TCK’nın mimarlarından Prof. Özgenç’ten infaz paketine eleştiri: Kısa sürede suç işleyecekler

İzzet Özgenç: Adalet Komisyonu’na çeksinler, ilgili akademisyenleri çağırsınlar, yeniden bir komisyon oluşturulsun ve hukuki zeminde paketin yeniden düzenlemesini yapalım

Fotoğraf: AA

2004’te hazırlanan Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) mimarlarından Prof. İzzet Özgenç, TBMM’de görüşülmekte olan infaz indirimi yasa teklifini değerlendirdi. Özgenç, teklif ile cezaevlerinden tahliye edilecek bir grubun sağlıklı bir aile yapısı ve gelirleri olmadığına dikkati çekerek “Bunlar kısa sürede suç işleyip devletin kapısına yeniden gelecekler” yorumunu yaptı. Özgenç’e göre teklif Adalet Komisyonu’na çekilip tekrar düzenlenmeli.

Karar gazetesinden Elif Çakır, bugünkü köşe yazısında Prof. İzzet Özgenç’in infaz indirimlerini öngören yasa teklifi ile ilgili görüşlerine yer verdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çakır’ın yazısının ilgili kısmı şöyle:

Sayın Özgenç evvela Türkiye’nin böyle değil ama sistem tutarlığı olan adil bir infaz yasasına ihtiyacının olduğunu anlattı. Çarpıcı örnekler verdi. Şöyle dedi:

“Nüfus itibarıyla göz önünde bulundurulabilecek örnek ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’deki ceza infaz kurumları, gerek kapasitesi gerek doluluğu itibarıyla, kötü durumdadır. 
Bu konuda en kötü durumda olan ülke ABD’dir. Nüfus itibarıyla her 100 bin kişiden 655’i ceza infaz kurumundadır. İkinci ülke Rusya’dır. Rusya’da nüfusun her 100 bin kişisinden 359’u ceza infaz kurumundadır. Türkiye’de ise, nüfusun her 100 bin kişiden 344’ü ceza infaz kurumundadır, her 141 kişiden birisi cezaevindedir.  İki iyi örnek ülke söyleyeyim. Birincisi Japonya’dır. Japonya’da nüfusun her 100 bin kişisinden 39’u ceza infaz kurumundadır. İkinci iyi örnek ise Almanya’dır. Almanya’da nüfusun her 100 bin kişisinden 77’si ceza infaz kurumundadır. Almanya’da ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların yüzde yirmi dördünü yabancıların oluşturduğuna da dikkat çekmek isterim.” 
Türkiye’nin kapasitesine göre objektif ve adil bir yasa hazırlanmasını gerektiğini anlatan Özgenç “Türkiye’de halen ceza infaz kurumlarında 295.167 olan kişi sayısını acilen 100 bin civarlarına çekmek gerekir. Bu yönde kanuni düzenleme yapılmasına acil ihtiyaç bulunmaktadır” dedi.

Adil bir infaz indirimi düzenlemesinin nasıl olması gerektiği konusunu şu örnekle anlattı:

“İnfaz sisteminin oluşturulmasında, suçtan ziyade suçluyu, suçlunun oluşturduğu tehlikeyi göz önünde bulundurmak gerekir. Oysa söz konusu Kanun teklifinde sadece suç göz önünde bulundurularak koşullu salıverme düzenlemesi yapılmıştır.” 

Bunun için Cumhurbaşkanı’na akademik rapordan başka bir de bilgi notu göndermiş:

“Bu sürece müdahil olabilseydik daha farklı, bugün böyle tartışılan, çelişkilerle dolu, adaletsiz bir metin ortaya çıkmazdı. Daha farklı bir metin çıkardı. Adalet Komisyonu’na dahil olalım, alt bir komisyon oluşturalım ve çalışalım diye bilgi notu yazıp gönderdim. Bakın Adalet Komisyonu’ndan bir gecede geçti metin. TBMM’de iki gündür tartışılıyor daha maddelere geçilemedi. Uzun sürmesi gereken komisyon çalışmalarıdır.”

Meclis’teki tasarının yanlışlarla dolu olduğunu söyleyen Özgenç şöyle diyor:

“Kanunlaşacak olan infaz düzenlemesi denetimli serbestlik ile dışarıda olanları dahi denetimsiz hale getiriyor. Dışarı çıkacaklarla ilgili de denetimli serbestlik tedbirleri uygulanmıyor. Bakın dışarı çıkartılacak olan bu insanlar geliri olan, sağlıklı aile yapısına sahip insanlar değil. Bunlar kısa sürede suç işleyip devletin kapısına yeniden gelecekler.”

Tasarının Genel Kurulda Komisyona çekilmesi gerektiğini, komisyonda yeniden adil ve tutarlı bir şekilde hazırlanması gerektiğini söyleyen Özgenç’in sözleri şöyle:

“Bu paketin Adalet Komisyonu’na geri çekilmesi lazımdır. Adalet Komisyonu’na çeksinler, ilgili akademisyenleri çağırsınlar, yeniden bir komisyon oluşturulsun ve hukuki zeminde paketin yeniden düzenlemesini yapalım. İnfaz yasasında yaptığımız değişiklikler, düzenlemeler yeni sorunları ortaya çıkartmamalı, mevcut sorunları gidermelidir.” 

Peki, mevcut haliyle yasalaşırsa, AYM’den dönebilir mi? Akademik raporda bu ihtimalin olduğu belirtiliyor. Özgenç bu soruma şu cevabı verdi:

“AYM’den döner mi, AYM’nin her zaman hukuk hassasiyetiyle hareket etmediği ortada. Siyasi mülahazalarla verdiği kararlarda olmuştur. Mesele AYM’den dönerminin çok daha ötesinde bir öneme sahiptir. AYM’nin siyasi mülahazalarla verdiği hukuki mülahazalarla vermediği iki karar vardır. Birincisi 8 Ekim 1991 tarihli 91/34 nolu karardır. İkincisi 28 Haziran 2002 tarihli 2002/51 sayılı karardır.”

Çakır, yazısına şu görüşünü de yazdı:

Sayın hocamızın söyledikleri bunlar. Umarım yasa geçmemiş olur, umarım iş işten geçmeden Sayın Özgenç’in söyledikleri dikkate alınır. Paket Adalet Komisyonuna çekilir. Siyaset önce cezaevlerini doldurdu, şimdi virüs sebebiyle “mesafe” yaratmak için biraz boşaltma telaşıyla bu kez de çelişkilerle dolu bir infaz yasası hazırladı… Böyle geçerse AYM ne yapar? AYM iptaller yapsa bile nasıl bir tablo ortaya çıkar.

İşte Türkiye’nin hukuk tablosundan bir bölüm!

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU