Reza Zarrab'ın "doğalgaz ver altın al" ağında Almanya, İngiltere ve BAE'nin rolü neydi? 9 milyon doların bir günde iki kıta değiştirmesine Türkiye'den hangi bankalar dahil oldu?

Küresel bankacılık devlerinin karıştığı yolsuzluk, kara para aklama gibi suçları ortaya çıkaran FinCEN belgelerinde, ABD'de tutuklanan Rezza Zarrab'ın da adı geçiyor. Zarrab'ın illegal altın ticaretinde üç büyük bankanın da dahil olduğu ortaya çıktı

Grafik: Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ)

2016'da Panama Belgeleri'ni, 2017'de Cennet Belgeleri'ni (Paradise Papers) yayınlayan Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), küresel bankacılık devlerinin karıştığı yolsuzluk, kara para aklama, terör finansmanı, illegal altın ticareti gibi suçları anlatan yeni bir dosya yayınladı: FinCEN Dosyaları 

FinCEN, ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı çalışan  ABD'deki Mali Suçları Araştırma Ağı'nın (US Financial Crimes Enforcement Network) kısaltması. 

Her ülkenin bankası, Amerikan doları ile yapılan şüpheli finansal işlemleri (ABD dışında gerçekleşmiş olsalar bile) FinCEN'e bildirilmesi gerekiyor. Şüpheli işlem raporlarına ise kısaca SAR deniliyor. 
 

ABD Hazine Bakanlığı Getty Images
ABD Hazine Bakanlığı/ Fotoğraf: Getty Images


SAR'lar mutlaka bir suistimal ya da bir suçun kanıtı anlamına gelmiyor. ''Şüpheli Eylem Bildirimi'' anlamına gelen SAR, bankalarda uyum görevlileri olarak bilinen gözlemciler tarafından hazırlanıyor. 

Gözlemciler, finansal suçların ayırt edici özelliklerini taşıyan geçmiş işlemleri veya yüksek risk profiline sahip müşterilerin ya da geçmişte kanunla karşılaşan müşterilerin işlemlerini raporluyor. 

ABD'de faaliyet gösteren finans kuruluşlarının, bu raporları ABD Hazine Bakanlığı'na sunması gerekiyor; bunu yapmayan bankalar ceza ödemek zorunda kalabiliyorlar.

400'den fazla gazetecinin üzerinde çalıştığı 2500 doküman 

88 ülkeden 400'den fazla gazetecinin 16 aylık çalışması sonucu ortaya çıkan FinCEN Dosyaları, 2 bin 500'ün üzerinde dokümanı kapsıyor. New York merkezli BuzzFeed News tarafından elde edilen, Deutsche Welle ve BBC'de de yayınlanan dosyanın önemli bir bölümünü bankaların 2000-2017 yılları arasında ABD'li yetkililere gönderdiği belgeler oluşturuyor.

ICIJ'in proje yöneticisi ve editörlerinden Fergus Shiel'in "Bankaların, dünyada dolaşan devasa miktarlardaki kara para hakkında ne bildiğini gösteriyor" diyerek tanımladığı FinCEN belgeleri, yaklaşık 2 trilyon dolarlık para transferini kapsıyor. Üstelik sızan belgeler, 2000-2017 döneminde bankalar tarafından yapılan SAR raporlamalarının sadece küçük bir bölümü. 
 

ICIJ fincen
Görsel: Buzzfeed


Şüpheli 141 milyon dolar 

Deutsche Welle Türkçe'den Pelin Ünker'in haberine göre FinCEN'e sunulan raporlarda, ABD bankaları aracılığıyla döviz işlemleri yapan Türk bankalarının ismi de geçiyor.  ICIJ'ın analiz ettiği FinCEN kayıtlarında, Türkiye'deki banka hesaplarının gönderen ya da alıcı olarak geçtiği 538 işlem "şüpheli" olarak nitelendirildi.

Türkiye'deki banka hesaplarından gelen "şüpheli fonların" miktarı toplamda 70 milyon doları aşıyor. Türkiye'den yurt dışına yapılan "şüpheli havale" miktarı ise 71 milyon dolar.

Altınlar bavullar içinde Dubai'ye taşındı 

Yayınlanır yayınlanmaz sosyal medyanın en çok konuşulan konularının tepesine oturan Türkiye başlığı ise "Reza Zarrab"tı. 

Türkiye'nin önce şarkıcı Ebru Gündeş'in eşi olarak tanıdığı, daha sonra 17-25 Aralık 2013 operasyonlarına adı karışan Reza Zarrab, yönettiği altın ticareti ile ABD'nin İran'a yönelik ambargosunu deldiği iddiasıyla 2016'dan bu yana ABD'de tutuklu. 

Hakkındaki yedi suçlamayı kabul ettikten sonra 2017'de "sanık" koltuğundan "tanık" statüsüne geçen Zarrab, ICIJ raporunda Manhattan Federal Mahkemesi'nin 2017'de suçlu bulduğu "İranlı Türk altın tüccarı" olarak geçiyor. 
 

reza zarrab getty
Reza Zarrab, 17 Aralık 2013'teki 'yolsuzluk ve rüşvet operasyonu' sırasında gözaltına alınmış, sonrasında 2,5 ay tutuklu kalmıştı/ Fotoğraf: Getty Images


Davanın savcılarının, Zarrab hakkındaki "İran'ın doğal gaz ve petrol karşılığında altın satın almasını sağlayacak prosedürlere izin vermeleri için Türk hükümet yetkilileri ile Halkbank yönetimine rüşvet verdi" iddiasının hatılatıldığı FinCEN belgelerinde milyarlarca dolarlık altın satın alınması için Rona Döviz ve diğer birçok satıcının aracılık ettiği yer aldı. 

Zarrab'ın Kasım 2017'deki ifadesine yer veren ICIJ, Zarrab'ın çalışanlarının, bavullar içerisinde altını Dubai'ye kaçırdığını ve orada sattığını belirtti. 

FinCEN belgelerine göre İran, altın ticaretinden gelen para ile uluslararası ödemelerini gerçekleştirdi. Bu ödemelerden bir kısmı ABD finansal sistemi kullanılarak, dolar cinsinden gerçekleşti ki ABD'nin İran'a koyduğu ambargolar gözönünde bulundurulduğunda bu açık bir şekilde "yaptırım ihlali"ydi. 

Standard Chartered, Zarrab tutuklandıktan sonra da durmadı: 5,8 milyar doları aşan para transferi 

FinCEN belgeleri ile birlikte Reza Zarrab'ın küresel para akışının gerçekleşmesi için kurduğu ağda, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Merkez Bankası, İngiliz Standard Chartered ve Alman Deutsche Bank'ın da rol aldığı ortaya çıktı. 

İngiliz Standard Chartered Bank (SCB), 2007-2016 yılları arasında, İran'a yönelik yaptırımların yasa dışı yollarla delinmesiyle ilgili hakkındaki suçlamaları kabul eden Reza Zarrab ve ağı için toplamda 5,8 milyar doları aşan 37 bin 533 adet para transferi gerçekleştirdi.
 

sac reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters


Deutsche Welle Türkçe'den Pelin Ünker'in haberine göre SCB, 2013 yılında Türkiye'deki soruşturmaların başlaması ve ilk iddiaların kamuoyuna yansımasından sonra da Zarrab'la ilişkisi kamuoyunda ifşa olmuş şirketlere ve kişilere para akışını durdurmadı. 

15 Aralık 2015'te ABD'de Zarrab aleyhine kara para aklama ve İran yaptırımlarından kaçınma suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Ancak Standard Chartered, Zarrab'la ilişkili transferleri ABD'ye aktarmaya devam etti. Tablo, Zarrab'ın Mart 2016'da ABD'de tutuklanmasından sonra da değişmedi.

Zarrab'ın ailesi ile birlikte Miami'de Disneyland'a giderken göz altına alınmasından üç ay sonra, Haziran 2016'da, Standard Chartered Bank'ın birden fazla raporu FinCEN'e "şüpheli işlem raporu (SAR)" olarak düşüyor. 

Ki bu işlemler, 1969'dan bu yana Londra merkezli faaliyet gösteren Standard Chartered Bank'ın 10 yıl boyunca gerçekleşen Zarrab bağlantılı prosedürlerin küçük bir kısmı. 

Sadece Rona Döviz'e bile 87 milyon dolar

2016'nın ekim ayına gelindiğinde ise Zarrab'ın kurduğu ağın parçası olan kurumlar ile Standard Chartered Bank arasında toplamda 133,1 milyon dolarlık transfer gerçekleşiyor.

Standard Chartered, konuyla ilgili görüş isteyen ICIJ ekibine ise "Söz konusu transferler, Reza Zarrab'a yöneltilen muhtemel kara para aklama ve diğer suçlamalarla ilgili devam eden birden çok yargısal soruşturma ile bağlantılıydı" yanıtını veriyor. 

FinCEN belgelerine göre Standard Chartered'ın Ocak-Eylül 2016 arasında gerçekleştirdiği 133,1 milyon dolarlık para transferinin 87 milyon dolarını ise Rona Döviz ve Kıymetli Maden Ticaret AŞ adlı tek bir şirket için aktardı. 

Rona Döviz, 17-25 Aralık soruşturmasında da yer bulan, Zarrab'ın daha önce doğal gaz-altın ticareti için de kullandığı, ancak hiçbir şekilde ceza almayan bir döviz bürosu. 

"9 milyon dolar iki kıta, iki ülke, üç banka arasında dolaştı"

"2013'teki soruşturmanın başlamasından bir yıldan daha az bir süre sonra soruşturmayı yürütenler başka görevlere atanırken, soruşturma da düşürüldü" diyen Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu, Rona-Kuveyt Türk-Standard Chartered arasında geçen işlemleri şu şekilde açıkladı: 

7 Mart 2016 tarihinde Rona Döviz'in Kuveyt Türk'teki hesabından 9 milyon dolarlık çıkış gözüküyor. Söz konusu meblağ, Standard Chartered'ın New York'taki şubesinden geçiyor. İngiliz banka ise bu transferi yedi ay sonra rapor ediyor. 

Standard Chartered ise bu parayı, Türkiye'deki muhabir bankası Türkiye Finans Katılım'a Rona Döviz'in hesabına yatırıyor. 

ICIJ, bu durumu, "9 milyon dolar iki kıta, iki ülke, üç banka arasında dolaştı" diyerek açıklıyor. 

2016'da para transfer edilen isimler arasında Zafer Çağlayan ve Muammer Güler de var 

FinCEN kayıtlarına göre, bankanın Ocak-Eylül 2016 arasında şüpheli para transferlerini aktardığı kişiler arasında Reza Zarrab'ın kuryesi olmakla suçlanan Halil Akkaya, Murat Yılmaz, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan'ın özel kalemi Onur Kaya ve İçişleri eski Bakanı Muammer Güler de yer alıyor.
 

Egemen Bağış Muammer Güler Zafer Çağlayan
(Soldan sağa) Egemen Bağış, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan/ Fotoğraf: AA


Rona Döviz, ICIJ'in de Deutsche Welle Türkçe'nin de sorularını yanıtsız bırakırken benzer şekilde Standard Chartered da Zarrab'ın doğal gaz-altın ticareti ile bağlantılı, 2016'da Rona Döviz'e yapılan para transferleri ile ilgili soruları yanıtlamadı. ABD'li savcılar, Zarrab'ın doğal gaz-altın ticareti ağının, 2013'te "gıda satın alımı" olarak gizlendiğini söylemişti. 

Kuveyt Türk'ten yapılan açıklamada ise "Türkiye'nin en büyük bankalarından biri olarak Kuveyt Türk'ün operasyonları ulusal ve uluslararası otoritelerin denetimi ve kontrolü altındadır. Kuveyt Türk, her zaman yerel ve uluslararası kanun ve yaptırım prosedürlerine uymakta ve takip etmektedir" denildi ve Bankacılık Kanunu'nun bir gereği olarak herhangi bir bankacılık bilgisini paylaşamayacaklarını aktardı. 

Atasay da "şüpheli" olarak raporlandı

İngiliz banka, Atasay Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret AŞ'nin Ocak-Eylül 2016 arasındaki işlemlerini de şüpheli olarak raporladı. FinCEN kayıtlarına göre, Atasay'ın gönderici veya alıcı olduğu 82 bin doları aşan şüpheli para transferi bulunuyor.

17 Aralık soruşturmasına ilişkin raporda, "MASAK'ın aldığı istihbaratlar doğrultusunda; Zarrab'a ait Royal Holding AŞ'nin alt firmaları olan Durak Döviz AŞ, Tural Ltd Şti ve Pırlanta Ltd Şti'nin İran ve Dubai'ye külçe altın ihracatı ve İran'da Atasay Kuyumculuk ile ortak hurda altından külçe altın imalatı yapıldığı" iddia edilmişti.

