‘Sayaç sıfırlamak’ ne demek biliyor musunuz?

Davos’ta gerçekleştirilecek bir sonraki forumda ‘büyük reset’ fikri tartışılacak

Görsel: Pixabay

Yemenli kardeşlerimiz ‘sayaç sıfırlamak’ ifadesini en çok kullanılan Araplardır.

Eski cumhurbaşkanları merhum Ali Salih, kendi döneminde anayasadaki bir maddede düzenlemeler yapmaya alışmıştı.

Her bir dönemde yeniden seçimlere aday olmak için böyle yapardı. Bu ifade o kadar kullanılır oldu ki, Ali Salih bir keresinde sayacı tekrar sıfırlamayacağını taahhüt etti.

Ben, sıfırlamak teriminin anlamını bilgisayar mühendisi olan büyük oğlumdan öğrendim.

Bilgisayarımla ilgili her sorun yaşadığımda ‘reset’ atmam gerektiğini söylüyordu.

Konumuz ne başkanlık sayacı ne de bilgisayar.

Yalnızca sevgili okuyucularımın dikkatini önümüzdeki günlerde bize eşlik edeceğini düşündüğüm ‘büyük reset’ fikrine çekmek istedim.

Entelektüeller ve yeni sınıflar başta olmak üzere Arap dünyasının bu başlığı taşıyan hareketin bir parçası olmasını umuyorum.

Bence bu, insanlık tarihindeki en önemli dönüşümlerden biri.

Gazeteci dostum Hasan Mustafa, yeni deneyimlerin insanlık tarihinin odak noktası olduğunu söylüyor.

Tarih durmuyor. Bu nedenle beklenen dönüşümler muhtemel durumlardır.

Bu ifade bana cümle içinde doğru gibi göründü, fakat muhtemelen korona salgını sonrası gerçekleşeceğini iddia ettiği dönüşümleri hafife alıyor.

Salgının dönüşümü zorunlu kıldığını veya yaptığını söylemiyorum.

Bundan önce dünya, iletişim ve bilişimde geniş bir sıçramaya hazırlanıyor ve dijital dünyaya geçişin sinyallerini veriyordu.

Profesör Klaus Schwab’a göre ‘Dördüncü Sanayi Devrimi’ gerçekleştiğinde, ekonomi, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi alanlarda hayal gücünün ötesine geçen değişimler yaşanacak.

Ben de bunu söylüyorum. Zira pek çoğumuz bundan sadece 20 yıl önce cebindeki bir akıllı telefonla organize edilecek bir hayatı hayal etmemiştik.

Geleceği çok az insan görüyor. ABD’nin eski Başkanı Barack Obama, akıllı telefon fikrinin mucidi Steve Jobs'un cenazesinde, şöyle demişti:

Steve Jobs, diğerlerinin öngöremediği bir geleceği görecek kadar keskin bakışlı biriydi. Diğerleri tereddüt ederken, o ise geleceği yakalamak için mücadele edecek kadar cesurdu.


2016 Davos Zirvesi'nin ana gündem maddesi ‘Dördüncü Sanayi Devrimi' idi.

Kasım ayının ortalarında bu gazetede yazdığım bir yazıda bundan bahsettim.

Krallığın, bu yeni insani hareketin bir parçası olmak için Dünya Ekonomik Forumu ile bir anlaşma imzaladığını biliyoruz.

ABD ve Çin arasında beşinci nesil teknolojilere sahip olma konusundaki yoğun mücadeleden bahsediyoruz.

Bütün bunlar, bilfiil başlamış olan bir dönüşüme işaret ediyor.

Ancak korona salgınıyla birlikte bazı önceliklerin değişmesinden ve birtakım süreçlerin hızlanmasından bahsediyoruz.

Davos’ta gerçekleştirilecek bir sonraki forumda ‘büyük reset’ fikri tartışılacak.

Bu fikrin esası, salgının dünyanın zayıf yönlerini açığa çıkarmış olmasıdır.

Bazı araştırmacılara göre Fransa'daki işçi grevleri ve ABD'yi kasıp kavuran protestolar, ‘sosyal sözleşme’ fikrinin ve ‘sosyal adaleti’ sağlama yollarının gözden geçirilmesini gerektiriyor.

Bunun dijital dünyaya geçişle bir ilgisi var mı?

Manuel Castells gibi bilim adamlarının görüşüne göre, dijital dünya şunlara yol açar:

Kişisel kimlik kavramında ve yapısında köklü bir değişiklik olacak.


Yani şu sorunun cevabı değişecek: Ben kimim?

Güç denklemlerinde ve bunların toplum ve dünya üzerindeki dağılımında etkili bir değişiklik olacak. Ötekileştirilmiş sınıflar daha büyük bir role sahip olacak.


Bu sebeple güç ve sermaye konularında farklı bir dağılıma tanık olacağız.

Muhtemelen daha sonra bu konunun detaylarına döneceğiz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU