Bugünden bakınca tecrit uygulamaları büyük bir hata gibi görünüyor

Tecrit uygulamaları bir hata mıydı? Bu rahatsız edici sorunun yanıtı gittikçe daha fazla evet gibi görünüyor

Birçok ülke pandemi nedeniyle katı tecrit uygulamalarını hayata geçirdi (Reuters)

Kesinlikle değişik bir süreçti. Yazar Lionel Shriver’ın da yazdığı gibi ‘’Daha önce hiçbir bulaşıcı hastalığa bütün ülkeyi kapatarak yanıt vermemiştik. Daha önce de belirttiğim gibi, 1957-1958’deki Asya gribi 70 bin ila 116 bin Amerikalının, yani nüfusun yüzde 0,04 ila yüzde 0,07’sinin ölümüne neden olmuştu. 1968-1970’deki Hong Kong gribi sonucu yaklaşık 100 bin kişi, yani nüfusun yüzde 0,05’i hayatını kaybetmişti.

ABD’de koronavirüsten ölenlerin sayısı 186 bin, yani mevcut nüfusun yüzde 0,055’i. Bu sayı artacak olsa da bu iki griple hemen hemen aynı büyüklükte ve önceki griplere kıyasla 65 yaş altındakiler için daha az ölümcül. Ayrıca eyalet çapında gönüllü tecrit, tümüyle okul kapatma uygulamaları, ofis, fabrika, restoran ve müzelerin kapatılması söz konusu değildi. Hiç kimse Woodstock’ı kapatmayı düşünmemişti. 

Bugünkü yaklaşımlar neden bu kadar farklı? Muhtemelen yönetimin etkinliğine daha çok güveniyoruz. Kamu politikası iklim değişikliğini etkileyebiliyorsa virüsü de ortadan kaldırabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Buna ek olarak, biz zaten riskten çok daha fazla kaçınıyoruz. Çocukların okula yürüyerek gitmesine izin verilmiyor, çocuk parklarında oyuncak merdivenler ortadan kayboldu, üniversite öğrencileri de mikro saldırganlıktan korunuyor. Jonathan Haidt ve Greg Lukianoff’un “The Coddling of the American Mind” (Amerikan Aklının Üzerine Titremek) kitabında yazdığı gibi, öğrencilerin yaşamlarının birçok yönünün yetişkinler tarafından dikkatle düzenlenmesi gerektiği "güvenliği kutsayan bir zihniyete" sahibiz.

İtalya’nın Bergamo kentinden gelen Kovid-19’un düzinelerce insanı öldürdüğü ve hastanelerin dolup taştığı yönündeki haberler, güvenliğe ve kısıtlamalara kaçışı tetikledi. Birçok Amerikalı zaten tecrit talimatlarının verildiği mart ve nisan öncesinde restoranlara ve dükkanlara gitmeyi bırakmıştı. Çünkü pandemileri tahmin etmekle mesleki olarak ilgilenen bazı epidemiyoloji uzmanlarının abartılı öngörüleri, hükümetlerin taleplerinin önünü açtı.

Hastanelerin aşırı talep göreceğine dair haklı korkular New York, New Jersey, Pensilvanya ve Michigan valilerinin yaşlı bakımevlerine Kovid-19 hastalarını kabul etme talimatı vermesinin nedenini açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca “salgın eğrisini düzleştirme” yönündeki asıl hedef, “virüsün ortadan kaldırılmasına” yavaş yavaş geçişe zemin hazırlıyor. 

Öte yandan Güney Kore’yle Tayvan, Singapur ve Yeni Zelanda gibi ada ülkelerinin bu hedefe yönelik gözle görülür başarısı, bir kıta ülkesi olan küreselleşmiş ABD’de asla tekrarlanamaz. 
 


Devam eden gönüllü tecrit uygulamalarını dayatan valiler, “bilimi takip ettiklerini” öne sürüyor. Ama sadece tek yönlü olarak, Kovid-19 vakalarının mevcut sayısını düşürmeyi amaçlıyorlar. Tecritler aynı zamanda kanser görüntülemelerini, kalp krizi tedavisini ve madde bağımlılığı danışmanlığını engelledi ve bu durum çok ancak tahmin edilmesi zor sayıda ölüme yol açtı. Haidt ve Lukianoff’un tabiriyle “cezai korumacılığın” o kadar da koruyucu olmadığı ortaya çıktı. 

Açık alanda virüsün yayılımı çok az olsa da plajlara giden insanların utandırılması, az sayıda çocuğun enfeksiyon kapmasına veya bulaştırmasına rağmen okulların kapalı olduğu sürenin uzatılması, süpermarketlerdeki bahçe eşyaları reyonlarının kapatılması, kilise hizmetlerine izin verilmemesi, bununla birlikte siyasi amaçlar uğruna kaçınılmaz olarak gürültülü ve kalabalık gösterilere izin verilmesi örnekler arasında yer alıyor. 

Greg Ip'nin geçen hafta Wall Street Journal'da bildirdiği üzere, tecritler hakkındaki yeni düşünce "aşırı derecede pervasız ve maliyetli oldukları" yönünde. Bu durum, Başkan Trump'ın nisan ortasındaki "Zorunlu ekonomik bunalımla birleşen uzun süreli bir tecrit halk sağlığına çok büyük ve geniş kapsamlı bir yük getirecek" açıklamasını destekliyor.

Birçok insan için bu ekonomik hasar ‘’Büyük Buhran’’ boyutlarında. Restoranlar ve küçük işletmeler kentlerdeki “çoğunlukla barışçıl” olan son üç aydaki ayaklanmalardan önce bile bir daha açılmamak üzere kapatılmıştı. Kayıplar düşük gelirliler ve az birikime sahip olanlar arasında yoğunlaşırken, uygulanan tecritler Amazon’un sahibi Jeff Bezos ve Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg’in servetine on milyarlarca dolar ekledi. 

Tecrit karşıtı blog yazarı (ve eski New York Times muhabiri) Alex Berenson tecritlerin enfeksiyonları engellemek yerine geciktirdiğini güçlü bir şekilde ortaya koyuyor.

Bu noktada eski dersler bulunuyor. Hükümetler doğayı bazen yönlendirebilir ama asla tamamen kontrol edemez. Riskleri tamamen ortadan kaldırmanın bir yolu yoktur. Bir riski azaltma girişimleri diğerlerini artırabilir. Belirsizliğin var olduğu durumlarda insanlar hata yapabilir. Belki gönüllü tecrit de bunlardan biriydi.

 

 


* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

nypost.com/2020

Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Delal Tüy

DAHA FAZLA HABER OKU