AK Parti’li Ünal: Türkiye, içindeki Truva atlarını, terörü de temizledi, ekonomisiyle ilgili önlemlerini de aldı

Ünal, Türkiye’ye yaptırım uygulanmasıyla ilgili olarak, “Gezi de bir yaptırımdı, 17-25 Aralık da bir yaptırımdı. Terör de bir yaptırımdı, 15 Temmuz da bir yaptırımdı” ifadesini kullandı

Fotoğraf: AA

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Türkiye, içindeki Truva atlarını, terörü de temizledi, ekonomisiyle ilgili önlemlerini de aldı, bundan sonra Türkiye'nin hangi sınamalar gelirse gelsin, birliğini ve beraberliğini koruduğu sürece kimse yoluna bir engel çıkaramaz" dedi.

Ünal, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Rüstem Keleş'in oğlu Abdullah Fevzi Keleş'in nikah töreninde şahitlik yaptı. 

Daha sonra AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Ünal, burada yaptığı konuşmada, kongre sürecinin başladığını hatırlatarak, "Kırılmadan, incinmeden bizim makam ve mevki olarak değil, görev ve sorumluluk olarak gördüğümüz işlerde bazı illerde kongrelerle beraber bir bayrak değişimi, bir nöbet değişimi gerçekleşiyor. Bu aslında yenilenmenin ve tabii yenilenirken de teşkilatlarda görev ve sorumluluk alarak tecrübe ve deneyim edinmiş arkadaşlarımızın da daha başka görevlerde değerlendirilmesi anlamına geliyor" diye konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ünal, "olmak" için değil, "yapmak" için iktidara geldiklerini vurgulayarak, "Bu çok önemli bir ayrım. Biz görev ve sorumluluk alarak bu aziz millet için bir şeyler yapmak üzere iktidara geldik, bir şeyler yapmak üzere görev ve sorumluluklar üstlendik, bir şeyler olmak için değil. Biz bu yola çıkarken büyük işler yapmak için çıktık. Bunları yaptık mı? Yaptık" ifadelerini kullandı. 

Ünal, şöyle devam etti: 

Şimdi diyorlar ki Amerika Türkiye'ye yaptırım uygulayacakmış, Trump Senatonun kararını imzalamış. Birileri hemen bunun üzerinden görevlendirildikleri üzere felaket tellallığına başladı. Şimdi dün teşkilatlara bir video gönderdik. Seçimlerden önce dolar 12 lira olacak diyenler, temmuzda Türk ekonomisi batıyor diyenler, bugün yüzleri kızarmadan OECD'nin Türkiye'nin 2020 yılı büyümesini yüzde 3 olarak revize ettiğini söylemezler. Bu ülkede olan iyi şeyleri asla konuşmazlar. Bu ülkedeki sorunları krize dönüştürüp çözümsüz hale getirmek ve bunun üzerinden bir karamsarlık etki ajanlığı yapmak olduğu için onların görevleri, sürekli bu topluma karamsarlık pompalarlar. Biz ne yaptık? Umudu ve inancı yükselttik. Olamaz, yapılamaz dedikleri şeylerin hepsini yaptık. Şimdi diyorlar ya 'Size yaptırım uygulanacak.' Bize yaptırım ilk defa uygulanmıyor. Kapanma davası da bir yaptırımdı, 367 de bir yaptırımdı, Gezi de bir yaptırımdı, 17-25 Aralık da bir yaptırımdı. Terör de bir yaptırımdı, 15 Temmuz da bir yaptırımdı. Biz bu yaptırımların hepsini, paramparça ettik. Bundan sonra siz bize hangi yaptırımları uygulayacaksınız? İçimize yerleştirdiğiniz Truva atı FETÖ de bir yaptırımdı. Türkiye, içindeki Truva atlarını, terörü de temizledi, ekonomisiyle ilgili önlemlerini de aldı, bundan sonra Türkiye'nin hangi sınamalar gelirse gelsin, birliğini ve beraberliğini koruduğu sürece kimse yoluna bir engel çıkaramaz.

"Türkiye'nin önü açık"

Ünal, Türkiye'nin önünün açık olduğunu, geleceğe umut ve inançla baktıklarını ifade etti.

Bugün uluslararası sistemin kurumlarının çalışmadığına idda eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

NATO çalışmıyor, BM çalışmıyor, AB çalışmıyor, UNESCO çalışmıyor. Uluslararası sistemin çöktüğünü nereden anlıyoruz? Uluslararası sistemin kurumlarının çalışmamasından anlıyoruz. Uluslararası ilişkiler artık kurumlar üzerinden değil, liderler üzerinden yürütülüyor ve bugün Türkiye'nin en büyük avantajı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğidir. O yüzden en çok Recep Tayyip Erdoğan'a saldırıyorlar, o yüzden en çok Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesine saldırıyorlar. Geçmişte Vecihi Hürkuş'u, Nuri Demirağ'ı yok edenler bugün savunma sanayine büyük katkı sağlayan Bayraktar ailesini yok etmek istiyorlar. Bizim iktidara geldiğimizde yüzde 20 olan savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 70'e çıkarmamızdan rahatsızlar.