Güneş General Trading'in işlemleri

Tüm bunlardan ayrı olarak FinCEN belgelerinde yer alan diğer bir "şüpheli işlem" ise Zarrab'ın ABD'de tutuklanmadan üç yıl önce New York Mellon Bankası ile Güneş General Trading adlı şirket arasında 2011-2013 yılları arasında gerçekleşen 59 milyon dolarlık transfer. 

Dubai merkezli Güneş General Trading LLC, 2016'da ABD'de hazırlanan iddianamede Reza Zarrab'ın para transferlerinde kullandığı şirketler arasında yer alıyordu. 

Standard Chartered'ın raporuna göre SCB, Aralık 2011-Eylül 2012 arasında Güneş General Trading LLC için toplamda 108 milyon doları aşan 226 para transferi yaptı. 

Banka, Ocak 2012'de hazırladığı bir başka raporda da, Mayıs-Kasım 2011 arasında şirket için yaptığı toplamda 34 milyon doları aşan 160 para transferini şüpheli olarak işaretledi. 

SCB, Güneş General Trading'in işlemlerin detaylarını paylaşmak istemediğine, transferlerin oldukça alışılmadık ve şüpheli göründüğüne dikkat çekti.

Rapora göre Güneş General Trading LLC'nin hem alıcı hem gönderici konumunda olduğu para transferlerinde, otomotiv, havacılık, petrol, enerji, tekstil şirketlerinin yanı sıra Nijerya'da adı yolsuzluğa karışmış bir şirketle lehdarı bildirilmeyen bir banka hesabı da bulunuyor. 

SCB, aynı raporda Güneş General Trading LLC ile Türkiye merkezli NAB Holding ile arasında da şüpheli transferler olduğunu bildirdi. FinCEN kayıtlarına göre Güneş General Trading'den NAB Holding'e toplamda 9 milyon doları aşan 17 havale yapıldı. Bu transferler Haziran-Temmuz 2012 tarihleri arasında gerçekleşti.

Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası'nın rolü 

BBC'nin FinCEN belgelerine dayandırdığı haberine göre İngiltere merkezli Standard Chartered'ın New York şubesi, BAE Merkez Bankası'nı 2012 yılında Gunes General Trading'in gerçekleştirdiği yüzlerce şüpheli işlem hakkında uyardı. Ancak bu SAR uyarılarında bu işlemlerin yaptırımları delmek amacıyla yapılmış olabileceği bilgisi yer almadı.

BAE Merkez Bankası ise bu durumun yasal mercilere iletildiğini ve hesapların Eylül 2011'de kapatıldığı cevabını verdi.
 

Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası Wikipedia
Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası/ Fotoğraf: Wikipedia


Standard Chartered, şirketin şüpheli işlemlere diğer bankalarda yer alan hesapları üzerinden devam edebildiğini belirtti.

Ancak FinCEN belgelerine göre BAE Merkez Bankası, Gunes General Trading şirketinin BAE merkezli Rakbank ve Dubai Ulusal Bankası'nda (NBD) yer alan diğer hesapları üzerinden gerçekleştirdiği şüpheli işlemleri durdurmak için harekete geçmedi.

Bunun üzerine Gunes General Trading, çoğunluğu Rakbank olmak üzere Eylül 2012'ye kadar 108 milyon dolar değerinde şüpheli işlem gerçekleştirdi.

Rakbank, bu tarz vakaların gizliliği dolayısıyla bu konuda yorum yapamayacağını, aynı zamanda kara para aklamaya karşı sıkı bir politika izlediklerini söylerken NBD ve BAE Merkez Bankası BBC'nin konuyla ilgili sorularına yanıt vermedi.

Nisan 2013'te ise ABD merkezli New York Mellon bankası, ABD hükümetinin Gunes General Trading hakkında açtığı soruşturma ve yaptırımları delme kapsamında işlemler gerçekleştirdiğine inandıkları yönünde bir SAR geçti.

Gunes General Trading şirketi ise son iki yıl içinde kapandığı için BBC konuyla ilgili yorum yapacak kimseye ulaşamadı.

