MHP: Sıkıyorsa buyurun sokağa çıkın, önde Necdet Saraç yanında da CHP yöneticileri bulunsun

Semih Yalçın, gazeteci Saraç'ın yazısı üzerinden CHP'ye tepki gösterdi: Tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük ve sıkışınca antidemokratik yollara müracaat, CHP’nin siyasi duruşunun özetidir

Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, gazeteci Necdet Saraç’ın 15 Ekim’de kaleme aldığı bir yazı üzerinden CHP’yi hedef aldı.

Yazılı bir açıklama yapan Semih Yalçın, gazeteci Saraç’ın Tele1’in internet sitesinde yayımlanan “Sokak hazır, muhalefetin silkelenmesini bekliyor!” başlıklı yazısına tepki gösterdi. Saraç’ın yazısında halkı sokağa çağırdığı görüşünü savunan Yalçın, özetle şunları söyledi:

Necdet Saraç, seçmenleri sokağa çağırmakta, CHP’yi ve bağlaşıklarına demokrasiye müdahale tavsiyesinde bulunmaktadır. Saraç’ın, bu apaçık provokasyonun arkasında, demokrasiyi rafa kaldırıp gayrimeşru yollardan iktidarı ele geçirerek bir sivil darbeyle CHP’yi iş başına getirme hesapları vardır. 

CHP sözcüleri ekonomik göstergeler başta olmak üzere çeşitli bahanelerle meşru hükümeti devirmek için halkı isyana teşvik etmekte, toplum kesimleri arasında kin, nefret ve ötekileştirme tohumları ekmektedir. Geçici ekonomik tabloyu, dış politikada yaşanan sorunları ve uzun süren pandeminin biriktirdiği bıkkınlığı toplumsal öfkeye dönüştürmeye çalışan CHP; buradan demokrasiye müdahale için gerekçe çıkarmaya çalışmaktadır.

Oysa halk iktidara ve Cumhur İttifakına desteğini sürdürmektedir. Öfke birikimi halkta değil, iktidara uzanamayan CHP ve yancıları arasındadır. Tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük ve sıkışınca antidemokratik yollara müracaat, CHP’nin siyasi duruşunun özetidir. Gezi ve 15 Temmuz benzeri yeni bir macerayla sosyal kaos yaratma peşinde koşan CHP, anlaşılan geçmişte yaşananlardan ibret almamakta ısrarcıdır. MHP olarak, uslanmak bilmeyen bu demokrasi suikastçılarına davetiye çıkarıyoruz:

Sıkıyorsa buyurun sokağa çıkın! Hatta önde N. Saraç, yanında da CHP yöneticileri bulunsun.

Yalçın, “15 Temmuz’da darbeye teşebbüs edenlere milletimizin canı pahasına verdiği dersin daha etkilisini, daha güçlüsünü alacağınızdan şüpheniz olmasın!” ifadesini kullandı. Yalçın ayrıca “MHP olarak bu çirkin oyunları medya üzerinden tezgâhlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, ilgili makamları göreve davet ediyoruz” dedi.

Necat Saraç ne demişti?

Saraç, söz konusu yazısında anket şirketlerinin son günlerde paylaştığı bazı rakamları aktararak muhalefete seslenmişti. “Muhalefet kendisi silkelemeden, iktidarı silkeleyemez!” diyen Saraç, özetle şu ifadeleri kullanmıştı:

Birincisi, muhalefet yalnızca iktidarın uygulamalarını eleştirerek büyüyemiyor. İkincisi, bütün olumsuz gelişmelere rağmen iktidarın kendiliğinden gitmeyeceği de kesin!

O halde, önce muhalefetin muhalefet yapma tarzı değişmeli. Muhalefet, iktidarın yaptıklarını-yapamadıklarını değil, kendi yapacaklarını bıkmadan usanmadan kararlıca ve sahici bir dille anlatmalı, arkasından muhalefetin “bekleyelim görelim” tavrı, yerini “meydan okuyana, meydan okumaya” bırakmalı!

Örneğin, muhalefetin en önemli, güçlü ve taşıyıcı partisi CHP, 1 milyon 300 bin üyesinin ve 12 milyonluk devasa seçmen gücünün farkına varıp, önce kendi seçmenine sonra da bütün seçmenlere “bu iktidar gidiyor, ben geliyorum” hayali kurdurtabilmeli.

Bunun için CHP’nin elinde yeterince fikri malzeme var:

2015 ve 2018 seçim bildirgelerinin yanı sıra “Alçakgönüllü bir uygarlığın inşasına çağrı”, “Yeni sosyal devlet” bildirgeleri ve son kurultaydaki “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi” raflardan indirilip hızla öne çıkarmalı!

Fikri açılıma CHP dışı kişi ve kuruluşlar, siyasi partiler de dahil edilmeli…

CHP kendi kadrolarını, seçmenlerini hareketlendirirse, 2019’da kazandığı psikolojik üstünlüğü yeniden hatırlar, bunu düşünsel üstünlüğü ile de bütünleştirirse, seçmen zaten hareketlenmeye hazır olduğunu görecektir…

Böyle bir hamle muhalefetin ihtiyacı olan yeni ve yaratıcı bir enerjiyi ortaya çıkarabilir ve milyonlarla buluşturabilir. Böylece, hem “nasıl olsa gidecekler” beklentisi ortadan kalkar, hem de fikri zeminde yeni bir perspektif ve moral motivasyonla “Millet İttifakı” ortak müşterekler üzerinden “Demokrasi İttifakı”na dönüşür, yeni bir toplumsal uzlaşmanın, laik ve demokratik bir Türkiye’nin yolunu açar…

 

Independent Türkçe, Tele1

DAHA FAZLA HABER OKU