Bahçeli işaret fişeğini ateşledi, AK Parti sessiz kaldı… Hukukçular ve siyasetçiler: Parti kapatmak çözüm değil

AK Parti, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin başlattığı "parti kapatma" tartışmasında sessiz kalmayı tercih etti. Uzmanlar, HDP'nin kapatılmasının Türk siyasetine olumsuz etkilerinin olacağı görüşünde

Bahçeli “HDP kapatılsın” çağrısı yaptı, AK Parti sessiz kaldı / Fotoğraf: Reuters

"Bu kervan böyle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP'nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır. Yani demem odur ki, HDP'yi Türk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur. Bu terör ve bölücülük yatağı kapatılmalıdır."

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin kapatılan partiler kervanına Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) de dahil edilmesi çağrısını bu sözlerle yaptı. 

HDP de sosyal medya hesabından Bahçeli'ye verdiği yanıtta, "Ağzınızı kapatırsanız ülkenin geleceğine büyük iyilik etmiş olacaksınız" paylaşımında bulundu. 

Ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "HDP/PKK halk düşmanıdır, tabiat ve insanlık düşmanıdır. Terör örgütü HDP/PKK, kâmilen itlafı gereken bir siyasi haşere sürüsüdür. Ağızları kapatılması gereken kravatlı mazbatalı güruhtur" ifadelerine yer verdi.

Bahçeli'nin başlattığı "kapatma" tartışması devam ediyor. Bilindiği üzere Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı MHP'nin Genel Başkanı Bahçeli'nin gündeme getirdiği bir süre sonra hayata geçiriliyor. 

 

Devlet Bahçeli
Devlet Bahçeli / Fotoğraf: Twitter

 

Şimdiye kadar bunun birçok örneklerine toplum tanık oldu. Hatta Bahçeli, Erdoğan'ın 40 yıllık dava arkadaşı Bülent Arınç'ın istifasını bile istedi. Erdoğan "yol arkadaşı" Arınç'ı dahi Bahçeli'ye karşı savunmadı. 

Durum böyle olunca parti kapatmayla ilgili sorular da akla geliyor. Bahçeli'nin çağrısından sonra HDP kapatılacak mı? Bu partinin kapatılması mümkün mü? sorusu Türkiye'nin gündem maddeleri arasında yerini aldı.

Daha önce de Kürt siyasi hareketine yakın partiler kapatıldı. Her kapatılan partinin yerine yenisi açıldı ve yola devam edildi.

Türkiye kamuoyu, 30 yıl boyunca Halkın Emek Partisi'nden (HEP) HDP'ye birçok parti ile tanıştı.

Kürt hareketi, 1990'da HEP ile başladığı siyasete Demokrasi Partisi (DEP), Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve en son olarak HDP ile yoluna devam etti.

HDP bir taraftan HEP'in çizgisinin devamcısı olurken, bir yandan da yeni bir partiydi.

Özellikle "Türkiyelileşme" açılımı HDP'yi öncüllerinden farklı bir yere koydu. 

HDP'nin kapatılıp kapatılmayacağını zaman gösterecek ancak siyasetçi ve akademisyenler, parti kapatmanın Türk siyasetine olumsuz etki edeceği görüşünde.

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, siyaset bilimci Prof. Dr. Ali Çarkoğlu ve eski BDP Milletvekilleri Akın Birdal ile Osman Özçelik HDP'nin kapatılmasını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Siyasette parti kapatma asla çözüm değil"

Prof. Dr. Özbudun, siyasi partiler kanununa göre parti kapatma davasını açacak merciinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu söyledi. 

 

Ergun Özbudun
Ergun Özbudun / Fotoğraf: Twitter

 

"Sayın Bahçeli eğer iddiasında samimiyse böyle bir başvuru yapabilir" diyen anayasa hukukçusu Özbudun, "Bilindiği üzere herhangi bir parti de başsavcılığa kapatma talebinde bulunabilir. Ancak başsavcılık bu talebe bağlı değil. Davayı açıp açmamak tamamen başsavcılığın kişisel yetkisindedir" dedi.

Siyasi partileri kapatmanın asla çözüm olmadığına vurgu yapan Özbudun, "Çünkü kapatılan partinin yerine birkaç gün sonra yenisi açılıyor. Ve aşağı yukarı aynı kitleden oyunu alıyor. Geçmişte partiler çok kolaylıkla kapatıldı ancak bunun hiçbir faydası olmadı. Dolayısıyla ben HDP'nin kapatılmasını fevkalade yanlış buluyorum" diye konuştu.

Demokratik standartlara göre bir partinin terör eylemlerine girmesi veya terörü açıkça teşvik etmesiyle kapatılabileceğini kaydeden Özbudun, "Venedik Komisyonu'nun parti kapatmaları hakkındaki raporu da buna atıf yapıyor. Böyle bir delil varsa zaten başsavcılık davayı açar. Başsavcılık dava açmadığına göre demek ki HDP hakkında bu tür bir kanıt yok" ifadelerini kullandı. 

Özbudun gibi siyaset bilimci Prof. Dr. Ali Çarkoğlu da parti kapatmanın çözüm olmadığı görüşünde. 

"Parti kapatmanın sonuçlarını AK Parti herkesten daha iyi biliyor"

Bahçeli'nin kapatılma çağrısı yapmasını şaşırtıcı bulmadığını, çünkü MHP'nin ideolojik olarak öneriye sıcak baktığını belirten Çarkoğlu, "Asıl ilginç olan AK Parti'nin bu çağrıya nasıl cevap vereceğidir. Parti kapatmak için kanunların zorlaştırıldığı ifade ediliyor ama sonuçta kanunlar da değişebilir" değerlendirmesinde bulundu.

 

Ali Çarkoğlu
Ali Çarkoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

Çağrının siyaseten nasıl karşılanacağını görmenin önemli olduğunu söyleyen Çarkoğlu, AK Parti'nin geçmişteki tecrübelerinden dolayı parti kapatma hususunda çok istekli davranmayacağını belirtti.

HDP'nin şu an kapanmaktan daha zor bir durumu yaşadığını aktaran Çarkoğlu, "Parti açık ama istenildiği zaman kayyum atamaları yapılıyor ve dokunulmazlıklar kaldırılıyor. Partinin lider kadrosundan Selahattin Demirtaş zaten içerde. Dolayısıyla kapatılması bir anlamda belki bu zor durumu "biz kapandık, yeni parti kuralım" diyerek mevcut şartları kolaylaştırabilir" ifadelerine yer verdi.

AK Parti'nin şu ana kadar "evet kapatalım" gibi bir yaklaşımının olmadığına dikkat çeken Çarkoğlu, çağrının daha çok bir öneri gibi kalacağını düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Çünkü kapatmaların nasıl kötü sonuçları olduğunu AK Parti herkesten daha iyi biliyor. Geçmişte de benzer partiler kapatıldı ancak hiçbir etkisi olmadı. Kürt siyasetin değişmesi için henüz dinamikler olgun değil ve partiyi daha da içe kapatacaktır. HDP'nin kapatılması ve Meclis dışında kalması Türk siyaseti için iyi olmayacaktır. MHP lideri dışında hemen hemen tüm siyasi parti liderleri parti kapatmanın çözüm olmadığını söylüyorlar."

"Parti kapatmak hiçbir zaman çözüm olmadı"

Cumhur İttifakı'nın artık dikişlerinin attığını ve çağrının daha çok gündemde tutunabilme saikiyle yapıldığını kaydeden eski BDP'li vekil Birdal, HDP ve müttefiklerinin Türkiye'de varlıklarının yok sayılamayacağını söyledi.

 

Akın Birdal
Akın Birdal / Fotoğraf: Twitter

 

Çağrıyı demokrasiye yönelik bir müdahale olarak yorumlayan Birdal, "Bu çağrı bir hezeyandır. Tehlikelidir. HDP demokrasinin olmazsa olmaz halkalarından biridir. Bu nedenle çok ciddiye alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama açıklama vahimdir. Onların milliyetçi ve polemikçi politika ve programlarının varlığı Kürt halkının varlığı üzerinedir" dedi.

Günümüzde parti kapatmanın çözüm olmadığının herkesçe görüldüğünü ifade eden Birdal, devamında şunları söyledi:

Parti kapatmak hiçbir zaman çözüm olmayacak. Demokratik parlamenter rejim ve demokrasinin kurumlarına bağlı olarak Türkiye'nin geleceğini inşa etmelidir. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan konuya müdahale etmeli. Türkiye'nin şu an birliğe ve birbirinin varlığını hazmetmeye ihtiyacı var.

"MHP'ye yakışan budur, isabetli bir taleptir"

MHP'nin ırkçı bir parti olduğu için Bahçeli'nin kapatma çağrısını çok doğal karşıladığını belirten eski BDP'li vekil Özçelik, MHP'nin HDP'nin öncüleri olan partilerin de kapatılmasını da istediğini ve çoğunun kapatıldığını anımsattı. 

 

Osman Özçelik
Osman Özçelik / Fotoğraf: Twitter

 

Irkçı partilerin dünyanın her yerinde aynı tutumu sergilediğini ifade eden Özçelik, "MHP'ye yakışan da budur. Bence isabetli bir taleptir" dedi.

MHP'nin Kürtlerin asimile olmasını, kendi kimlikleriyle politika yapmasını ve hatta ülkede yaşamasını arzu etmeyen ırkçı bir parti olarak tanımlayan Özçelik, "Bahçeli'nin çağrısını doğal değerlendiriyorum. Her ne kadar Kürt kardeşlerimiz dese bile kardeşlerinden kastı asimile olmuş, ulusal kimliğinden, kültüründen ve dilinden vazgeçmiş ve Türklüğe geçmiş Kürtleri kastediyor" ifadelerini kullandı.

Parti kapatmanın çözüm olmadığını ve Türkiye'nin daha önce acı tecrübelerini yaşadığını anımsatan Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

Daha önce de birçok partimiz kapatıldı. Ancak kapatılan her partinin yerine yenisi kuruldu ve güçlenerek geldi. İlk parti seçimlere girdiğinde bir milyon 200 bin oy almıştı. HDP'nin son seçimde aldığı oy oranı yaklaşık 6 milyon. Partiyi kapatırsınız ama insanların demokrasi talebine kilit vuramazsınız. Kadrolar değişti ancak Kürt halkının özgürlük mücadelesi, ezilen sınıfın talepleri daha demokratik, çağdaş ve halkçı bir kimlikle devam etti.

MHP'yi aslına uygun bir politika izlediğini için kutlayan Özçelik, "MHP kendi ideolojisine uygun davranıyor. Mesela AKP kendi kimliğinde tutarlılık gösteremiyor. Rüzgar nereden eserse o yöne evriliyor. Ama MHP kendi ırkçı çizgisinde ısrar ediyor. Tabii ki karşıyız ama tutarlı politikasından dolayı MHP'yi kutluyorum" değerlendirmesinde bulundu.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU