Eski Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı Faysal: “Netanyahu yerine geçecek kişi iki devletli çözümü kabul etmeli”

Türki bin Faysal, İsrail'le normalleşme görüşmeleriyle Filistin meselesine iki devletli çözümün aynı sürecin parçası olduğunu belirtiyor

İsrail ordusu, harabeye çevirdiği Gazze'de çoğu çocuk ve kadın en az 70 bin kişiyi katletti (AP)

Eski Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı Türki bin Faysal, "İsrail normal davranmaya başladığında ilişkileri normalleştirebiliriz" diyor.

Faysal, Times of Israel'de dün yayımlanan söyleşisinde, mevcut durumda İsrail'le ilişkileri normalleştirmeyi düşünmediklerini belirtiyor:

Suudi Arabistan, İsrail'le normalleşme anlaşması yapmayı düşünmüyor. İsrail uluslararası hukuku normal şekilde kabul eden normal bir ülke haline gelirse, Suudi Arabistan da normalleşmeyi düşünür.

1979-2001'de Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı olarak görev yapan Faysal, İsrail medyasına verdiği nadir röportajda ikili ilişkilerin gelişmesi önündeki en büyük engelin Filistin meselesi olduğunu vurguluyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bağımsız Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacak bir sürecin başlatılmasını istediklerini belirterek, "İsrail'le ilişkilerin normalleşmesi, Filistin meselesine nihai ve adil bir çözüm bulunmasına bağlı" ifadelerini kullanıyor.

Diplomat, "Netanyahu yerine geçecek kişi iki devletli çözümü kabul etmelidir" diye ekliyor.

Riyad ve Tel Aviv arasındaki normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşının ardından askıya alınmıştı. Sürece arabuluculuk eden Washington, çatışmalar öncesinde tarafların anlaşmaya çok yakın olduğunu savunmuştu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da benzer açıklamalar yapmıştı.

Ancak Faysal, Gazze savaşından önce İsrail'le anlaşmaya yakın olduklarına dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını söylüyor:

7 Ekim öncesinde normalleşmeyle ilgili tüm spekülasyonlar, çoğunlukla İsrailli veya İsrail yanlısı Amerikan kaynakların temenniye dayalı düşüncelerinden ibaretti.

ABD Başkanı Donald Trump, 10 Ekim'de Gazze'de devreye giren ateşkes ve rehine takası anlaşmasının ardından 16 Ekim'de yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın da İbrahim Anlaşmaları'na katılmasını istediğini söylemişti. Trump'ın ilk döneminde imzalanan anlaşmalar bazı Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ön ayak olmuştu.

80 yaşındaki diplomat, İbrahim Anlaşmaları'yla ilgili süreçte de Filistin meselesinin çözümünü gözettiklerini belirtiyor.
 


Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı kasımda Beyaz Saray'da ağırlamıştı. Washington'ın Riyad'a F-35 satışı kararını duyurduğu toplantıda, Selman da İbrahim Anlaşmaları sürecinde iki devletli çözüme dikkat çekmişti:

Anlaşmanın bir parçası olmak istiyoruz ancak iki devletli çözümün net bir yolunu güvence altına aldığımızdan da emin olmak istiyoruz.

2005-2007'de Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi olarak da görev yapan Faysal, İsrail'in Gazze, Batı Şeria, Lübnan ve Suriye'deki agresif davranışlarının Tel Aviv yönetimine "güvenilmesini zorlaştırdığını" belirtiyor.

Diplomat, Suudi Arabistan'ın süreçte ABD veya başka ülkelerin baskısıyla hareket etmeyeceğini vurgulayarak, "Dış politikamızı başkalarının isteklerine ve baskılarına göre değil, kendi ulusal çıkarlarımıza göre belirliyoruz" diyor.


Independent Türkçe, Times of Israel, AA

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU