin platformu “Seyyide Cebel Buluşmaları” da Cumhurbaşkanına, Başbakana, Genelkurmay Başkanı’na ve Yüksek Savunma Konseyi liderine ‘açık, dürüst ve acil bir tavır takınma’ çağrısı yaptı. Platform yaptığı açıklamada “Lübnan’ın İran adına girdiği ve ‘Humeynici Mollalar Cumhuriyeti’nin istediği tırmanış mesajlarını değiştirmek için bir çatışma arenası veya posta kutusu olacağı’ her maceradan Hizbullah’ı sorumlu tuttu.

Öte yandan Lübnanlılar, Lübnan’ın özgürlüğünü, kararını, egemenliğini ve bağımsızlığını korumakla ilgileniyorlar’ diyen (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) de politik bir yanıt verdi. ÖYH, “Lübnanlıların topraklarını savunmak için ortaya koyduğu direnişin, her zaman bu hedeflere hizmet etmesi gerektiğini” vurguladı. ÖYH ayrıca, Lübnan’ın dışarıdan aldığı herhangi bir desteğin, “ulusal egemenlikten vazgeçme veya taraf olunmayan bir çatışmaya boyun eğme” şartı taşımaması gerektiğine dikkati çekti.

Ancak verilen yanıtlar, Ali Hacı Zade’nin ifadeleriyle sınırlı kalmadı, aksine Cumhurbaşkanı Avn’ın İranlı yetkiliye karşı tavrı, özellikle de Lübnan Kuvvetleri milletvekillerinin tepkilerine yol açtı.

Bu çerçevede Milletvekili İmad Vakim, Avn’ın ifadelerini ‘başlangıç olarak mükemmel’ olarak nitelendirirken, bunların sadece söz olarak kalmaması ve tamamlanması gerektiğini vurguladı.

Aynı şekilde Milletvekili Pierre Bouassi de Avn’a hitaben, “Sayın Cumhurbaşkanı, yönettiğiniz devletin halkın devleti olduğunu düşünürseniz, Lübnan devletinin ülkenin bağımsızlığını, sınırları üzerindeki egemenliğini, toprağını ve karar alma özgürlüğünü korumada hiçbir ortağı olmadığını söylemeliydiniz” açıklamasında bulundu.

Lübnan Kuvvetleri’nden eski bakan Richard Kouyuomjian da twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Özgürlük, egemenlik ve bağımsızlıkla bildiğim General Mişel Avn nerede? Sizin döneminiz Yemen’de Husi, Irak’ta Maliki ve Suriye’de Beşşar Esed olarak başka bir İran modeline dönüştü. Bugün en basit söylemlerim, Lübnan’ı başarısız, izole edilmiş ve çökmüş bir devlete dönüştüğü, işsizlik, yoksulluk ve salgınla dolduğu yönünde olduğunu biliyor musunuz? Sevgiyle” ifadelerine yer verdi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU