AK Parti’li Ünal: CHP, fırsat bulduğunda 1940'larda ne yaptıysa bugün aynısı yapmak isteyecek

Ünal, CHP’nin gücü ele geçirdiğinde 1940'larda, 1950'lerde yapmak istediği her şeyi hayata geçireceğini ifade etti

Fotoğraf: AA

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Bugün imkanını bulduğunda, o gücü ele geçirdiğinde CHP 1940'larda, 1950'lerde yapmak istediği her şeyi hayata geçirecektir” dedi.

“CHP, ezanın Türkçe okunması fikrinden ve düşüncesinden vazgeçmemiştir. CHP, ibadetin Türkçe olması fikrinden vazgeçmemiştir. CHP, bu milletin değerleriyle inançlarıyla mücadele etme fikriden vazgeçmemiştir” ” iddiasını dile getiren Ünal, 24 TV'de yayınlanan "Arafta Sorular" programına katıldı.

"Siyasette dostluk var mı?" sorusu üzerine Ünal, şunları söyledi: 

Siyaset bir takım oyunu. AK Parti'yi güçlü kılan yol arkadaşlığıdır. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız yol arkadaşlığına ve yol arkadaşlığının hukukuna çok dikkat eder. Bugün AK Parti'den ayrılan ve bu yol arkadaşlığını terk edenlere baktığımızda, mesela bu hareketin Başbakan yaptığı ve konuşmasında da 'Önce refik, sonra tarik.' diyen bir Başbakan vardı. Şimdi şu soruyu sormak gerekir? Şimdi önce arkadaş, sonra yol diyorsanız, o zaman siz, Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşlığını bıraktınız, Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşlarını alıp başka bir yola mı girmek istediniz? Yani o gün 10 milyon üyesi olan bir partiyi kendi yolunuza çekmek ve o insanlara da 'Gelin sizle yol arkadaşı olalım.' dediğinizde, o siyasi hareketin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşları sizinle birlikte yürüyecek mi zannettiniz? Bugün kurduğu partinin 12 bin üyesi var. Geçmişte 10 milyon üyesi olan bir partiyi 'Önce refik, sonra tarik.' diyerek başka bir yola taşımaya çalıştı.

"CHP'nin günah galerisi çok geniş"

Mahir Ünal, CHP teşkilatlarına yönelik taciz iddialarına ilişkin soru üzerine, CHP'nin kendisiyle yüzleşememek gibi bir sorunu olduğunu dile getirdi. 

Ünal, şunları aktardı:

Bu bugünkü bir mesele değil. CHP aynaya bakmakta zorlanıyor. CHP geçmişteki darbeci anlayışı, özgürlük karşıtı, vesayetçi anlayışı... CHP'nin geçmişte o kadar geniş bir günah galerisi var ki. CHP hiçbir zaman bununla yüzleşmedi, yüzleşmeyi de düşünmedi. CHP 1960 darbesi ve darbenin şartlarını oluşturan o siyasal diliyle yüzleşmedi. CHP sonrasında maalesef her daim kendisi iktidar olamasa bile fikri olarak iktidardaydı zaten. Bu dönemleriyle CHP hiçbir zaman yüzleşmedi. Şu anda CHP kendi içindeki krizlerin üzerine yatarak, kulağının üzerine yatarak, bunları yok sayarak bir süre sonra bunların unutulacağını düşünüyor. CHP'nin kriz yönetiminin algoritması çok basit. Kriz seninle ilgilisiyle hiç konuşma. Sorun başka birisiyle ilgiliyse sürekli konuş. Bu, sürdürülebilir bir şey değil. Dönüp CHP'nin kendi içindeki tacizle tecavüzle yolsuzlukla yüzleşmesi gerekiyor. Eğer bununla yüzleşmezse bu taşınabilir bir şey olmaktan bir süre sonra çıkacak.

"CHP, ezanın Türkçe okunması fikrinden ve düşüncesinden vazgeçmemiştir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Şeb-i Arus Töreni'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Ünal, CHP'nin kendisiyle yüzleşmeme davranışının altında yatan motivasyonun partide hiçbir değişimin gerçekleşmemesi olduğunu öne sürerek şunları söyledi:

CHP, fırsat bulduğunda 1940'larda ne yaptıysa bugün aynısı yapmak isteyecektir. Orada öyle bir öfke var ki... Yassıada, Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirildi. Orasıyla ilgili o kadar çok hikaye dinledim ki... Bir tanesi kanımı dondurdu. O dönemde CHP'li seçkin ailelerin, cuntacılardan izin alarak asker kıyafeti giyip oradaki kendi ifadeleriyle 'düşükler' dedikleri mahkumlara, Demokrat Partililere işkence yaptıklarını dinledim. Bu nasıl bir nefrettir? Bu kültüre, bu tarihe, bu inanca hasılı bu millete dair her şeye karşı 1940'ta, 1950'de, 1960'da ne hissediyorlarsa, o günkü projeleri, fikirleri ne ise bugünkü projeleri ve fikirleri aynı. Bugün imkanını bulduğunda, o gücü ele geçirdiğinde CHP 1940'larda, 1950'lerde yapmak istediği her şeyi hayata geçirecektir. CHP, ezanın Türkçe okunması fikrinden ve düşüncesinden vazgeçmemiştir. CHP, ibadetin Türkçe olması fikrinden vazgeçmemiştir. CHP, bu milletin değerleriyle, inançlarıyla mücadele etme fikriden vazgeçmemiştir. CHP, dün neyse bugün de odur. Bakın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesini kazandılar. Şimdi geçen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın tavrını gördüm bir videoda. Oradaki grup başkanvekilini nasıl susturduğunu 'Kapatın mikrofonunu, alın onun elinden...' O dil, tam da o otoriter diktatöryal dil, aynısını burada İstanbul'da da görüyorsunuz. O kürsüye oturduklarında, birazcık kendilerini muktedir hissettiklerinde 1940'ta, 1950'de, 1960'ta ne varsa bunları tekrar hayata geçirmekten bir adım geri atacaklarını asla zannetmiyorum.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU