65 yaş ve üzerindekilere getirilen kısmı kısıtlama neye derman olur?

Kovid-19 hasta sayısı sürekli yükselirken hastanelerde yoğunluk artıyor. Ülkede yeniden sokağa çıkma yasağı dillendirilmezken yaşlılara yönelik kısıtlama tartışma konusu oldu: Kime ve neye faydası var?

Birçok ilde yine pandemi nedeniyle 65 yaş ve üzerindekiler için kısıtlama geldi. Onların korunması gerekçesiyle alındığı belirtilen kararlar, "derde derman olmaz" denilerek eleştiriliyor / Fotoğraf: AA 

"Bu dönemde ev içi bulaş oranının yüksek olduğunu görüyoruz"

Bu sözlerini sahibi her gün düzenli olarak koronavirüs verilerini açıklayan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Fahrettin Koca. 

Bakan Koca'nın dün açıkladığı verilere göre Türkiye'de koronavirüs hasta sayısı 2 bin 500'ü geçti.  

Daha da vahimi, solumun cihazına bağlı olarak virüsle boğuşan ağır hasta sayısı daha yüksek.

Yine resmi verilere göre bu rakam da 3 bini aşmış durumda. Gelinen noktada yapılacak çok da bir şey gözükmüyor. 

Zira Sağlık Bakanı Koca, uyarılarını sıralarken sürekli tedbirlere dikkati çekiyor ama bir süredir yeni kısıtlamadan ve yeniden "Evde kal Türkiye" sloganının hayata geçtiği günlere dönüleceğinin sinyallerini vermiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Türkiye'de bilim adamları başta olmak üzere herkes tehlikenin farkında.

Üstelik birçok bilim adamı Bakan Koca ile aynı görüşte. Yani ev içi bulaşın daha yüksek olduğu görüşüne katılıyor.  

Fakat İl Pandemi Kurulları farklı kararlara imza atıyor. Dışarıdan gelecek virüsü engelleyecek önlemler almak yerine 65 yaş ve üzerindeki vatandaşların dışarı çıkmasını kısıtlıyor.

Eskişehir, Bursa, Erzurum, Kütahya, Balıkesir, Ankara ve son olarak İstanbul, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulları'nın aldığı kararla 65 yaş ve üzerindeki vatandaşların dışarıda bulunmasına kısıtlama getirildi. 

Bu kararlara göre 65 yaş ve üzerindekiler saat 10.00 ile 16.00 arasında dışarıda olabilecek.

Yaşlılar-1.jpg
Yaşlıların dışarı çıkmasını engelleyen kararlar kimileri tarafından olumlu karşılanırken, kimisinin de tepkisine yol açtıyor / Fotoğraf: AA


Söz konusu kararın risk grubundaki yaşlıları korumak için alındığından şüphe yok. Fakat bu tedbirin ne kadar yerinde olduğu tartışma konusu.

Zaten kararın hayata geçirilmesiyle birlikte tartışma da başladı. 

Kimisi yaşlı insanların değil, gençlerin taşıyıcı ve bulaştırıcı olduğunu belirterek pandemi sürecinin başında olduğu gibi yine belli aralıklarla "sokağa çıkma yasağı" kararlarının alınmasını savunuyor.

Gençlerin işgücündeki konumu nedeniyle yeniden kısıtlanma kararına dahil edilmediği sürece yaşlılara yönelik alınan kısıtlamaların çözüm getirmeyeceği belirtiliyor. 

"Salgın kırana dönmüş durumda" 

İstanbul Tabip Odası'na göre bu salgın kırana dönmüş durumda. Sağlık çalışanların büyük risk altında olduğu belirten oda yetkilileri, "Bizden kıran artığı olmamız isteniyor. Yani, ‘ölen ölsün, kalan sağlarla biz bu işi yürütelim' diye. Ancak bu gerçekten gayri ahlaki bir yaklaşım bize göre" görüşünde.

Pandemiyle mücadelenin topyekün ele alınması gerektiği ve bu nedenle de sadece yaşlıların değil toplumun tüm kesimlerini kapsayacak kararların altına imza atılması gerektiği vurgulanıyor.  

Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan da tek başına yaşlılara yönelik kısıtlama kararlarını çözüm getirmeyeceği görüşünde. 

