Kılıçdaroğlu: CHP’ye yönelik bir kampanya başlatacaklar

CHP lideri, Erdoğan’ı “CHP'yi tasfiye edecekmiş. Kendi tasfiyesini hazırlıyor aslında bunu söyleyerek” sözleriyle eleştirdi

Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilerleyen dönemde partisine yönelik olumsuz bir kampanya yürütüleceğini söylerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Siyasetin kalitesini artırmanın yolu, bu kirli zihniyeti ülkemizden tasfiye etmekten geçiyor” ifadesine tepki gösterdi. CHP lideri, “CHP'yi tasfiye edecekmiş. Kendi tasfiyesini hazırlıyor aslında bunu söyleyerek” dedi.

Sözcü gazetesinden Zeynep Gürcanlı’ya gündemdeki konularla ilgili konuşan CHP lideri, Erdoğan’ı şu sözlerle eleştirdi:

Önümüzdeki süreçte Erdoğan ve onun yapılandırdığı bütün kurumlar CHP'ye yönelik bir kampanya açacaklardır. Bundan hiçbir endişem yok. Oda TV ile ilgili olarak ilk uçakta konuştu, “hesabını verecekler” dedi. Oda TV'nin kendisi kapatıldı, yazarları içeride. Gazeteler için de ne söyledi? “Medya virüsüne izin vermeyeceğiz” dedi.

unnamed-1.jpg
Fotoğraf: Sözcü


“CHP’yi tasfiye edecekmiş”

Bu açıklamadan sonra ilk yapılanlar RTÜK tarafından belli televizyon kanallarına verilen cezaların maddeleri değişti. İlerde kapatılmalarına yol açmak için. Şimdi CHP için aynı şeyi söylüyor. CHP'yi tasfiye edecekmiş. Kendi tasfiyesini hazırlıyor aslında. Bunu söyleyerek.

“CHP’yi tanımıyor”

Siz, kalkacaksınız, muhalefet partisini, üstelik hep doğruları söylemesini içinize sindiremediğiniz için, “onu tasfiye edeceğim” diyeceksiniz. Dün bizim Faik Bey'in dediği gibi, “ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın.” CHP'yi tanımıyor.

thumbs_b_c_566d6284eee91c8f671b6f632d708da7.jpg
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kovid-19 salgınında kılınan temsili cuma namazında "eşcinsellerin virüs yaydığını" söylemişti. (Fotoğraf: AA)


“Diyanet ve Genelkurmay konusunda açıklama yapmamaya özen gösteriyoruz”

Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “eşcinsellerin virüs yaydığına” yönelik hutbesi hakkında neden yorum yapmadığını şu ifadelerle açıkladı:

 Ben bu konulara özellikle girmedim. Çünkü biz parti olarak iki konuda çok hassasız. Genelkurmay Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamalar konusunda bir açıklama yapmamaya özen gösteriyoruz. Her kurumun kendi sorumluluğunu bilmesi lazım. Bu iki kurumun da sıcak siyasetin içinde olmaması lazım. İki kurumun alanları farklıdır birisi savunmaya dönüktür, diğeri de bizim iç dünyamıza, manevi dünyamızın zenginliğidir aslında. O dünyayı sevgiyle hoşgörüyle kardeşlikle birlikte yaşamayla süslemesi lazım, o tür bir anlatıma ihtiyacımız var. O çerçevede  bir söylem her zaman kabulümüzdür. (eski Diyanet İşleri Başkanları) Sayın Mehmet Görmez’in ve sayın Ali Bardakoğlu’nun  bu konuda açıklamaları var son derece makul ve doğru açıklamalar.

“AVM’lerin açılması riskli”

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında tedbir amaçlı kapatılan alışveriş merkezlerinin 11 Mayıs’ta kepenk açılacak olmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Virüsün yayılması açısından son derece riskli bir ortam yaratır. Çünkü oradaki havalandırma sistemi kapalı bir alanda kalınması, virüsün daha da yaygınlaşabileceğine yönelik olup, riskli olabilir.

“Çocuklar kobay olarak kullanılıyor”

YKS’nin öne alınması kararını da eleştiren Kılıçdaroğlu, bütün gençlerin duruma tepkili olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:

Kararı kim verdi? Sağlık Bakanı ve Turizm Bakanı. İkisi eğitimci mi? Hayır. Eğitimcilerin karar vermesi gereken bir alanda, Turizm Bakanı ile Sağlık Bakanı'nın farklı görüşler beyan etmeleri ve sonunda da Erdoğan'ın hakemliğine başvurmaları yanlış bir uygulama. Çocukları kobay olarak kullanmak kimin hakkı? Bu hak kime verildi? Yazık, günah. Sonuçta şu; İnsan mı, ekonomi mi? Bu kararda insan gözardı edildi, ekonomi öne çıktı.

thumbs_b_c_c51338876e09a6cc640eabd477896039.jpg
Erdoğan, salgının ilk başladığı dönemde yasaklanan maske satışının tekrar gerçekleşebileceğini açıklamıştı. (Fotoğraf: AA)


“Kimse bağımsız karar alamıyor”

Kovid-19 salgınında en önemli tedbirlerden birisi olan maskelerin dağıtım konusundaki karmaşıklığa da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

Bu süreçte en temel eksiklik, devleti yönetenlerin bir stratejilerinin olmamasıdır. Böyle bir olay ortaya çıktıktan sonra ve Avrupa'ya yayıldıktan sonra Türkiye'nin oturup kendisine bir strateji çizmesi gerekirdi. Sağlık'ta var mıydı? Evet vardı, 2019'da hazırlanan bir rapor var. O da Dünya Sağlık Örgütü'nün önerisi üzerine. “Yapacaksınız” denmiş. Oturmuşlar 229 sayfalık bir pandemi raporu hazırlamışlar. İkinci konu ciddi bir işsizlik ortaya çıkacak. Bu konuda bir strateji var mı? Yok. Üçüncü konu işsizlikle beraber yoksulluk çıkacak. İhtiyaç sahibi aileler kitleler halinde artacak. Bunla ilgili bir strateji var mı? Bunla ilgili de bir strateji yok. Dolayısıyla deneme sınama yöntemiyle sorun aşılmaya çalışılıyor sağlık dışında. Bir strateji eksikliği var, bu strateji eksikliğini zorunlu olarak ortaya koyan ise tek adam rejiminin Türkiye'de uygulanmasıdır. Hiç kimse bağımsız karar alamıyor. Hiç kimse düşüncelerini rahatlıkla ifade edemiyor.

thumbs_b_c_a8b7846e0653099e42cd180172782967.jpg
Bahçeli, dün CHP için yaptığı açıklamada “Darbeci geleneğin siyaset ayağı olan CHP suçüstü yakalanmıştır" demişti. (Fotoğraf: AA)


“Bahçeli AK Parti tabanına oynuyor”

Partisini eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında “Normaldir” diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Çünkü Bahçeli AK Parti'nin tabanına oynuyor. Bunu bilmemek ve görmemek için kör olmak lazım. Bahçeli kendine göre böyle bir strateji izliyor.

 

Sözcü, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU