AK Parti, KADEM ve HKP'nin dilekçeleri işlemde: Dilipak ifade vermeye başladı, 40 sayfalık dilekçeyle savunma yaptı

İstanbul Sözleşmesi'ne karşı yazdığı yazıda "fahişe" ifadesi kullanan Dilipak hakkında çok sayıda suç duyurusu yapılmıştı. Dilipak, adliye yolunu tuttu

Abdurrahman Dilipak / Fotoğraf: AA

İstanbul Sözleşmesi'ne karşı kaleme aldığı yazısından sonra hakkında savcılıklara çok sayıda şikayet dilekçesi verilen Abdurrahman Dilipak ifade vermeye başladı.

Dilipak'ı; AK Parti, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve Halkın Kurtuluşu Partisi (HKP) şikayet etmişti. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bugün Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na şüpheli sıfatıyla ifade veren Dilipak, 40 sayfalık bir de savunma dilekçesini dosyaya sundu.

HKP'nin suç duyurusu nedeniyle açılan soruşturmada ifade veren Dilipak, dilekçesinde 50 yıldır gazetecilik ve yazarlık yaptığı dile getirerek hakkında soruşturma açılmasına neden olan yazının ifade hürriyeti kapsamında olduğunu söyledi.

''Yeşil sermaye'' üzerine düşeni yapmıyor

Savunmasında LGBT'nin toplumda aile ve gençlikte meydana getirdiği tahribatı ele aldığını belirten Dilipak, "Hakaret kastı yoktur ve toplumda infiale sebeb olan, yıllardır ülke gündeminden düşmeyen, aileyi korumaya çalışan fuhşiyat konusunda, ahlakın yozlaştırılmasına karşı aktüel, güncel ve 'kamu yararı' olan bir konu savunulmaktadır" ifadelerini kullandı.

LGBT'yi savunan, onlara destek olan holdinglerin isimlerini zikrettiğini, "yeşil sermayenin" üzerine düşeni yapmamasını eleştirdiğini aktaran Dilipak, "Hakaret olduğu söylenen sözlerin muhatapları bu sözü 'onur' kabul etmektedirler. Afişlerde kendileri 'fahişe' olarak tanımlamaktadır. Burada bir paradoks söz konusudur" dedi.

''Kendilerine 'fahişe' demeyenlere karşı rencide edici bir söz kullanmadım''

Kendilerini "fahişe" sıfatıyla tanımlayanların dışındakileri rencide edici bir söz sarfetmediğini dile getiren Dilipak, HKP'lilere karşı da küçük düşürücü bir söz söylemediğini vurguladı.

Yazısını AK Parti'yi koruma refleksiyle yazdığını öne süren Dilipak, dilekçesinde şunları kaydetti:

"Bu uyarı, Edeb Ali'nin Osman Gazi'ye öğüdü, ya da 'aranan Hz. Ömer' karakterine bir gönderme şeklinde bir uyarı sözkonusu idi.

'Müzmin bir sanık' olarak bir kez daha yargı huzurundayım! Ortada ne suç kastı var, ne suç olan bir ifade. Ne suçun maddi unsuru, ne manevi unsuru var.

Birilerinin 'onur' kabul edildiği bir 'ikrar' söz konusu. Bir çok kişinin ayağına bastığımın farkındayım. 5G, Starlink, COVİD, Neurolink, Chip, Gıda, tarım, hayvancılık, sağlık, enerji, teknoloji, siber güvenlik ve savunma, siber altyapı, Humonoid, Hilafet, Doğu Roma, Osmanlı Milletler Topluluğu, yakın tarih, uluslararası ilişkiler, torpil, yolsuzluklar, aile, ahlaki değerlerin yozlaşması gibi, 2 düzineden fazla konu var fikirlerim ve eylemlerimle arkalarındaki lobileri rahatsız ettiğimi biliyorum. Bunu Hak rızası için ülkem ve halkım adına bilerek yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim. 

Maksadı aşan bir ifadem yoktur, maksadı dışında çarpıtılan bir ifadem vardır.

Abdurrahman Dilipak'ın perşembe günü de AK Parti ve KADEM'in şikayetleri nedeniyle ifade vereceği öğrenildi. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU