İtalya tamamen tecrit altına alınırken koronavirüs cephe hattında olmak nasıl bir şey?

Ülkem bir aylık tamamen mahpus bir hayata adım atmış ve yabancı düşmanlığı tırmanışa geçmişken ailem için endişelenmeden duramıyorum

İtalya'nın önemli turistik şehirlerinden Venedik'te işçiler dezenfekte çalışmaları yapıyor (AFP)

İtalya Başbakanı Giuseppe Conte'nin önceki gece yaptığı resmi açıklama, Avrupa'da şok dalgasına yol açtı: İtalya'nın tamamı tecrit altına alınacaktı. Birleşik Krallık'ta kendi tecridimden baktığımda, durumun tamamen yeni bir gerçeküstü seviyeye ulaştığı hissine kapıldım.

Çoğu kişinin muhtemelen konudan habersiz olduğu ve salgının Avrupa'ya yayılacağı fikrinin de hala çok uzaklarda görüldüğü aralık ayında Çin'den çıkan yeni virüse dair ITN için video paketler hazırlamaya koyulmuştum. Şubat sonunda uçağa atlayıp İtalya'daki evime dönmeden önce yaptığım son şeyinse, karantina altındaki Çin şehri Vuhan'da yaşayan İrlanda vatandaşı bir kaynağımla konuşmak olduğunu çok net hatırlıyorum.

Torino'ya indiğimde havaalanı sınır kontrol noktası önünde olağandışı bir kuyrukla karşılaşana kadar her şey normal görünüyordu. Sonra onları gördüm: Tehlikeli maddelere karşı koruyucu özelliğe sahip parlak turuncu renkte elbiseler giymiş üç kişi yolcuları tarıyordu. Daha önce gördüğüm, Çin'den çekilmiş saatlerce uzunluktaki tüm o görüntüler bir anda aklıma geldi. Şaşırmıştım, hemen önümdeki Britanyalı aile de öyle: “Bu da ne demek oluyor?”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İçlerinden ilk iki havaalanı görevlisi ateşimi ölçtü, ardından üçüncüsü termal tarama cihazı olarak kullanılan bir tabletle fotoğrafımı çekiverdi. “Çok da kötü değil” diye düşündüm. Beni nelerin beklediğine dair pek bir şey bilmiyordum.

Lombardiya ve Veneto'nun kuzey bölgeleri boyunca 11 kasabanın, Vuhan'dakiler "model alınarak" uyarlanan seyahat kısıtlamalarıyla karantina altına alındığı haberi daha yeni düşmüştü. Benim bulunduğum Piedmont gibi komşu bölgelerde de sosyal hayata sınırlamalar getirildi. Karnaval geçitleri gibi önemli etkinlikler iptal edildi; okullar, üniversiteler ve müzelerin kapatılması da çok uzun sürmedi.

Memleketim Mondovì'ye döndükten sonra sadece iki günden az bir sürede, kendimi beklenmedik bir şekilde koronavirüs cephe hattında, salgının Codogno'daki merkez üssünden yaklaşık iki saat uzaklıkta buluverdim.

İnsanlar zaten paniklemiş halde olduğundan ve sosyal medyada yanlış bilgiler virüsün kendisinden çok daha hızlı yayıldığından meseleyi haberleştirmek için elimden gelenin en iyisini yapmaktan başka seçeneğim olmadığını düşündüm. Hastanedeki bir arkadaşım aracılığıyla kendime düzgün bir koruyucu maske aldım, ardından İtalya'nın kuzeyindeki acil servislerin dışına bir gecede kurulan acil durum çadırlarını görmeye gittim. İtalyan Sivil Savunma biriminin Ebola'yla savaş için Afrika'da kurduklarına benzeyen bu çadırlar, bulaşıcı hastalıkları kontrol altına almak için özel tasarlanmıştı. İçlerinden birine girmeme izin verildi: Bana tek kişilik bir hastane yatağı, bir yaşamsal belirti monitörü ve diğer temel tıbbi ekipmanlar gösterildi. Bunlar yetecek miydi?
 

İtalya.jpg
İtalya'nın kuzeyindeki bir acil durum çadırı ve koruyucu maske takan Gianluca Avagnina (Gianluca Avagnina)


Peşi sıra bir avuç süpermarkete ve muhtemelen kasabadaki her eczaneye uğradım: Halk korku içinde stok yapmaya başladığı için hepsinde maske, Amuchina (popüler bir el dezenfektanı), hatta makarna gibi bazı temel ürünler tükenmişti.

Virüsün bir diğer iç karartıcı etkisi, bazı kişilerin virüsü ırkçı yorumlarını ve yabancı düşmanı davranışlarını haklı çıkarmak için kullanmaya başlamasıydı. Şimdilerde uzaktan bile olsa "Asyalı görünümlü" herkese şüpheyle yaklaşılıyor. Melez bir etnik kökene sahip olduğum için bunu ben de epey doğrudan deneyimledim. Dahası, itiraf etmeliyim ki 30 yıldan fazla süredir İtalya'da yaşayan Filipin asıllı İtalyan vatandaşı annem için gerçekten endişeleniyordum.

O hafta 87 yaşına basan İtalyan büyükannem için de çok kaygılıydım. (Emekli jandarma memuru) amcam grip belirtileri gösterdikten sonra büyükannemin doğum günü kutlamalarına katılmamaya karar verdi. Londra'ya uçakla dönüşümden birkaç saat önce büyükannemle vedalaştıktan sonra kendimi çaresiz hissettiğimi hatırlıyorum. Şimdi, ne olursa olsun, İtalya bir aylık tam tecride girmiş ve gerek ülkeye gerekse ülkeden yapılan uçuşlar iptal edilmiş olduğundan en az 3 Nisan'a kadar ailemi ziyaret edemeyeceğim.
 

İtalya2.jpg
Gianluca Avagnina'nın büyükannesi İtalya'da doğum gününü kutlarken (Gianluca Avagnina)


Dönüş uçağım bekleneceği üzere yarı yarıya boştu. Her şey gerçekten sorunsuz ilerledi, indikten sonra Gatwick Havaalanı'na giriş yapıp çıkmam 20 dakikadan bile daha kısa sürdü. Sınırda sağlık kontrolü yoktu, hiç soru sorulmadı.

O zamandan beri iş arkadaşlarımla temastan kaçınmak için evden çalışmam çok yalnız hissettiren bir deneyim oldu. Benim durumumda ve semptomların yokluğunda resmi bir karantina gerekmese de bu ihtiyati tedbirleri anlıyor ve onlara saygı duyuyorum.

Tüm bunlar olurken, kimileri "kesin hastadır" deyip benden kaçıyor gibi göründüğü için bir parça damgalanmayla mücadele ediyorum. Ama bunun dışında sorun yok. Her gün Clissold Park'a gidip oradaki keçilere selam veriyorum. İnsanların yokluğunda en iyi öğle yemeği arkadaşlarım onlar oldu.


Gianluca Avagnina, ITN haber yapımcısıdır

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU