Erdoğan’ın danışmanı Aktay: İstanbul Sözleşmesi lağvedilse sorunlarımız çözülmeyecek

"Bugünün dünyasında kadın ve erkek rollerini değiştiren İstanbul Sözleşmesi değil"

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından Yasin Aktay, kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen  Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi hakkında bir yazı kaleme aldı.

“Boşanmaların artışı sözleşmeye bağlanamaz”

Aktay, Yeni Şafak’ta kaleme aldığı yazısında “Sözleşmeye zannedildiğinden fazla bir sosyolojik güç atfediliyor olduğunu söylemek zorundayız” dedi ve şunları yazdı:

Boşanmaların artışı ve aile içi rollerin hızla değişmesi sözleşmeye bağlanamaz elbet. Türkiye’nin hızla değişen bir sosyolojisi var. Kadının iş hayatına eskisine nazaran hızla daha fazla katılması Sözleşmenin ortaya çıkardığı bir sonuç değil. Bu katılım ise kadın ve erkeğin ailedeki ve toplumdaki rollerini hızla değiştirmektedir. Sözleşmeye şiddetle karşı çıkan muhafazakar insanların şu soruya samimiyetle cevap vermeleri gerekiyor: Kendi oğullarına üniversiteyi bitirmiş olduğu halde çalışmayan bir gelin almayı göze alabiliyorlar mı? Veya kız babaları artık kızlarının meslek okuyup meslek sahibi olmasını neden istiyorlar?

“Geleneklerimize uygun aile değerleri oluşturamadık”

“Kadın ve erkeğin eşit şekilde çalışma hayatına katılması ister istemez aile içindeki bütün dengeleri değiştirmektedir” diyen Aktay, şöyle devam etti:

Yanlış anlaşılmasın bunun kötü veya iyi olduğunu söylemiyorum. Şu an itibariyle sosyolojik gerçekliğimiz ile aile değerlerimiz arasında ciddi bir açıklık var. Aile değerleri dediğimiz şey metafizik sabitelere konu şeyler değil. Bazı geleneklerden koptuk ama kendimize yeni gelenekler ve bu geleneklere uygun değerler oluşturamadık daha.

“Sözleşmeye öfkelenmek belki bizi rahatlatır ama…”

Dünyada “kadın ve erkek rollerini” değiştiren şeyin İstanbul Sözleşmesi olmadığını vurgulayan Aktay, “Ona bundan dolayı öfkelenmek belki bizi rahatlatır ama Sözleşme lağvedilse bile birçok sorunumuz çözülmeyecek” dedi.

“Bunları da savunun”

Aktay, “Sözleşme sonuna kadar uygulansa bile kadına yönelik şiddete bir çare olmuyor, gördük” görüşünü savundu ve yazısına şöyle son verdi:

 Meğer ki, İstanbul Sözleşmesi savunmasında kadına yönelik şiddet, metnin asıl niyetine, cinsiyet rolleri söylemi üzerinden eşcinselliğin meşrulaştırılmasına, normalleştirilmesine ve yasal dayanaklara kavuşturulmasına bir kalkan oluşturmasın. Sözleşmeyi savunanlar mertçe buradan savunsun, karşı çıkanlar da buradan karşı çıksın. Kimin ne dediği daha iyi anlaşılır. O zaman geri kalan konular üzerinde işin içine sosyoloji, antropoloji, psikoloji, psikiyatri, ilahiyat ve hukuk nazarından daha doğrudan tartışırız.

 

Yeni Şafak, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU