"Erdoğan haklı, Türkiye mülteciler konusunda üzerine düşeni fazlasıyla yaptı"

Elini taşın altına koymadıkları gerekçesiyle Avrupa Birliği’ne (AB) ve uluslararası topluma tepki gösteren uzmanlara göre 4 milyon düzensiz göçmeni barındıran Türkiye yalnız bırakıldı

Yunanistan sınırında yaşananlar, hukuka da insanlığa da sığmıyor / Fotoğraf: AP

Onlar, dünyalığını bir sırt çantasına sığdırarak sınırdan sınıra sürüklenen vatansız kişiler...

İnsanlık dışı muameleye maruz kalan, varış noktaları sığındıkları ülkenin inisiyatifine kalan canlar...

Çoluk çocuk, itiş kakış bindikleri plastik botlar kimi zaman kendilerine mezar olan, karada ise dondurucu soğuk, açlık ve polis şiddetine karşı koymaya çalışan bireyler…

Kimilerinin 'düzensiz göçmen', kimilerinin 'mülteci' olarak adlandırdığı bu kişilerden 135 bini, Türkiye’nin sınır kapılarını açmasının ardından Yunanistan’a geçti.

Gaz ve ses bombalarının yanı sıra, Yunan askerinin açtığı ateşte yaşamını yitirenler oldu.

 

Göçmenler gaz bombası AA.jpg
Fotoğraf: AA

 

Erdoğan’dan Yunanistan’a tepki: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi çiğnenmekte

Düzensiz göçmenlerin maruz kaldığı insanlık dışı muamele, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da gündemindeydi.

Kapıların açılması kararının uluslararası hukuk kurallarına uygun olduğunu belirten Erdoğan, Yunanistan gibi ülkelerin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni çiğnediğini söyledi:

36 şehit verdiğimiz saldırı sonrası Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilere kapıları açtık. Bu karar uluslararası hukuka uygundur. Bugün mültecilere sınırlarını kapatan, onları döverek botlarını batırarak geri göndermeye çalışan her Avrupa ülkesi insan hakları evrensel beyannamesini çiğnemektedir. Yunanistan botları şişleyerek batırıyor içindeki yavruları ölüme terk ediyor.

 

erdoğan-aa-32.jpg
Yunan polisinin düzensiz göçmenlere uyguladığı şiddet içerikli görüntüler tepki çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin çiğnendiği gerekçesiyle Yunanistan’a tepki gösterdi / Fotoğraf: AA

 

Erdoğan, Avrupa Birliği’ni (AB) 10 yıldır 4 milyon mülteciyi topraklarında barındıran Türkiye’ye destek olmamakla suçladı.

Çorabatır: Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yaptı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerinde haklı olduğunu belirten İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır da İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi vurgusu yaptı.

Beyannamenin 14. maddesinin sığınma hakkı ile ilgili olduğunu, herhangi bir yer, ülke belirtilmeksizin kişilerin sığınma hakkının bulunduğunu belirten Çorabatır, nihai otoritenin ise devletler olduğunu hatırlattı.

“Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Almanya da 1 milyon mülteci kabul etti” diyen Çorabatır, uluslararası mülteci hakları açısından en önemli unsurun iş bölümü olduğunu ancak diğer ülkelerin buna katkı sağlamadığını belirtti.

 

Çocuk göçmen Türkiye Yunanistan Reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters

 

"Yaşam hakkı en temel haktır, burada hak ihlali var"

Yük paylaşımında bulunmadıkları gerekçesiyle AB’ye tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haklılığını dile getiren Çorabatır, şöyle konuştu:

Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı. Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Sınırlarda Yunan otoritelerinin kullandıkları yöntemler, insan hakları açısından problemli, şiddet kulanılıyor! Bugün bir kişi daha hayatını kaybetti. Yaşam hakkı (insan canı, özgürlüğü) en temek haktır. Burada bu hakkın ihlali var. Bir yandan da içinde bulunduğumuz ortama bakalım, çok gergin. Türkiye, Yunanistan ve İtalya mültecilerin çok yoğun şekilde gittiği ülkeler ve yoğun baskı altındalar. Bir kısım ülkeler, sınırlarını kapatarak yanıt veriyorlar ama ortak çözümler şart.

 

Göçmenler ağlayan çocuk Yunanistan AFP.jpg
Fotoğraf: AFP

 

"1951 tarihli mültecilerin statüsüne dair sözleşmenin giriş bölümü..."

Çorabatır başka bir noktaya da dikkat çekti:

1951 tarihli mültecilerin statüsüne dair sözleşmenin giriş bölümünün 4. paragrafı, kanunun uluslararası nitelikte olduğunu ve çözümler için uluslararası yük paylaşımının şart olduğunu söylüyor ama giriş bölümünde olduğu için bağlayıcı görülmüyor!

 

Metin Çorabatır İGAM Başkanı Mülteciler AA.jpg
Metin Çorabatır / Fotoğraf: AA

 

"Asıl görev AB'ye düşüyor"

Türkiye’nin de çabalarıyla Aralık 2018’de 170 ülke tarafından imzalanan Küresel Mülteci Mutabakatı ile Cenevre’de ortak ev sahipliğinde gerçekleşen Küresel Mülteci Forumu’na da değinen Metin Çorabatır, hem ülkeler hem de şirketler ve kuruluşların işbirliği için vaatlerde bulunduğunu ancak yerine getirilmediğini hatırlattı.

“Asıl görev AB’ye düşüyor, daha adil bir yük paylaşımı lazım” diyen Çorabatır, yeni bir göç olasılığıyla karşı karşıya olan Türkiye’nin tatmin edilmesi gerektiğini söyledi.

Yunanistan’daki görüntülerin kabul edilemez olduğunu belirten İGAM Başkanı, onların adalarda yaşanan yığılma nedeniyle turizm ve ekonomilerinin etkilendiği gerekçesiyle AB'den daha fazla destek istediğini kaydetti.

Metin Çorabatır, AB yük paylaşımı ve işbirliği yapmazsa, bu krizin yarın başka boyutlarda karşımıza çıkacağı uyarısını yaptı.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Başak Kale de Metin Çorabatır’la benzer görüşte.

Yunanistan’da ortaya çıkan görüntülere tepki gösteren Kale, hukuk kurallarının çiğnediğini vurguladı.

Başak Kale, "En basitinden bakacak olursak AB üye ülkeleri, aynı zamanda AB konseyi üyesi. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesini imzalamış, kabul etmiş ülkeler. Lizbon Anlaşması çerçevesinde temel haklar şartı var, iltica hakkı da onların müktesebatının (hukuki sistemlerinin) bir parçası. Sığınma hakkı verme mecburiyetleri var zaten. Cenevre Sözleşmesi’ne imza atmış ülkeler olarak da bu mecburiyetteler" ifadelerini kullandı.

 

Göçmen Yunanistan AA.jpg
Fotoğraf: AA

 

“BM ve AB üzerine düşen görevi yerine getiremedi”

İşin hukuki yönü kadar bir de insani tarafı bulunuyor.

Ortaya çıkan görüntülerin ne Yunanistan'a ne de AB'ye yakıştığını belirten Kale, "BM ve AB üzerine düşen görevi yerine getiremedi. AB’nin bu yükü kaldırma konusunda taşın altına elini koyması şart. Fiziksel olarak da Yunanistan’ın yanında bulunmaları gerekiyor" dedi.

 

Başak Kale ODTÜ Twitter BasakKale.jpeg
Başak Kalle / Fotoğraf: Twitter / @BasakKale

 

"Nobel Barış Ödülü alan uluslararası oluşumun yaşananlara tepkisizliği kabul edilebilir değil"

Yaşananların "demokrasinin beşiği" olarak bilinen, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel prensipler üzerine inşa edilen AB'ye yakışmadığını vurgulayan Kale, "Nobel Barış Ödülü alan uluslararası oluşumun yaşananlara tepkisizliği kabul edilebilir değil, AB’nin kuruluşuna aykırı" dedi.

Almanya'nın 1 milyon kişiyi kabul ederek gerekeni yaptığını belirten Kale, diğer AB ülkeleri kadar, uluslararası toplumun da taşın altına elini koyması gerektiği görüşünde:

Müslüman ülkeler, kültür olarak daha yakın, onlardan daha fazla destek olmasını beklemek kadar normal bir şey olamaz. Suudi Arabistan, Katar gibi ülkeler desteğini artırmalı. Yaşananlar hem bölgeyi hem de küresel barışı etkiliyor.

“Türkiye’nin kimseyi zorunlu olarak gönderdiği yok”

Düzensiz göçmenlerin gidişine yönelik Türkiye’ye yöneltilen eleştirilerin haksız olduğunu belirten Kale, “Türkiye’nin kimseyi zorunlu olarak gönderdiği yok. Zorunlu bir göç durumu söz konusu değil. İstedikleri için gidiyorlar. 4 milyon kişi Türkiye’de bunca senedir yaşıyordu.  AB ve uluslararası toplum üstüne düşeni yapmalı, bu küresel bir olay” ifadelerini kullandı.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU