Michael Madsen, Rezervuar Köpekleri’ne damga vuran sahneyi anlattı: Prova etmedim, ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu

Madsen, Quentin Tarantino’yla uzun yıllardır süren işbirliğinin detaylarına değindi

Tarantino'nun yazıp yönettiği filmin başrollerinde Madsen'ın yanı sıra Steve Buscemi ve Harvey Keitel gibi usta isimler yer alıyor (IMDb)

Hollywood’un en önemli aktörlerinden Michael Madsen, Rezervuar Köpekleri’nin (Reservoir Dogs) senaryosunu okuduğunda bunun “özel ve farklı” bir iş olacağını hissettiğini söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Büyük çıkışını 1991 yapımı Thelma & Louise’le yakalayan ve Quentin Tarantino’nun Rezervuar Köpekleri’yle kariyerinin en hatırda kalan rollerinden birine imza atan aktör Screen Rant’a verdiği röportajda tecrit günlerini ve Tarantino’yla ilişkisini anlattı.

Tecrit sürecini “hapishanede olmaya” benzeten Madsen, “Araba camlarının ardından akrabalarınıza el sallamak tuhaf bir şey. Annemi ziyarete gittim. Yüzünde maskesiyle verandaya çıktı ve ona arabanın içinden el salladık. Bu çok tuhaf bir durum. Ama yıllardır haberini almadığım çok insandan da haber aldım. Sanırım insanlar yapacak bir şeyleri olmadığında bazı şeyleri hatırlamaya başlıyor” dedi.

Röportajda kariyerinde önemli yeri olan Rezervuar Köpekleri’ne değinen aktör, filmin senaryosunu ilk gördüğünde bunun o ana kadar hayatında okuduğu en iyi senaryolardan biri olduğunu düşündüğünü söyledi. Madsen projenin kendisini çekmesinin bir nedenini de şöyle açıkladı:

Harvey Keitel’le Thelma & Louise’de birlikte çalışmıştık. Yani onunla zaten arkadaştık. Senaryonun o ana dek hayatımda okuduğum en iyi senaryolardan biri olmasının dışında, onun Bay Beyaz'ı oynaması beni çeken şeylerden biriydi. Bunun özel bir şey olduğunu biliyordum. Bunun farklı bir şey olduğunu biliyordum. Ama kimse Quentin Tarantino’yu tanımıyordu. Kimse. Onunla hiç görüşmemiştim bile. Sanırım bir araya gelmiş bir grup adamdık ve hepimiz havalı görünmeye çalışıyorduk çünkü hepimiz Harvey Keitel gibi havalı olmak istiyorduk.

Steve, Tim, ben ve Chris, etrafta çok görünmemiştik. Hepimizi böyle bir filmde bir araya getirmek, işte bu tamamen Quentin’in zihninin bir ürünü. Senaryoyu o yazdı. Sadece onu değil, True Romance’ı ve Natural Born Killers’ı da o yazdı. Ve bir video kiralama dükkanında çalışırken kirasını ödemek için bunları sattı. Yapıp yönetmesi için kendisine para verildiği ilk filmde yer alabilmek büyük ayrıcalık. Hiçbirimiz ne yaptığımızın farkında değildik. Sadece bir gangster filmi yapıyor, siyah takım elbiseler içindeki bu sert çocukları oynuyorduk. Bence hiçbirimiz bu filmin böyle bir şeye evrileceğini düşünmemişti.

Tarantino’nun her şeyi önceden planladığına dikkat çeken Madsen sözlerini şöyle sürdürdü:

Herkes der ki ‘Şunu yapmak istiyorum’, ‘Bunu yapmak istiyorum’. Ama bunları gerçekleştirmek için gerçekten planı olan tek kişi o. Tabii ki (filmin bu noktaya geleceğini) o biliyordu. Yapacağı her şeyi biliyordu. Ve hepsini tam da yapmak istediği şekilde yaptı. Bu süreçte pek çok kişi ondan şüphe etti. Durum, artık onu hiçbir şey hakkında gerçekten eleştiremediğiniz bir noktaya geldi. Kendisine muhteşem bir kariyer yaptı ve sinemaya büyük hizmet verdi.

Tarantino’nun planlı hareket etmesinin, Rezervuar Köpekleri setindeki oyuncuların yaratıcılığı açısından nasıl bir anlam ifade ettiğinin sorulması üzerine Michael Madsen şunları söyledi:

O bir diktatör değil. Ona saygı göstermelisiniz çünkü ne yaptığını biliyor ama, en azından benim için, kendi fikirlerinizi ortaya koymak için fırsat vardı.

Filmin meşhur “kulak” sahnesine değinen ve bu sahneyi hiç prova etmediğini belirten Madsen sözlerini şöyle sürdürdü:

Ne yapacağımı bilmiyordum. Senaryoda diyordu ki, ‘Bay Sarı kelepçeli polisin etrafında manyakça dans eder.’ Bunun ne anlama geldiği, ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çekimlere başlamadan önce bir hafta, on gün kadar prova vaktimiz vardı.

Bir depoda prova yaptıklarını ve yerde herkesin durması gerektiği alanları belirleyen tebeşir işaretleri bulunduğunu söyleyen Madsen şöyle devam etti:

Dedim ki, ‘Quentin, dinle. Ne yapacağımı bilmiyorum.’ O da dedi ki, ‘Tamam Michael, o gün gelene kadar bekleyelim.’ Ki bu benim için iyi bir şeydi. Böylece düşünmem için daha fazla zamanım oluyordu. Gerçekten de, gerçekten çekene kadar asla bir şey yapmadık.

Madsen, Quentin Tarantino’nun zeki ve çok kararlı bir yönetmen olduğuna dikkat çekerek, “Bir şeyi sevmezse, sana söyler, ‘Bunu yapma’ der. Ama işe yarar bir şey yapıyorsan, bunun gerçekleşmesine izin verir. O size bu özgürlüğü tanıyan harika bir yönetmen” dedi.

 

Screen Rant

Independent Türkçe için derleyen: Sezin Bala

DAHA FAZLA HABER OKU