Ünal, bugün Türkiye'nin kendi silahlı insansız hava aracını, kendi tankını yaptığını vurgulayarak, "Burada Sakarya'da dillerine doladıkları tank palet fabrikası var ya... Şimdi bu Kemal Kılıçdaroğlu önce dedi ki 'Bu tank palet fabrikasını sattılar.' Dedik ki 'Satılmadı, mülkiyeti Milli Savunma Bakanlığında.' Dedi ki 'Peşkeş çektiniz.' Dedik ki 'Orada bir işletme süreci ve bir anlaşma süreci var.' Bu sefer dedi ki 'Orada fırtına obüsleri üretiliyordu, engellediniz.' Dedik ki orada 'Fırtına obüsleri üretilmiyordu.' Dedi ki 'Tank üretiyordunuz.' Dedik ki 'Hayır, tank da üretilmiyordu. Daha önce orada İsrail'den alınan Leopard tanklarının bakımı yapılıyordu ve şimdi biz orada tank üreteceğiz.' dedik. Bu kadar yalanı söyledikten sonra hiç yüzü kızardı mı?" ifadelerini kullandı.

CHP'nin, Türkiye'nin uluslararası alandaki çıkarlarına düşmanlık ettiğini öne süren Ünal, şunları kaydetti:

Suriye'de bunlar kimi destekliyorlar? PYD ve YPG'yi. Doğru mu? PYD ve YPG ile ilgili destek açıklaması yaptılar mı? 'PYD ve YPG bize saldırmaz.' dediler mi? 'PYD yasal bir siyasi harekettir, YPG de onun silahlı meşru uzantısıdır.' dediler mi? Şimdi de Libya'da kimi destekliyorlar? Hafter'i destekliyorlar. Peki Türkiye Libya'da kiminle anlaşma yaptı? Birleşmiş Milletlerin 2259 sayılı kararıyla Libya'da meşru hükümet olarak Birleşmiş Milletler tarafından tanınan resmi, meşru hükümetle Türkiye işlerini yürütürken CHP orada kimi adres gösteriyor? Korsan bir yapıyı ve Hafter'i adres gösteriyor. Siz bir gün olsun içeriden konuşun, bir gün olsun bu milletin yanında durun. Bir gün olsun Türkiye'nin uluslararası çıkarlarını koruyun. Sizin bu kadar mı Tayyip Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı gözlerinizi kör etti.

FETÖ ile mücadele konusunda CHP'nin kendilerine yönelik eleştirilerine tepki gösteren Ünal, "Şimdi bize dönüp diyorlar ki 'Siz bu yapıyı neden kendi döneminizde temizlemediniz?' Bu yapının bir terör örgütü olduğu ortaya çıktıktan sonra bile siz bu yapıyla ilgili tek bir temizliğin yapılmasına müsaade etmediniz. Biz bu Truva atına karşı mücadele ederken siz neredeydiniz ama bu soruların sorulmasına izin vermiyorlar. Peki 15 Temmuz'dan sonra siz neredeydiniz ey Kemal Kılıçdaroğlu? 15 Temmuz'da siz o gece tankların arasından sıvışıp kaçtınız mı kaçmadınız mı, siz 15 Temmuz'a 'tiyatro' dediniz mi demediniz mi, siz 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' dediniz mi demediniz mi?" ifadelerini kullandı.

 "Bunların hiçbir zaman dinle diyanetle bir ilişkisi olmadı"

Ünal, FETÖ'ye karşı gereğini yaptıklarını vurgulayarak, "Bunlara dini grup demek bu ülkedeki saf masum dini gruplara, Anadolu irfan geleneğine hakaret etmek olur. Bunların hiçbir zaman dinle diyanetle bir ilişkisi olmadı. Bunların dinle diyanetle bir ilişkisi olsaydı bunlar masum insanları katletmezdi. Bunların azıcık vicdanı, imanı olsaydı bunlar kendi halkının üzerine ateş açmazlardı. Bunların bu toprağa, bu kültüre, bu tarihe, bu inanca şu kadar aidiyetleri olsaydı Amerika'nın kucağından Türkiye'ye saldırmazlardı. Bunlar dini grup görünümlü, bunlar sivil toplum örgütü görünümlü iğrenç, çirkef, hain alçak bir yapıdır. Her kim bunlarla beraberse, her kim bunlara destek oluyorsa onlar bizden değildir." değerlendirmesinde bulundu. 

17-25 Aralık sürecine değinen Ünal, "17-25 Aralık'tan sonra bütün kongrelerimizde, bütün belediye seçimlerimizde, bütün genel seçimlerde ne yaptık? İnce eleyip sık dokuduk. Peki CHP ne yaptı? CHP bırakın temizlik yapmayı CHP bunlara sahip çıkmayı tercih etti. O yüzden bunlar bize FETÖ üzerinden saldırmaya kalkmasınlar. Bu Truva atı parçalanmışsa, 15 Temmuz bertaraf edilmişse bu pislikler yargıdan, ordudan, emniyetten temizlenmişse bu Recep Tayyip Erdoğan ve AK kadrolar sayesinde olmuştur. O yüzden bu konularda yürütülen kara propagandaya asla pabuç bırakmayın" diye konuştu.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU