Güney Sudan’daki iç savaş sona erse de insani yardım fonuna her zamankinden daha fazla ihtiyaç var

2019'da Güney Sudan nüfusunun üçte ikisini oluşturan yaklaşık 7,1 milyon kişi, insani yardıma ihtiyaç duyacak

Fotoğraf: Bel Trew, The Independent

Güney Sudan'da ıssız bir köyde yaşayan 44 yaşındaki Elizabeth, son beş gündür yabani meyveler yiyerek ve komşusunun ineğinin kanını içerek kıt kanaat geçiniyor çünkü yiyecek yemeği yok.

Sekiz çocuk annesi Elizabeth, çocuklarını beslemek için Gumuruk civarındaki sert çalılardan acımtrak etsiz meyveleri toplarken çeteler tarafından dövülmeyi veya tecavüze uğramayı göze alıyor.

En yakın temiz su kaynağına ulaşmak için sekiz saatlik yorucu yürüyüş sırasında da aynı tehlikelerle karşı karşıya.

Başkent Juba'nın yaklaşık 300 km kuzey doğusunda bulunan köyünün etrafındaki sondaj deliklerinin çoğu, dünyanın en ağır insani krizlerinden birinin fitilini ateşleyerek Güney Sudan'ı parçalayan beş yıllık bir iç savaşta tahrip edildi.

Eylül ayında resmi olarak çatışmayı sona erdiren bir barış anlaşması imzalanmasına rağmen, Elizabeth bana hiçbir şeyin yeniden inşa edilmediğini ve bu yıl daha da çaresiz olduğunu söyledi. Kör bir koca ve doyurulması gereken bir sürü çocukla yapabileceği şeyler sınırlı.

45 derece sıcaklığa karşı çok da koruma sağlamayan çamurlu kamışlardan yapılma bir kulübenin içinde Elizabeth bana, “Suya, yiyeceğe, sağlık tesislerine ve neredeyse her şeye ihtiyacımız var” dedi.

Dışarıda pislik içinde oynayan bir deri bir kemik kalmış karnı şişik çocuklar yetersiz beslenmenin apaçık göstergesi.

Elizabeth bana şunları anlatıyor:

 

“Geçen yıl açlıktan ölen en az 10 kişiyi ve bu sayıdan daha fazlasının susuzluktan öldüğünü biliyorum. Durumdan en çok etkilenenler kadınlar çünkü erzak tedarik etmek bizim sorumluluğumuzda.”

 

Juba’daki köye ulaşmak için Birleşmiş Milletlere (BM)’e ait helikopter ile bir buçuk saatlik yolculuktan sonra, uzun yağışlı mevsimlerde genellikle geçilmez olan toprak yollarda da üç saat araba yolculuğu yaptık. 

Orada su pompalarını onarmaya çalışan Oxfam gibi faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, bağışçı azlığından dolayı sürekli finansman eksiklikleriyle karşı karşıya olduklarını söylüyorlar.

Geçen yıl Güney Sudan'a yapılan toplam insani yardımların yalnızca üçte ikisi finanse edildi. 2019'da, aslında daha fazla insana ulaşmaya ve daha fazla paraya ihtiyaçları var, ancak hedeflenen finansman 200 milyon dolar (155 milyon sterlin) ve bu rakam geçen yıl öngörülen 1.72 milyar doların altında.

Ancak çoğu kişi yardımların 2018'den bile daha az finanse edileceğinden endişe ediyor, silahların büyük ölçüde sesinin kesilmesiyle, artık insani krizin sona erdiği varsayımı mevcut.   

Önümüzdeki günlerde, The Independent Güney Sudan'da küçük çaplı serilerle bu konuya ilişkin keşfe çıkacak.

Birleşmiş Milletler'e göre, 2019'da, Güney Sudan nüfusunun üçte ikisini oluşturan 7.1 milyon kişi insani yardıma ihtiyaç duyacak. Bu yardım ihtiyacı geçen yıldan bu yana artış gösteriyor ve nüfusun 5.2 milyondan fazlasının karnı aç.

Eylül’de Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir Mayardit ve Riek Machar öncülüğündeki isyancı grup arasında barış anlaşması imzalandıktan sonra bile durum bu şekilde. Bu tarihi anlaşma, 2013'ten bu yana aralıklı olarak artan çatışmaların çoğunu sona erdirse de, en az 50 bin kişi bu çatışmalarda öldürüldü ve dört milyondan fazla kişi içeride ve dışarıda yerinden edildi.

Çatışmanın azalmasıyla komşu ülkelere kaçan iki milyon Güney Sudanlı’nın geri dönmesi halinde bu da kısıtlı ve dağınık kaynaklar üzerinde ilave baskı yaratabilir.

Güney Sudan’daki Oxfam Direktörü Ranjan Poudyal bana şöyle dedi:

 

“2018 Eylül'de imzalanan barış anlaşması Güney Sudan halkına yeni umutlar sunarken, beş yıllık yıkıcı çatışma ülkeye diz çöktürdü.”

 

Poudyal, Güney Sudan'ı yeniden inşa etmek ve insanları hayatta tutmak için artık uluslararası toplumun tam destek verme zamanının geldiğini belirtti.

Direktör şunları da ekledi:

 

“Her yıl aç insan sayısı artıyor - 2018'e kıyasla bu yıl daha fazla insanın desteğe ihtiyacı var. Yardım çabaları şimdiye kadar kıtlığı önledi, ancak artık kayıtsız kalamayız.”

 

Medya, çatışmanın zirvede olduğu ve ülkenin farklı eyaletlerindeki kıtlığın açıkça ilan edildiği 2017 yılında ülke çapında kısa süreli bir heyecan yarattı.

En son çıkan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırma raporu, bu yıl başında belirli bir kıtlık alanı belirlememesine rağmen, Gumuruk'un bulunduğu Bomada da dahil, ülke geneline dağılmış yaklaşık 36 bin kişi, beşinci kıtlık seviyesinde. 

Ülkenin geri kalanının çoğu, dördüncü acil kıtlık seviyesinin bir derece aşağısında kalıyor.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

Barış anlaşmasına taraf olmayan isyancı gruplar ile taraf olan hükümet ve muhalif gruplar arasındaki çatışmaların son birkaç hafta içinde alevlenmesinden ötürü verilerin kolayca elde edilemediği Yei ve Lainya gibi savunmasız yerler da var.

Birkaç kişi bu konuyla ilgili konuşmaktan mutlu, ancak görünüşe göre yetkililer ve kıtlık ilanını izleyenler arasında iç çatışmalar olmuş ve hükümet kıtlığın “k”sini dahi duymak istemiyor. Görünüşe göre Boma'daki kriz bu savaşın merkezinde yer alıyor.

Bu yüzden nihayet barış içinde olan Güney Sudan'ı uçurumun kenarından geri çekmek için her zamankinden daha fazla yardıma ihtiyaç var. Bu durumun en keskin hissedildiği yer ise Gumuruk.

Elizabeth vedalaşırken şöyle diyor:

 

“Yüzlerce insan çoktan açlık gibi sebeplerden dolayı öldü ve çoğunluğu da kadın ve çocuklar. Canlı bir ineğin taze kanını içerek yaşıyorum. Hayatta kalmak için yabani meyveler toplamaya çalışıyorum. Benim gibi çok kişi var. Ne yapabiliriz ki?"

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Kırkpınar

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU