Dünyanın paramparça olmasından sonra hayatta kalmak için bir araya gelen insanları izlemek istiyorsanız şanslısınız çünkü Netflix’te size göre çok sayıda seçenek var.

Looper’a göre Netflix’te yer alan en iyi kıyamet sonrası konulu filmler şöyle:

The Worthy

 

Çok sayıda ABD yapımı kıyamet sonrası film olabilir ancak Ortadoğu sinemasında da nadir de olsa örnekleri bulunuyor. The Worthy de bu örneklerin dikkat çekenlerinden biri. Film nispeten küçük bir bütçeyle pek çok şey başarıyor. Aşina olunan türe yeni bir perspektiften bakmak için iyi bir seçenek. 

Bu distopik gerilimde su kıtlığı nedeniyle medeniyetin tarihe karışmasının ardından yabancıların yerleşkelerine girmesini gönülsüzce kabul eden bir adamın ailesini tehlikeye atması anlatılıyor.

Filmin başrollerinde Ali Süleyman, Mahmut El Atraş, Sümer El Mesri var. 

How It Ends

 

How It Ends muhtemelen bir kıyamet sonrası filmindense afet filmi özelliklerini taşıyor ama benzer pek çok öğeye yine de sahip.

Bu Netflix orijinal yapımı, Mad Max’in biraz daha ayakları yere basan “gerçek dünya” versiyonu.

Zira film özünde kıyamet sonrası bir dünyada geçen bir araba yolculuğu. 

How It Ends, Will adındaki bir adamın (Theo James) bir dizi yıkıcı doğa olayından sonra sevdiği kadını kurtarmak için ülkeyi boydan boya kat eden bir yola çıkmasını anlatıyor.

Yola çıkmadan önce kız arkadaşının babası Tom’la (Whitaker) buluşuyor ve ikili Chicago’dan Seattle’a ulaşmaya çalışıyor. Yolda çok sayıda kanun kaçağı grup ve dünyaya ne olduğunu anlamaya çalışan panik halindeki insanlarla karşılaşıyorlar.

Blame!

 

Kıyamet sonrası türünün yanı sıra bir miktar havalı animasyon da isterseniz bu filme bir şans vermelisiniz.

Aynı isimli mangadan uyarlanmış Netflix filmi “Blame!”, Matrix ve Terminatör’ün havasını en iyi şekliyle kısmen tutturmuş.

Hikaye şöyle: İnsanlığın kullandığı yapay zeka sistemi kötü niyetli hale gelmiş ve kendini kopyalayıp insanlığı yok etmeye başlamıştır. Birkaç grup insan sağ kurtulmuş, önemli kısmı güç bela hayata tutunmaya çalışmaktadır. Ama küçük bir kısmı, kendilerini avlayan teknolojiye karşı faal olarak savaşmaktadır. Olaylar, tam da insanlığın dünyayı geri kazanmak için gereksindiği silah olabilecek Killy adında bir adamın etrafında şekillenir.

Cargo

 

Cargo bir zombi filmi ama zombiler filmin ana olaylarının ilerleyişinde büyük rol oynamıyor. Çok sayıda az bilinen oyuncu ve ilk deneyimleri olan iki yönetmen barındıran küçük bütçeli bir iş.

Öte yandan projenin merkezinde bizzat Martin Freeman var. Dünyanın sonuyla ve her şey başlarına yıkılırken insanların hayatta kalmak için neler yapabileceğiyle ilgili Avustralya yapımı bir film.

Cargo, Avustralya anakarasının açığında yüzer bir evde yaşayan aileyi, Andy (Freeman), Kay (Susie Porter) ve bebekleri Rosie’yi konu alıyor.

Ülkenin geri kalanı, kurbanlarını zombilere çeviren bir virüs salgınına yenik düşmüş durumdayken Andy ve Kay tekneyi sadece erzağa ihtiyaçları olduğunda terk ediyor. Seferlerinden birinde işler ters gittiğinde durum, bebeklerinin yaşama şansı olabilmesi için zamanla yarış haline geliyor.

Cargo, yönetmenlerin daha önce çektiği aynı adlı kısa film üzerine kurulu. Freeman, Porter ve genç yetenek Simone Landers adeta filmin duygusal merkezi görevi görüyor. 

Bird Box

 

Josh Malerman’ın aynı adlı romanından uyarlanan Netflix filmi Bird Box, dünyanın uygarlık çökmeden önceki halini de kısaca gösteriyor ama ağırlıkla dünya nüfusunun çoğunun öldüğü bir kurguda geçiyor.

Canavarlar dünyamızı işgal etmiş, insanlarla göz göze geldiklerinde onları delirten canavarlar... Geriye kalan az sayıda kıyametzede camları karartılmış evlerde yaşıyor, dışarıya erzak almaya çıktıklarında gözlerini bağlıyor.

Başrollerde Sandra Bullock, Trevante Rhodes, John Malkovich ve Sarah Paulson yer alıyor. Film eğlenceli sahne dekorlarının yanı sıra epey gerilimli bazı sahneler içeriyor.

Mantıksal birtakım boşluklar barındırsa da Bird Box eğlenceli bir serüven, özellikle de bu denli kasvetli bir konu için.

Matrix üçlemesi

 

Matrix serisinin uzun süredir beklenen 4. filminin heyecanına kapılmak istiyorsanız orijinal üçlemenin tüm filmlerini Netflix’te bulabilirsiniz.

İlk film pek de kıyamet sonrası bir film gibi değil, zira hikayenin önemli kısmı gelişmiş bir bilgisayar simülasyonunda geçiyor. Öte yandan filmler ilerledikçe, kahramanlarımız insanlığı yok oluşun eşiğinden kurtarmaya çalışırken gerçek dünyayı giderek daha çok görüyoruz.

Matrix insanlığın yapay zeka tarafından köleleştirilmesinin hikayesini anlatıyor. Gerçek dünyayı makineler yürütüyor ve insanlar bu makinelere enerji sağlamak adına hayati işlevlerinin dondurulduğu kapsüllerde tutuluyor. Zihinlerimiz bir bilgisayar simülasyonunda yaşıyor ve insanlığın büyük çoğunluğu dünyalarının bir yalandan oluştuğunun farkında bile değil. Burada Keanu Reeves giriş yapıyor.

Reeves, küçük bir direnişçi grubu tarafından, insanlığı özgürleştirmesi beklenen Mesih benzeri bir kurtarıcı olarak uyandırılıyor. Matrix ciddi miktarda üstü kapalı dini atıf, çok sayıda büyük felsefi fikir ve pek çok devrimci aksiyon sekansı barındırıyor.

Ayrıca müthiş bir de oyuncu kadrosu var; Reeves, Laurence Fishburne, Carrie-Ann Moss ve Hugo Weaving buzdağının yalnızca görünen yüzü.

 

Independent Türkçe, Looper

Derleyen: Şafak Küçüksezer