Deutsche Bank'tan Nadir Döviz'e 29 milyon dolar 

Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından incelenen gizli belgelerde adı en fazla geçen banka olarak öne çıktı. 

Deutsche Bank'ın ABD'de faaliyet gösteren iştiraki Deutsche Bank TCA'nın (Trust Company Americas) Mart 2017'de FinCEN'e yaptığı bildirime göre banka, 2013'te Reza Zarrab ile ilişkili olduğu kamuoyuna yansıyan Nadir Döviz ve Kıymetli Maden Ticareti Yetkili Müessese AŞ için 29 milyon dolara yakın para transferi aktardı. Transferler Mart 2016 ve Şubat 2017 arasında gerçekleşti.

Deutsche Bank TCA'nın bu işlemleri raporlamasının nedeni, Nadir Döviz'in o sırada bir kara para aklama planına karıştığı için soruşturulmasıydı. Deutsche Bank hazırladığı raporda, şüpheli faaliyetlerin, birkaç Türk bankası arasında dağıtılan şirket içi ödemeler olduğunu belirtti: 
 

Bu SAR dosyalanmaktadır çünkü işlemler yüksek riskli bir ülkeden (Türkiye) yapılmaktadır. Çok sayıda büyük, yuvarlak dolar işlemi var ve işlem ayrıntılarında hiçbir ticari amaç tespit edilmedi.


Deutsche Welle Türkçe'den Pelin Ünker'in haberine göre bu şüpheli işlemlerden biri 1,5 milyon dolar tutarındaydı ve Aralık 2016'da Türkiye'deki Nadir Döviz'den Dubai'deki Nadir Gold LLC şirketine gitti. SAR'da Nadir Gold LLC'nin DMCC (Dubai Multi Commodities Center) onaylı Nadir Metal Rafinerisi'nin distribütörü olduğu belirtildi. 

2013'te Türkiye'de yürütülen Reza Zarrab soruşturması kapsamında hazırlanan MASAK-Emniyet raporunda Nadir Döviz'in de adı geçiyordu. 
 

Deutsche Bank Reuters

Deutsche Bank Genel Merkezi/ Fotoğraf: Reuters


Zarrab'ın kuryesi Adem Karahan, Dubai'den Türkiye'ye ve Dubai'den İran'a nakit kuryeliğinde de bulunduğunu, paraları teslim aldığı şirketlerden birinin de Nadir Gold LLC olduğunu iddia etmişti. Deutsche Bank'ın Mart 2017 tarihli SAR'da FinCEN'e bildirdiği tam da bu iki şirketti.

Deutsche Bank, söz konusu işlemde bir gerekçenin belirtilmediğine dikkat çekti. Deutsche Bank sözcüsü, ICIJ tarafından iletilen ayrıntılı sorulara verdiği tek yanıtta, dosyalarda yer alan bilgilerin "kendileri veya düzenleyicileri için yeni bilgiler olmadığını" söyledi. 

Raporların 2016 öncesine dayandığını iddia eden sözcü, 9 Eylül'de yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: 
 

Deutsche Bank artık eskisi gibi değil. Kontrol mekanizmalarımızdaki geçmiş zaafları kabul ettik, bunun için özür diledik ve ilgili cezalarımızı kabul ettik. En önemlisi, hatalarımızdan ders aldık, sorunları sistematik olarak ele aldık ve işimizin sınırları, denetimlerimiz ve personelimizde değişiklikler yaptık. 


Deutsche Bank'ın ilk vukuatı değil 

Deutsche Bank adı ilk kez şüpheli işlemlerle birlikte anılmıyor. 

Alman bankası, 2015 yılında ABD yaptırımlarını ihlal ettiği için 258 milyon dolarlık para cezası ödemeyi kabul etti. 

ABD ve New York bankacılık düzenleyicileri tarafından yapılan bir soruşturma, bankanın 1999 ile 2006 yılları arasında İran, Libya, Suriye, Myanmar ve Sudan finans kurumları ve ABD tarafından yaptırım uygulanan diğer kuruluşlar adına 10.9 milyar dolarlık işlem yaptığını ortaya çıkardı. 

Banka, işlemlerini gizlemek için "şeffaf olmayan yöntem ve uygulamaları" kullanarak müşterileri için takas işlemleri yapmakla suçlandı.

 

Independent Türkçe, ICIJ, Deutsche Welle, BBC

DAHA FAZLA HABER OKU