Fazıl Say eleştirilere yanıt verdi: İlk buluşmanın Beştepe’de değil benim konserimde olması gerektiğinde direttim

Müzisyen Fazıl Say, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı konserinde ağırlamasının ardından eleştirilmişti

Fazıl Say, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konserine katılması sonrasındaki eleştirilere sosyal medyadan yanıt verdi

Fazıl Say, Instagram hesabından açıklama yaptı. 

Say, "Bu ilk adımda Erdoğan saygı ile konserime geldi, bununla kalmadı, tüm kabinesini ve ABD Senatörü misafirini de getirdi" dedi.

İlk buluşmanın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde değil konserinde olması için direttiğini söyleyen Say, KHK'dan haksız yere mesleğinden edilmiş müzisyen dostlarımın hayatını kurtardık bu süreçte, ayrıca “kültür kurulu” diye bir devlet yapılanmasını yanlış bulduğumu da direttim. Bu süreçte memlekette pek çok güncel tartışmalar da yaşandı, çok zordu" dedi.

Fazıl Say'ın (imla hataları düzeltilmeden) açıklamaları şöyle: 

Hatırlarsınız, “ülkemde yaşayabilmek, sanatımı yapabilmek istiyorum” diye bir yazı yazmıştım geçen yaz.

Bu haykırışım her yerde duyulmuştu. Sayın Erdoğan’ın annemin vefatındaki taziye telefonundaki ses tonunda da sezinledim, bir uzlaşı kapısı aralanmak istiyordu.

Sadece Fazıl Say için değil, tüm sanat camiası, hatta toplumun tüm kültürel ögeleri açısından, Erdoğan’ın içine sinmeyen bir şeyler vardı, nitekim pek çok konuşmasında -ve sıklıkla- “Biz kültür ve eğitim konularında malesef başarılı olamadık” diyordu, bu bir özeleştiridir. 

Hayatta hatalar yapılabilinir, Erdoğan da yapar, Say da yapar, Ahmet Mehmet de yapar, insanız hata yaparız, hatadan dönmek hatayı düzeltmek ise erdemdir, insani bir durumdur. 
Fazıl Say da pek çok hata yapmıştır hayatında, haklı olduğu konularda bile üslup yanlışı yapmıştır, haksız duruma düşmüştür, pek çok da haksızlığa da uğramıştır...

TOPLUMSAL UZLAŞI KONUSU

her şey bir yana, umutlarımız olmadan nasıl yaşayacağız? Geleceğe nasıl bakacağız? 
 

Bir ülke, kendi yüksek kültürü, halk müziği, sanat musikisi, batı müzikleri ile yerelden evrensele, muhteşem adımlar atabilecekken, sentezler ile dünyaya katkı sağlayabileceklen, kendi farklılıkları arasında kültürlerarası köprüler kurabilecekken, tuhaf bir uçuruma sürüklenmekte, ve hepimiz düşeceğiz.

Ben bu uzlaşı kapısının aralandığını hissettim, bu ilk buluşmanın Beştepe’de değil, benim konserimde olması gerektiğini direttim, khk dan haksız yere mesleğinden edilmiş müzisyen dostlarımın hayatını kurtardık bu süreçte, ayrıca “kültür kurulu” diye bir devlet yapılanmasını yanlış bulduğumu da direttim. Bu süreçte memlekette pek çok güncel tartışmalar da yaşandı, çok zordu.

Sonuçta bu ilk adımda; Erdoğan saygı ile konserime geldi, bununla kalmadı, tüm kabinesini ve ABD Senatörü misafirini de getirdi. 
Ülkemizde kültürün sanatın özgür olması , toplumsal uzlaşıların umut ışığı yakması gerekmekte.

Ben özgürlükçüyüm. Özgürce yaşayabilmeliyiz.Birbirimizi anlayabilmeli, dostluk eli uzatabilmeliyiz.
Bakın; yerelden evrensele, Türkiye’de herkesin medarı iftiharı olabilecek yerlere varabiliriz.

Belki de başaramayız, ama en azından ben Türkiye için doğru bulduğum şeyi deniyorum.

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

ÖZELEŞTİRİ KONUSU Hatırlarsınız, “ülkemde yaşayabilmek, sanatımı yapabilmek istiyorum” diye bir yazı yazmıştım geçen yaz. Bu haykırışım her yerde duyulmuştu. Sayın Erdoğan’ın annemin vefatındaki taziye telefonundaki ses tonunda da sezinledim, bir uzlaşı kapısı aralanmak istiyordu. Sadece Fazıl Say için değil, tüm sanat camiası, hatta toplumun tüm kültürel ögeleri açısından, Erdoğan’ın içine sinmeyen bir şeyler vardı, nitekim pek çok konuşmasında -ve sıklıkla- “Biz kültür ve eğitim konularında malesef başarılı olamadık” diyordu, bu bir özeleştiridir. Hayatta hatalar yapılabilinir, Erdoğan da yapar, Say da yapar, Ahmet Mehmet de yapar, insanız hata yaparız, hatadan dönmek hatayı düzeltmek ise erdemdir, insani bir durumdur. Fazıl Say da pek çok hata yapmıştır hayatında, haklı olduğu konularda bile üslup yanlışı yapmıştır, haksız duruma düşmüştür, pek çok da haksızlığa da uğramıştır... TOPLUMSAL UZLAŞI KONUSU her şey bir yana, umutlarımız olmadan nasıl yaşayacağız? Geleceğe nasıl bakacağız? Bir ülke, kendi yüksek kültürü, halk müziği, sanat musikisi, batı müzikleri ile yerelden evrensele, muhteşem adımlar atabilecekken, sentezler ile dünyaya katkı sağlayabileceklen, kendi farklılıkları arasında kültürlerarası köprüler kurabilecekken, tuhaf bir uçuruma sürüklenmekte, ve hepimiz düşeceğiz. Ben bu uzlaşı kapısının aralandığını hissettim, bu ilk buluşmanın Beştepe’de değil, benim konserimde olması gerektiğini direttim, khk dan haksız yere mesleğinden edilmiş müzisyen dostlarımın hayatını kurtardık bu süreçte, ayrıca “kültür kurulu” diye bir devlet yapılanmasını yanlış bulduğumu da direttim. Bu süreçte memlekette pek çok güncel tartışmalar da yaşandı, çok zordu. . Sonuçta bu ilk adımda; Erdoğan saygı ile konserime geldi, bununla kalmadı, tüm kabinesini ve ABD Senatörü misafirini de getirdi. Ülkemizde kültürün sanatın özgür olması , toplumsal uzlaşıların umut ışığı yakması gerekmekte. . Ben özgürlükçüyüm. Özgürce yaşayabilmeliyiz.Birbirimizi anlayabilmeli, dostluk eli uzatabilmeliyiz. . Bakın; yerelden evrensele, Türkiye’de herkesin medarı iftiharı olabilecek yerlere varabiliriz. . Belki de başaramayız, ama en azından ben Türkiye için doğru bulduğum şeyi deniyorum.

Fazil Say (@fazilsay)'in paylaştığı bir gönderi ()

 

DAHA FAZLA HABER OKU