DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan: Türkiye felç olmuş durumda

Babacan, hükümetin koronavirüsle mücadeleyi dar bir kadro ve kapalı bir ortamda yürüttüğünü söyledi

Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan / Fotoğraf: AA

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, T24’te canlı yayında Murat Sabuncuoğlu’nun sorularını yanıtladı.

Mecliste çıkartılan son yasalar için "Demokrasilerde meselelerin iyi istişare edilmesi gerekir” diyen Babacan, “Meclis sadece dar bir kadronun arzusunu yerine getirme makinesi değildir. Böyle bir meclis kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“İstiklal Savaşı’nda dahi siyasi meşruiyet arayışı vardı“

TBMM’nin kuruluşunun 100. yılının kutlanacağını hatırlatan Babacan, “Savaş yıllarında bile her şeyi ben bilirim diye bir şey yoktu. Atacağı her adımda bir siyasi meşruiyet arayan ve bir hukuk zemini arayan bir yönetim anlayışı vardı. İstiklal Savaşı’nın ortasında bile bir siyasi meşruiyet arayışı vardı. Savaşın ortasında bile o Meclis çalışmıştır. Türkiye, 100 yıl öncesindeki Birinci Meclis ruhunun bile gerisinde” diye konuştu.

Hükümetin koronavirüsle mücadeleyi dar bir kadro ve kapalı bir ortamda yürüttüğünü savunan Babacan, “Kararlar dar bir çevrede alınırsa, kararların toplumsal olarak benimsenmesi için sahiplenilmesi çok zor olur. Benim çağrım iktidarın bu süreci daha katılımcı bir anlayışla yönetmesi, bilime ve akla dayanması. Türkiye bu krizi kutuplaştırmayla, düşman aramayla aşamaz” dedi.

“Biz bize ortak aklı çalıştırdığımız zaman yeteriz“

Krizin uluslararası dayanışma ile aşılacağını belirten Babacan şunları söyledi:

Krizin ne sağlık boyutunu ne ekonomi boyutunu tek başına aşamazsınız. Sadece büyütürsünüz. En büyük ekonomi bile içe kapanırsa küçülür. Dayanışma mekanizmaları çok önemli. Krizden önce dünyadaki pek çok Merkez Bankası kendi arasında bir network kurmuşlardı. Salgın başlayınca bu network genişletildi. G-20 ülkelerinin pek çoğu bunun içerisinde. Türkiye ise bu dayanışmanın dışında kaldı. Türkiye şu anda felç olmuş durumda, yabancı düşmanlığı ile iktidar kendini sıkıştırdı.  Yazıktır bir inatlaşma uğruna bu ülke fakirleşir. 'Biz Bize Yeteriz' deniyor ama ne zaman yeteriz, ortak aklı çalıştırdığımız zaman yeteriz.

"Devlet toplumdan daha güçlü olursa toplumu ezer"

Ekonomide kapsamlı bir bakış açısını olmadığını ileri süren Babacan “Belirsizliğin olduğu bir ortamda ekonomide bir toparlanma mümkün olmaz. Türkiye döviz kaynağı bulamazsa kriz derinleşir” şeklinde konuştu.

Devletin güçlü olması gerektiği kadar toplumun da güçlü olmasının gerektiğini vurgulayan Deva Partisi lideri, Devlet toplumdan daha güçlü olur ve o denge sağlanmazsa devlet toplumu ezer. Güçlü hukuk, güçlü kurum ve güçlü toplum olmalı. Toplumun gücü aynı zamanda medya özgürlüğüdür, ifade özgürlüğüdür. Topluma kulağı tıkamak, siyasi partileri yok saymak, meclisi hızlı kanun makinesi olarak kullanmak; bu şekilde devam ederse ülkenin geleceğinden hepimiz korkmalıyız” ifadelerini kullandı. 

İnfaz düzenlemesi: "İktidarın küçük ortağının özel talepleri vardı"

Babacan infaz düzenlemesi hakkında ise şunları kaydetti:

İktidarın küçük ortağının bu düzenlemeyle ilgili özel talepleri olduğu bir gerçek. Bu düzenleme onların perspektifiyle yapılmış bir düzenleme.  Geniş bir perspektiften baktığımızda, insanların özgürlük hakkından, adaletten söz ediyorsak bunun dar parti çıkarlarına, onların yakın çevresinin çıkarlarına yönelik bir düzenleme olması kabul edilemez.


T24 

DAHA FAZLA HABER OKU