2019 Top 10: En çok okunan dış politika haberleri

Yayın hayatına başladığımız 15 Nisan’dan bugüne yıl boyunca okurlarımızın en çok rağbet ettiği dış politika haberleri...

Kolaj: Independent Türkçe

Independent Türkçe, 2019'da dış politika ve uluslararası siyasetteki gelişmeleri yakından izledi. 

Haber merkezi muhabir ve editörleri Türkiye'nin dünya ile ilişkisini anlamlandırma çabası taşıyan haberler, röportajlar ve dosyaları Independent Türkçe okuyucuları için üretti.

Sadece alanında yetkin isimlerin görüşlerine başvurulmadı aynı zamanda yıl içinde karşı karşıya kalınan önemli olayların arka planları ve detay bilgileri de haberlere yansıtıldı. 

Başta Ortadoğu ve Ankara'nın dünyanın önemli başkentleri ile ilişkilerini takip eden Independent Türkçe, dış politika alanındaki gelişmeleri anlaşılır bir dil ile takipçilerine sunma iddiası taşıdı. 

Gerek haber merkezimiz gerek çeviri servisimiz dış politika sahasındaki haberlere sadece bölge tahayyülü perspektifinden değil çok daha geniş bir alan üzerinden dengeli ve tarafsız bir bakış açısı getirmeye çabaladı. 

Okuyucuların en çok ilgi gösterdiği haberler ise genellikle kamuoyunun çokça tartışığı konu başlıkları üzerinden şekillendi. 

İşte, Independent Türkçe’nin 2019'da dış politika kategorisinde en çok okunan 10 haberi:

 

10- Menbiç cephesinden notlar: Diplomasi savaşları ile birlikte cephe önündeki gergin bekleyiş devam ediyor 
 

1.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe


Independent Türkçe, tüm dünyanın gözü Menbiç'e çevrilmişken cephe hattını yerinde gözlemledi. 

Cihat Arpacık'ın izlenimlerini aktaran haber, Suriye iç savaşının yakın tarihinde olup bitenleri, çatışmaların arka planını ve cephesinin gerisindeki dünyayı hikayeleştiriyordu.

Arkamız, 2011’de başlayarak hâlâ devam eden kanlı Suriye İç Savaşı’yla muhaliflerin kazandığı Azez. Önümüz, 2016’daki Fırat Kalkanı Harekâtı ile IŞİD’in elinden alınan Dabık. IŞİD’in bir hadise atfen “kıyamet savaşının” yaşanacağını iddia ettiği bir ideolojik motivasyon vahaıydı ancak burada küçük kıyamet bile kopmadı. 

Arpacık, devam haberinde Tel Rıfat'taki son durumu aktarıp Fırat Kalkanı Harekatı'nda yakalanan IŞİD mensuplarının tutulduğu hapishaneye girmeyi başardı. 

9- Türkiye ile ABD arasındaki son kriz: S-400 hava savunma sistemi ya da "mektup" olayı
 

2.jpg
Fotoğraf: AA


Türkiye dış politikası 2019 yaz aylarında da sıcak gelişmelere gebe oldu.

Bunlardan en dikkat çekeni Ankara-Moskova hattındaki savunma işbirliği anlaşması ve Washington'ın S-400 hava savunma sistemlerine yönelik gösterdiği tepkiydi. 

Rusya'dan Türkiye'ye S-400 teslimatı yapılmadan önce ABD'nin o dönem Savunma Bakanı Vekili olan Patrick Shanahan'ın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a hitaben yazdığı mektup beraberinde tartışmaları getirdi. 

Trump'ın Erdoğan için kaleme aldığı mektuptan aylar önce yollanan metnin S-400 ile ilgili ültimatomu andırır ifadeler barındırması, kimilerine göre Türk-Amerikan ilişkileri tarihindeki müttefiklik ilişkisine ciddi zarar verir nitelikteydi. 

CAATSA diye anılan yaptırımların ne anlama geldiği, ekonomistler, dış politika uzmanları ve alanında uzman gazeteciler ile konuşuldu.

Independent Türkçe haber merkezi bu mektuptan hareketle iki ülke diplomatik ilişkileri dünü, bugünü irdeli, sonrasında neler yaşanabileceği ile ilgili ihtimalleri değerlendirdi.

1962’de Jüpiter füze kriziyle tırmanan, 1964’te (Her ne kadar Johnson mektubundan iki ay önce söylese de) İnönü’ye “Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye oradaki yerini alır” dedirten, Temmuz 1968'de Dolmabahçe'deki ABD gemilerine "Go home!" diye tepkisini koyan, 1974’te Ecevit’in haşhaş ekim yasağını kaldırmasıyla birlikte neredeyse 4 yıl sürecek yaptırımları beraberinde getiren bir ilişki.  Tarihin 1 Mart 2003’teki Irak tezkeresi ile Bush’u şaşırttığı, 4 ay sonrasında Süleymaniye’deki çuval krizi ile Türkiye’yi öfkelendirdiği biliniyor. Ve yine aynı tarih kimine göre kerhen kimine göre gönüllü kurulmuş bir bağdan söz ediyor. 

8- Trump'ın 'General Mazlum' dediği Şahin Cilo için çıkarılan kırmızı bültenin ayrıntıları: Dışişleri nota verdi
 

3.jpg
Görsel: Independent Türkçe


Çatı Yapısını Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nden Ferhat Abdi Şahin'in ABD Başkanı Donald Trump ile kurduğu ilişki Türkiye'de en çok tartışılan konulardan biri oldu. 

SDG'li Ferhat Abdi Şahin hakkında Interpol tarafından çıkarılan kırmızı bültenin 2015’teki mahkeme kararına dayandığı yönündeki haber ve Dışişleri Bakanlığı'nın verdiği nota Independent Türkçe okuyucularının ilgisini çekti. 

Interpol'ün kırmızı bülteninde Şahin hakkında Türkiye'nin istihbarat notları da yer aldı. 

Interpolün internet sitesinde Şahin’in ismi kırmızı bültenle arananlar listesinde bulunmuyor ama Adalet Bakanlığı yetkilileri Independent Türkçe’ye kırmızı bülteni İnterpol’den de teyit ettirdiklerini söyledi. Kırmızı bülten, Şahin’e 2015’de Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından hakkında verilen bir mahkeme kararına istinaden çıkarıldı.  Şahin hakkında 2011'den bu yana ceza davası olduğu da belirtildi.

7- Suriye Anayasa Komitesi ilk toplantıya başladı: Kapı aralığından sızan ilk detaylar
 

4.jpg
Fotoğraf: AP


2011'den bu yana iç savaşı yaşayan Suriye'deki gelişmeler bu yıl sadece sahada değil diplomasi alanında da çok tartışıldı.

İki yıl sonra kurulan Suriye Anayasa Komitesi Cenevre'de 30 Ekim'de toplantılara başladı.

Komitede neler konuşulduğuna ilişkin detaylar Independent Türkçe'nin haberinde kendine yer buldu.

Okuyucular heyetlere başkanlık eden kişilerin kim olduğunu da bu haberden öğrendi, siyasi muhaliflerin çatı yapılanması SMDK'nin eski başkanının süreç ile ilgili neler düşündüğünü de...

Astana’ya Rusya’nın tasvip etmediği muhalifler katılamadı. Rusya, çözümün sadece yeni bir Anayasa ile olacağını savunarak Anayasa komitesi kurulması gerektiğini vurguladı. Oysa ilk Cenevre görüşmelerinde sırasıyla savaş suçlularının yargılanması, tutukluların serbest bırakılması, ulusal barışın sağlanması en sonunda da yeni bir Anayasa hazırlanması konusunda adımlar atılması planlanmıştı Rusya ise en son yapılacak işlemi en önce yapmaya çalışıyor.

6- Eski MİT Müsteşar Yardımcısı: ABD Kürtleri satmadı
 

Ortadoğu'da bu yılın en çok tartışılan haberi ABD'nin Suriye'nin kuzeyinden çekilme kararı alması oldu. 

Kararın bölgedeki muhtemel etkileri, Washington'ın tutum değişikliğinin ne anlama geldiği ve ABD'nin Kürtleri sattığı yönündeki iddiaların ne anlama geldiğini sorgulayan Independent Türkçe haber merkezi, içeriden dışarıdaki gelişmelere bakacak bir isim ile, Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ile konuştu.

Öneş, röportajda çok konuşulan bu gelişmeyi ve arka planını değerlendirdi. 

Kürtleri satabilmesi için bölgeye yaptığı silahların toplanması gerekir ki Trump’ın açıklamalarında böyle bir sapma yok. Sadece Türkiye’nin hareketini sınırlamak için kontrollü bir süreci başlatmış oluyor. Bana göre AB liderleri ve Erdoğan ile yapacağı görüşmeye kadar bir oylama politikasını devam ettirmek istiyor.

5- 21 yıl sonra gündeme gelen Adana Mutabakatı'nın hikayesi...
 

Türkiye ve Rusya’nın YPG’lilerin çekilmesi konusunda anlaşması, ‘Adana Mutabakatı’nı yeniden gündeme getirdi.

Soçi’de atıf yapılan Adana Mutabakatı hangi şartlarda imzalandı? İmzalar neden Adana’da atıldı? 

Independent Türkçe, herkesin üzerine konuştuğu mutabakatın geri planına mercek tuttu. 

Haberdeki dikkat çekici bölüm 1998'de imzalanan anlaşma masasında bulunan bir istihbaratçının yıllar sonra Suriye masasında etkin görev alacağı bilgisiydi.

Ziyarette Yücelen’in ekibinde bulunan en düşük rütbeli askeri personel olan yüzbaşı K.E., yıllar sonra Türkiye istihbaratının Suriye’den sorumlu en etkili ismi oldu. 2011’de başlayan Suriye iç savaşında, istihbaratın Suriye’den sorumlu en yetkili ismi haline geldi. Daha sonra MİT’in Özel Faaliyetler Dairesi’nin başına gelen K.E. şimdilerde de etkili bir görevde.

4- Rus stratejist Dugin: ABD yönetimi içinde görüş ayrılığı olmasına rağmen 15 Temmuz'un ardında CIA vardı
 

2.jpg
Fotoğraf: Reuters


Independent Türkçe, 15 Temmuz darbe girişiminin üçüncü yıl dönümünde, Rus stratejist Aleksandr Dugin ile konuştu. 

Haber merkezi, darbe girişiminden bir gün önce Türkiye'de bulunan Dugin ile FETÖ'nün CIA ile bağlantısı iddialarını, 15 Temmuz öncesi nelere tanıklık ettiğini, Ankara-Moskova arasındaki siyasi ve savunma alanındaki ilişkileri ve o dönem sıkça tartışma konusu edilen Türkiye'nin NATO üyeliğini konuştu.

Dugin'in röportaj esnasında sarf ettiği belki de en dikkat çekici cümle 'Türk derin devletine darbe olacağını söyledim' sözleriydi. 

Uzmanların ve etkili grupların hatta Türk derin devletinin de katıldığı pek çok toplantı gerçekleştirdim. Bu görüşmelerimde böylesi güçlü bir olasılıktan bahsettim. (...) Putin Türkiye’de bir şeylerin olacağına dair bilgilendirilmişti. Putin elbette bu bilgiyi iki farklı ihtimal üzerinden yorumlayabilecek bir devlet adamı. Birincisi Putin Türkiye’de böyle bir darbe hazırlığı olduğunu değerlendirebilirdi. İkincisi Erdoğan’ın sonunun gelmesi Türkiye-Rusya ilişkileri açısından çok daha kötü olurdu. 

3- Türkiye'nin Suriye operasyonu ne anlama geliyor? 
 

3.jpg
Fotoğraf: AFP


9 Ekim'de Barış Pınarı Harekatı resmen başlamadan Independent Türkçe, operasyonun ne anlama geldiğini, harekata giden süreci, ABD'nin tutumunu ele alan bir haber hazırladı. 

Daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri'nde önemli görevlerde bulunmuş eski askerler harekatın sahadaki yansımalarını farklı bakış açılarıyla ortaya koyarken, uluslararası ilişkiler konusundaki uzman isimler harekatın dış politikadaki Türkiye algısını nasıl şekillendireceği ile ilgili görüşlerini Independent Türkçe okuyucularıyla paylaştı. 

'Söz bitti. Bu harekatı yapmaya mecburuz. Planlarımızı yaptık, gerekli talimatları verdik. Orasını barış pınarlarıyla sulayacağız. Belki yarın, belki yarından yakın”' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Ekim'de AK Parti 29. istişare ve değerlendirme toplantısında kurdu bu cümleyi.  Aslında TBMM'nin 1 Ekim'deki açılışında güvenli bölge ile ilgili "ABD ile birlikte çalışma imkanını zorları mümkün değilse kendi yolumuzu açarız" demişti Erdoğan.  Görünen o ki Türkiye, 'Barış Pınarı' operasyonunda tek başına yol alacak. 

2- Suriye sınırına yapılan askeri sevkiyatın arka planında "Çekiç Güç" endişesi yatıyor
 

1.jpg
Fotoğraf: AA


Füze rampaları, elektronik harp araçları, obüsler, komando ve özel kuvvet taburları... 

Independent Türkçe, Suriye sınırına yapılan büyük askeri sevkiyatın arka planını araştırdı.

11 Temmuz'da yayınlanan haberde bölgeyi yakından tanıyan Independent Türkçe muhabiri Cihat Arpacık, sevkiyatın zamanlamasını, Türkiye'nin YPG karşısında attığı adımları ve Ankara'nın Suriye'nin kuzeyindeki politikasının ne manaya geldiği 1991'deki Çekiç Güç üzerinden irdeledi. 

Bu haberin yayınlanmasının ardından çok sayıda gazete duruma 'dikkat' çekti.

Suriye’den asker çeken ABD, doğan boşluğu bu ülkelerden karşılayarak güvenli bölgeyi kurmaya çalışacak. (...) Fırat’ın batısında YPG’yi istemeyen ve bölgede kurulan statükonun devamı halinde bölgeye bir operasyon gerçekleştireceğini her fırsatta dile getiren Türkiye, işinin bu güvenli bölgenin kurulması halinde daha da zor olacağını düşünüyor. Bazı kaynaklar ise Çekiç Güç’ü hatırlatıyor.

1Trump'ın Erdoğan'a yazdığı mektup ne anlama geliyor? 
 

5.jpg
Fotoğraf: Reuters


Bu yıl en çok ilgi çeken konuların başında Ankara-Washington hattındaki ilişkiler geliyordu. 

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna düzenlediği Barış Pınarı Harekatı ve sonrasında yaşanan gelişmeler uluslararası kamuoyunun da en çok tartıştığı konulardan biri oldu. 

Independent Türkçe okurlarının merak ettiği haberlerin başında ise ABD Başkanı Donald Trump'ın, 9 Ekim 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ithafen yazdığı, diplomatik teamüllerden uzak mektubun günler sonra ortayı çıkmasıydı. 

Independent Türkçe haber merkezi Trump'ın yazdığı mektubun ne anlama geldiğini emekli diplomatlar ve dış politika uzmanları ile konuşup anlamlandırmaya çalıştı. 

Uzmanların ortak kanısı, böylesi bir mektubun diplomatik teamüllere aykırı olmasıydı. 

Haber dış politika alanında 2019'un en çok okunan haberi oldu. 

Trump'ın mektubunun o krizi dizginlemek yerine alevlendirecek cinsten olduğu konusunda birçok uzman hemfikir. Yüzyıllardır ülkeler ve kurumlar arası risk ve belirsizliklerin yönetimi için esas  araç olarak kabul edilen, hayati maliyetli hesaplamaların önüne geçen, ulusların kaderleri üzerinde hatırı sayılır etkisi olan, savaşları başlatan ve sonlandıran diplomasi artık küresel düzeyde bir gücün, Trump'ın parmakları arasında. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU