Arınç’tan Davutoğlu ve Babacan’a: Acılarını kalplerine gömsünler, başka bir parti kurmasınlar

Arınç: Onları kucaklayarak, AK Parti içinde saygınlık ve itibar kazandırarak muhafaza etmenin daha doğru olacağını düşünüyorum

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın, geçmişte danışmanı olan gazeteci yazar Kemal Öztürk'ün Youtube kanalında konuk olduğu programın üçüncü bölümü yayınlandı.

Arınç, İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanlığı döneminde kendisine yönelik suikast iddiaları sebebiyle açılan Kozmik Oda hakkında şunları söyledi:

Kozmik Oda’yı ben açmadım, bu külliyen bir yalandır. Benim üzerimden bir şey yapıldıysa hiçbir ilgim yok. Suikast iddiası ile ilgili ağzımı açtığım bir kelime yok. Bir tek şey söyledim, “Böyle suikast olmaz, bu olsa olsa tarassuttur” dedim. İlker Başbuğ’dan “Geçmiş olsun, bizden kimse böyle bir şey yapmaz, bu komplodur” demesini bekledim.  İlker Başbuğ bir gazeteye uzun uzun mülakatlar verdi. Bir tek yerde benim dahlimin olduğunu söylemiyor, aksine benim mağdur olduğumu söylüyor.

FETÖ’nün siyasi ayağı olup olmadığı konusunda Arınç’ın yorumu şöyle oldu:

FETÖ’nün beyin takımında, dolaylı destekçileri içerisinde bir siyasetçi olduğunu düşünmüyorum. Ama sempati düzeyinde bunlarla beraber olmuş, bunları övmüş, bunlardan birisi de benim açık konuşayım… Ben tutanaklara geçmiş canlı şahidi olunan bütün hadiseleri inkar etmem. Yeter ki aleyhimde yalan konuşmasınlar. Türkçe Olimpiyatları’na gittim ve çok duygusal konuşmalar yaptım. Ama 15 Temmuz’a giden yolda hiçbir işaret görmedim.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Bir insan kendine ahmak der mi aptallar?”

Kendisine “Nasıl görmedin” şeklinde sorular sorulduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti:

Ahmakmışım filan… Bir insan kendisine ahmak der mi, aptallar? 15 Temmuz’da genelkurmay başkanı yanındaki yaveri tarafından teslim alınıp götürülüyorsa bu genelkurmay başkanının haberi yok ki… Benim tanıyabildiğim kadarıyla bu darbe girişimine ön ayak olmuş bir siyasetçi tanımıyorum.

“Gülen’le fotoğraf çektirenler FETÖ’cü değil”

Arınç, Pensilvanya’da Fethullah Gülen ile fotoğraf çektiren milletvekillerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

Bana sorarsanız onlar FETÖ’cü değil. O zamanlar bu adamı ziyaret etmek bir prestijmiş, herkes gitmiş.

Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu üyesi sözlerine şöyle devam etti:

15 Temmuz’dan sonra kendimden utandığım bir olay var. Bazı vekil arkadaşlarımız bunlarla gece gündüz beraberdiler. Dershanelerine, okullarına, başarılı öğrencilere yardım ettiler. Onu yaptılar, bunu yaptılar, 17 Temmuz’da bir baktım, “Vay papaz, vay hayvan” diyorlar. Kime söylüyor bunu? Dün yanında olduğu adama. Ben bunu yapamam, bana bir katrilyon para verseniz yapamam.

Benim için 15 Temmuz bir dönüm noktasıdır. Uçaklar evimin üstünü yalayarak geçtiler… Cumhurbaşkanımızı öldürmek üzere gidiyorlar, hükümet üyeleri kenarda köşede kendilerini muhafaza ediyor. Cumhurbaşkanımızın sokaklara, meydanlara çıkın dediği zaman millet onun sözünü dinliyor, hayatını feda ediyor. Bu bende şu çağrışımı yaptı: Cumhurbaşkanımızdan başka kim olursa olsun, birisi meydanlara çıkın deseydi kimse çıkmazdı. Tehlikeli ama tek yol bu. Böyle bir durumda ne yapılabilir? Bir Cumhurbaşkanımıza sahip çıkmak lazım. Hatalıdır, kusurludur… Bende daha çok kusur var. Onları görmeyeceğiz. Efendim eksiği var, biz tamamlayalım.

Arınç, yeni oluşumlara yönelen Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan özelinde AK Parti’den ayrılanlar için de şu yorumu yaptı:

Ayrılmalara sıcak bakmıyorum. Yanlış olduğunu söylüyorum. Onları kucaklayarak, AK Parti içinde saygınlık ve itibar kazandırarak muhafaza etmenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Ama bütün imkânlar benim elimde değil. İyi işlerde de zor işlerde de birbirimizin acısını ve başarısını paylaştık. Bu insanların AK Parti’den ayrılmak istemelerine razı değilim, acılarını kalplerine gömsünler, başka bir parti kurmasınlar. Başka bir partiden hücum etmesinler. Bize yan yana olmak yakışır. Karşı karşıya gelmeyelim. Ama onlar da şunu bekliyorlar şüphesiz: “İyi de bizi bu noktaya getirmeyin, bize hakaret ettirmeyin, edepsizlerin ağzından kötü kötü şeyler söyletmeyin. Bize de mevki makam değil ama belli görevler verin…” Onlara kötü insanlar diyemem, kötü konuşamam.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU