Kıdem tazminatı fonu yine gündemde… İşçiler, işverenler ne diyor?

Yıllardır gündemde olan ancak hayata geçirilemeyen fonla ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafları bir araya getirecek

1975'ten bu yana kanunda yer alan ancak hayata geçirilemeyen kıdem tazminatı fonu yeniden gündemde 

Kıdem tazminatı fonu tartışmaları iş ve çalışma hayatıyla ilgili düzenlemelerde, tartışmalarda en önemli konuların başında geliyor.

Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yapısal Reform Paketi’nde de kıdem tazminatı fonunun hayata geçirileceği maddesi en öne çıkan başlıklardan biri oldu.

Albayrak emeklilik sisteminin reforme edileceğini ve Bireysel Emeklilik Sistemi’nin zorunlu hale getirilerek birbiriyle entegre olacağını açıkladı. Bu yolla toplanan fonların milli gelirin yüzde 10’unu bulacağını söyledi.

Yeni kıdem tazminatı sistemine ilişkin görüşleri almak ve ayrıntıları netleştirmek üzere Bakan Albayrak’ın ilgili tüm tarafları bir araya getireceği öğrenildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İşçi ve işveren temsilcileri ne diyor?

Kıdem tazminatı fonu kurulmasıyla ilgili daha önce de çok sayıda tasarı hazırlandı ancak işçi ve işverenler uzlaşamadığı için hayata geçirilemedi. Kıdem tazminatı fonuyla ilgili tarafların görüşleri ve yaklaşımları şu şekilde:

DİSK: Kıdem tazminatı kırmızı çizgimiz

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı çıkıyor. En önemli gerekçelerinden biri kıdem tazminatının işçi için iş güvencesi anlamına gelmesi olarak gösteriliyor. Kıdem tazminatı yükünü düşünen işverenin işten çıkarmada daha zor karar aldığı belirtiliyor.

Albayrak’ın konuşmasından sonra DİSK’ten yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Kıdem tazminatının fona devri DİSK ve işçi sendikalarının ezici çoğunluğu açısından kapanmış bir tartışmadır. Yeniden gündeme getirilmesi kabul edilemez. Kıdem tazminatının fona devri kıdem tazminatının miktarını düşürecek, ödemesini zorlaştıracak ve işçilerin önemli bir iş güvencesi dayanağını ortadan kaldıracaktır. Hükümeti kapanmış bir tartışmayı açmaması için uyarıyoruz. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Tartışmayacağız ve kabul etmeyeceğiz. İşçiler kriz koşullarında giderek ağırlaşan bir yaşam mücadelesi verirken, kıdem tazminatına ve işçilerin cebine el uzatmanın karşısında her türlü demokratik direniş meşru bir hak olacaktır.”

TÜRK-İŞ mevcut sistemin devam etmesinden yana

TÜRK-İŞ, kıdem tazminatında fon 2017 yılında gündeme geldiğinde bakanlığa kıdem tazminatının kazanılmış hak olduğunu ve mevcut haliyle devam etmesi görüşünü bildirmişti:

“Açık talebimiz kıdem tazminatı müessesinin mevcut haliyle devam etmesi ancak bu haktan yararlanamayan işçilerin yararlanabilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Kıdem tazminatının tüm işçiler için işlevsel ve alınabilir bir hak haline gelebilmesi için etkin bir denetleme mekanizması geliştirilmeli, caydırıcı bir idari para cezası sistemi kurgulanmalıdır.”

TÜRK-İŞ ayrıca bir yılı doldurmadan işten ayrılanlar için de çalıştıkları süre ile orantılı kıdem tazminatı alabilmesini talep ediyor.

HAK-İŞ: Mevcut haklardan vazgeçmeden sistem ıslah edilmeli

HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan KON-TV’de yaptığı açıklamada kıdem tazminatı sisteminin ıslah edilerek herkesin tazminata ulaşabileceği bir model inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Arslan “Biz modelin tartışılmasını istiyoruz, mevcut haklarımızdan vazgeçtiğimiz anlamı çıkarılmamalı” ifadelerini kullandı.

HAK-İŞ özellikle her bir yıl için asgari 30 günlük ücret tutarındaki kıdem tazminatı miktarı, geride kalan her yıl için tahakkuk ettirilerek mutlaka korunması gerektiğini söylüyor. 

TİSK: 15 güne indirilsin

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu TİSK, kıdem tazminatının işveren üzerindeki yükünün ağırlığını gerekçe göstererek kıdem tazminatında değişiklik yapılmasını istiyor:

“Dünya Bankası verilerine göre Türkiye, kıdem tazminatı yükünün ağırlığı bakımından ilk sırada. Mutabakat sağlanmadığı sürece kıdem tazminatında değişiklik yapılmamalıdır. İster kıdem tazminatı fonu oluşturulsun, ister fon dışında farklı bir çözüm yolu bulunsun, yılda 30 günlük ücret üzerinden hesaplanan mevcut yük azami 15 günlük ücret tutarına indirilmelidir.”

Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği TÜSİAD da 2009 yılında açıkladığı resmi görüşünde TİSK ile paralel görüş bildirmişti. TÜSİAD 30 günlük ücretin yarıya indirilmesini ve kazanılmış haklar korunarak işveren üzerindeki kıdem tazminatı yükünün azaltılmasını istiyor. 

Kıdem tazminatının tarihçesi

Kıdem tazminatı 1936’daki 3008 sayılı İş Kanunu ile hukuk sistemine girdi. 

Kıdem tazminatı fonu kurulması ise 1975 yılında 1475 sayılı İş Kanunu’na eklendi ve bu fonla ilgili hususların kanunla düzenlenmesine ilişkin hüküm kanunda yer aldı. Ancak kanunda yer almasına rağmen 1975 yılından bu yana fon düzenlemesi hayata geçirilemedi. 

Son olarak 2017’de konu yine tartışılmaya başlandı ama sonra dönemin Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun ifadesiyle taraflar uzlaşamadığı için rafa kaldırıldı. 

O dönemde birikmiş kıdem tazminatlarının da fona aktarılması gündeme gelmişti. Fakat işverenler kıdem tazminatının peşin ödenmesi anlamına gelen bu uygulamaya pek sıcak bakmamıştı.

Yeni düzenlemede ise çalışanlara seçenek sunulacağı, isteyenin birikmiş kıdem tazminatını fona aktaracağı, isteyeninse eski sistemde devam edebileceği öngörülüyor.

Ayrıntıların Bakan Albayrak ve tarafların görüşmeleri sonucunda netleşmesi bekleniyor. 
 

DAHA FAZLA HABER OKU