Kılıçarslan'a göre 65 yaş ve üzeri vatandaşlar için alınan kararın onları korunma amaçlı söyledi. 

"Makul ama yetersiz tedbir" 

Bunun köklü bir çözüm olmayacağını, vaka sayısındaki artışın sürekli yükseliş gösterdiğini ifade eden Kılıçarslan, "Bu bulaşın azalmasını sağlayacak tedbirler değil" dedi.  

"Yaşlıların korunması amacıyla alınmış karar tabii ki makul ama yetersiz" diyen Kılıçarslan, "Uluslararası örgütler ve enfeksiyon kuruluşlarının yöneticileri, köklü çözüm için ciddi kapanmalar öneriyorlar. Bu pandemiyle topyekûn mücadele gerekiyor" diye konuştu.

Kılıçarslan.jpg
Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan, 65 yaş ve üzerindekiler için alınan kararın mantıklı ama yetersiz bir karar olduğunu söyledi / Fotoğraf: İBB Basın


Türkiye'nin kendine göre bir ara yol bulduğunu bunun için kademeli kısıtlamalara başvurduğunu dile getiren Kılıçarslan, "Hastalığa yakalananların çoğu çalışan kesim. Bu yaşlı nüfusun arasında da çalışmak durumunda kalanlar vardır. Bir tedbir ama yetersiz bir tedbir. Belli yaş aralığındaki insanlara getirilen kısıtlama ile sorunlar bitmiyor. Zira bunun beraberinde getirdiği problem çok. Türkiye, kesintisiz 15 gün kısıtlama getirdiği takdirde insanlara bunun maliyetini ödeyecek durumda değil" değerlendirmesinde bulundu.  

Gidişatın iç karartıcı olduğunu ve durumun böyle devam etmesi halinde yeniden "Türkiye ev de kal" kampanyalarının başlayabileceğine dikkati çeken Kılıçarslan sözlerini şöyle tamamladı: 

"Hastanelerdeki doluluk oranı çok yüksek. Pandeminin ilk zamanlarında hafif hastalar da yatırılıyordu. Artık öyle hafif ve orta hastalar değil ağır olanlar yatırılıyor. Buna rağmen hastanelerde yoğunluk çok fazla. Herkesin dikkat etmesi gerekiyor."  

Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu de tek başına yaşlılara yönelik kısıtlama kararlarının çözüm olmayacağını belirtti.

65 yaş ve üzerindeki insanlar zaten belirtilen saatlerde dışarıda olmadıklarını hatırlatan Tutluoğlu, "Belli saatlerde bazı mekanlara kısıtlama getirilmesi gibi bir durum. Sonuçta bir şey yapılıyor mesajı veriliyor" dedi.  

Tutluoğlu.jpg
Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, il bazında alınan kararlarla risk grubundaki yaşlıların korunmasının amaçlandığını ancak bunun tek başına çok anlam ifade etmediğini belirtti. Tutluoğlu, hastanelerdeki yoğunluğa dikkati çekti / Fotoğraf: Acıbadem 


"Bir şeyi değiştirecek önlem değil" 


"Bu kararla 65 yaş ve üzerindeki vatandaşların korunması amaçlanmıştır" diyen Tutluoğlu, şunları kaydetti:  

"Bu gruptaki insanlar koronavirüse yakalandıklarında diğer insanlara göre hastalığı daha ağır yaşıyorlar. Bunları koruyabilir miyiz, hastalanma ihtimallerini azaltabilir miyiz düşüncesiyle alınmış kararlar olduğu görüşündeyim. Bu bir şeyi değiştirecek bir önlem değil."  

Tutluoğlu da Sağlık Bakanı Koca gibi ev içi bulaşın daha fazla olduğunu ve bu konuda bazı önlemlerin alınması gerektiğin vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: 

"Ülkede genel bir kapatma kararı alınmadığı sürece çözüm olmaz. Hasta sayısı hızla artıyor. Çok kötü durumdayız. Sağlık çalışanları olarak çok zor şartlar altında çalışıyoruz. Şu anda özel hastanede görev yapmama rağmen gece yarılarına kadar çalışmamıza rağmen yine işlere yetişemiyoruz. Çok sıkıntılı bir dönem, bütün hastaneler dolu, yoğun bakımda da sıkıntılar yaşanıyor."  

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU