ABD’deki şiddetin hatırlattığı rapor: Amerikan polis teşkilatlarının çoğu İsrail'den eğitim alıyor

Filistin yanlısı bir grup, Floyd’un öldürülmesi sonrası ABD’nin yanı sıra birçok yerde gösterilerin fitilini ateşleyen polis şiddeti sonrası Amerikan polisiyle İsrail güvenlik güçleri arasındaki eğitim ortaklığını gündeme taşıdı

Amerikan polisinin Floyd'un boynuna diziyle bastırması ve İsrailli askerin bir Filistinliyi yere yatırması böyle görüntülenmişti (AP/Reuters)

Siyahi George Floyd’un gözaltı sırasında nefessiz kalarak can vermesinin ardından öfkenin dinmediği ABD’de polis teşkilatlarının İsrailli güvenlik kurumlarıyla işbirliği yeniden gündeme geldi.

ABD Filistin Hakları Kampanyası (USCPR) adlı grup, ülkede Afrika kökenli vatandaşların polis tarafından öldürülmesinde İsrail’i sorumlu tuttu.

Jerusalem Post gazetesinin haberine göre Amerikan polisinin insan hakları ihlallerine yol açan şiddet içerikli taktikleri İsrail güvenlik güçlerinden öğrendiğini savunan grup paylaştığı tweet’te “İsrail ordusu Amerikan polisine ırkçı ve sert polislik taktikleri öğretiyor, bunlar da siyahileri ve Latin kökenlileri sistematik bir şekilde hedef alıyor. Son zamanlarda George Floyd, Breonna Taylor ve Ahmaud Arbery’nin öldürülmesi, radikal ve sistematik şiddetin örnekleri oldu” ifadelerini kullandı.

Grup paylaşımına ayrıca Uluslararası Af Örgütü’nün 2016 tarihli “Amerikan polis teşkilatlarının çoğu nereden eğitim alıyor: Kronik insan hakları ihlalcisi İsrail’den” başlıklı raporun linkini de ekledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Söz konusu raporda Baltimore, Florida, New York, Washington, New Jersey, Pensilvanya ve Kaliforniya dahil birçok eyaletin yanı sıra Washington DC’deki polis yetkililerinin İsrail polisi, ordusu ve istihbarat servislerinden eğitim aldığına dair detaylı bilgiler yer alıyordu.

Rapora göre yüzlerce görevli eğitim için İsrail’e giderken, binlercesi de İsrailli yetkililer tarafından ABD’de eğitimden geçiriliyor, bu ziyaretlerin çoğu devletin kasasından ödenirken bir kısmıysa özel fonlarla karşılanıyordu.

“Bu eğitimler Baltimore polisini ve diğer ABD’li kolluk kuvvetlerini, yıllardır belgelenmiş insan hakları ihlalleri karnesi dolmuş bir ordu, güvenlik ve polis sisteminin ellerine bıraktı” ifadesinin yer aldığı raporda, İsrail polisi “yargısız infazlar ve diğer yasadışı cinayetler işleme, kötü muamele uygulama ve (çocuklar dahil) işkenceye başvurma, devlet gözetimi yoluyla ifade/dernek kurma özgürlüğünü bastırma ve barışçıl protestoculara karşı aşırı güç kullanmayla” suçlanıyordu.

Rapor şöyle devam ediyordu:

Yerli polis gücümüzün İsrail’de kamusal ya da özel fonlar harcanarak eğitimden geçirilmesi hepimizi endişelendirmeli. Belgelenen suiistimallerin çoğu İsrail ordusu, güvenlik güçleri ve polis yetkilileri tarafından gerçekleştirilen ihlallerle paralellik arz ediyor.
 


Af Örgütü’nün raporundaki suçlamaları destekleyen USCPR, Siyahilerin Hayatı Önemlidir (Black Lives Matter) hareketiyle Filistin yanlısı aktivizm arasında benzerlik kurarken, Floyd, Taylor ve Arbury’nin öldürülmesinin “Siyahi karşıtı şiddet içeren polislik faaliyetlerine yapılan yatırımın bir sonucu” olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Siyahi-Filistinli dayanışması ve kolektif kurtuluş prensipleriyle uyumlu olarak ezilen tüm toplulukları herkes için özgürlük ve adalet tesis edilene kadar destekleyeceğiz.

Grup “kolektif kurtuluş” ifadesine de şöyle açıklık getirdi:

Kolektif kurtuluş, ezilen tüm halkların özgürlük mücadelelerinin yanında olmayı talep ediyor. Irkçılığın olmadığı bir dünyada Filistin halkı için özgürlük, adalet ve eşitlik vizyonumuzla tutarlı olarak, siyahi topluluklar için adalet vizyonuyla da dayanışma içindeyiz.

Antisemitizme Karşı Amerikalılar kuruluşunun eski ulusal direktörü Bryan Leib ise Jewish Journal’a yaptığı açıklamada, USCPR’nin ve Af Örgütü’nün iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu.

Leib, “SWAT tarzı yerel ya da eyalet düzeyinde kolluk kuvvetlerinden özel operasyon ekiplerinin İsrail’de eğitim aldığı doğru ancak ortalama bir polis memuru İsrail’den asla eğitim almamıştır” dedi.

Filistinliler ve İsraillilerden ortak tepki: “İyad İçin Adalet, George İçin Adalet”

Diğer taraftan cumartesi günü 32 yaşındaki otizmli Filistinli İyad Hellak’ın İsrail polisi tarafından öldürülmesi de büyük öfkeye yol açtı.

+972 Magazine haber sitesine göre, Filistinli grupların yanı sıra İsraillileri de sokağa döken eylemlerde George Floyd’la İyad Hellak’ın farklı ülkelerde olsalar da polis şiddeti sonrası yaşamlarını yitirmesine dikkat çekildi.

Kudüs ve Tel Aviv’de hafta sonu düzenlenen gösterilerde yüzlerce Filistinli ve İsrailli “İyad İçin Adalet, George İçin Adalet” ve “İyad’ın Hayatı Önemlidir” yazılı pankartlar taşıdı.
 

afp.jpg
Gösterilerde Floyd ve Hellak için adalet çağrısı yapıldı (AFP)


Gösterilerin organizatörlerinden Shahaf Weisbein, “Doğu Kudüs’teki polis şiddeti aynı ABD’deki siyahilere karşı sergilenen tavır gibi. Filistinlilere karşı polis şiddeti ve işgal politikaları üzücü bir teamül. İşgale son verme ve her nerede olursa olsun polis şiddetinin tüm kurbanları için adaleti yerine getirme zamanıdır” diye konuştu.

Kudüs Belediye Meclisi üyelerinden Laura Wharton ise göstericilere hitaben konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Burada birbirimizi tanıyoruz ve maalesef ki bu olay polis şiddetine dair ne ilk ne de son örnek. Bu korkunç bir olay, insanlara ateş açmak dahil her istediğini yapabileceğini düşünen bir üstün ırk fikri ve şiddet varken barışa ulaşamayız.

Tel Aviv’deki gösterilerde ayrıca bir önceki hafta Afrikalı sığınmacıları hedef alan polis şiddeti protesto edildi. Bu olaylarda çevik kuvvet ekipleri bir bakkalın önünde duran iki Eritreliyi şiddet uygulayarak tutuklamıştı. Polisin sığınmacıları tartaklaması ve bölge sakinlerinin duruma müdahale etmesi kameralara da yansımıştı.

 

Independent Türkçe, Jerusalem Post, Uluslararası Af Örgütü, +972 Magazine

Derleyen: Elvide Demirkol

DAHA FAZLA HABER OKU