Bakan Fidan, SDG’nin İsrail’den cesaret aldığını belirterek, “SDG, İsrail’den kesinlikle cesaret alıyor. SDG hiçbir zaman muhalefetle beraber Esad’a karşı hareket etmedi” ifadelerini kullandı. SDG’nin IŞİD tehdidini gerekçe göstererek süreci uzatmaması gerektiğini vurgulayan Fidan, bu yaklaşımın sahadaki sorunları derinleştirdiğini söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Fidan şu ifadeleri kullandı:
SDG, İsrail'den kesinlikle cesaret alıyor. Bu yeni değil hep böyleydi. SDG hiçbir zaman muhalefetle Esad'a karşı hareket etmedi. Esad'ın gitmemesi konusu sadece Rusların, İran'ın istediği bir konu değildi. İsrailliler de gitmesini istemiyordu. Dolayısıyla İsrail'in etkisi altında tuttuğu ABD'li politikacılar da bu noktaya gelmişti. IŞİD herkesin kullandığı bir aparat ancak Suriye'deki yeni yönetimin buna müsaade edeceğini sanmıyorum. SDG artık IŞİD bahanesiyle süreci uzatmamalı. Çünkü burada altını çiziyorum sadece Suriye'nin güvenliğiyle alakalı bir durum yok. Bu Türkiye'nin de güvenliğiyle alakalı. İdeolojik bir mücadelen varsa gelip siyaset yaparsın silahla yoluna devam edersen silahla karşılık bulursun.
Suriye’nin güneyindeki duruma da dikkat çeken Fidan, buradaki en büyük riskin İsrail’in sürece müdahil olmasından kaynaklandığını ifade etti. Fidan, güneydeki gelişmelerin tek başına değil, bölgesel etkileri nedeniyle Türkiye açısından ciddi bir risk alanı oluşturduğunu dile getirdi.
Suriye'deki son duruma ilişkin detaylı değerlendirmelerde bulunan Bakan Fidan, 8 Aralık'tan sonra başlayan yeni süreçte önemli adımlar atıldığını ancak problemlerin büyüklüğü nedeniyle bunların hemen görülemediğini belirtti. ABD'deki Sezar yasasının kalkmasının yatırımların önünü açtığını ifade eden Fidan, Türkiye'nin de havalimanı ve enerji gibi alanlarda çok sayıda projeyi desteklediğini ve iş adamlarını Suriye'ye yatırım yapmaları için teşvik ettiğini söyledi.
"Savaşın hiç kimseye faydası yok"
Fidan, 2026'nın da heyecanlı, oldukça yoğun, risklere açık ama aynı zamanda fırsatlar sunan bir yıl olacağını söyleyerek, Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail-Filistin meselesi, İsrail'in Suriye'yi de kapsayan yayılmacılığı gibi konuların 2025'ten 2026'ya devredeceğini belirtti.
Bakan Fidan, yeni yılda Akdeniz'deki, Kuzey Afrika'daki, Sahel'deki, Balkanlar'daki bütün konuların da yakında takibinin yapılacağını vurgulayarak, "Yeni, sıfırdan ne krizler çıkabilir, onlara bakmak gerekiyor. Öteden beri işaretlerini aldığımız bir konu, ticari rekabetin bir noktadan sonra sıcak savaş getirme riskini taşıyor olması, özellikle belli ülkeler arasında." dedi.
Fidan, ülkelerin sistemlerinin uyumlaşmamasından dolayı ticari yapılarda büyük bir rekabetin ortaya çıktığını belirterek, "Bizim dileğimiz, temennimiz o ki yani bunu oturarak konuşup çözmeleri. Çünkü savaşın hiç kimseye faydası yok. Özellikle nükleer güce sahip büyük güçlerin, yani karşılıklı birbirlerine tehdit savurmaları ve güç kullanma arayışlarında olmaları tabii ki geri kalan ülkeler için de büyük bir sıkıntı alanı." diye konuştu.
Söz konusu rekabetin yol açtığı sorunların küçük ülkelere büyük etkisi olduğunu belirten Fidan, moral sorunların, insanlık ne kadar teknolojide ileri giderse gitsin karşı karşıya kaldığı bir takım kronik problemleri sürekli devam ettirdiğini söyledi.
Fidan, Türkiye'nin çok çalışmadan dolayı ortaya koyduğu yetenek, kapasite ve ahlaki duruşa sahip olduğunu vurgulayarak, "Biz iyi olmak istediğimiz için iyi davranıyoruz. Bunun iyi olduğuna inandığımız için iyi davranmak istiyoruz diye bölgemizde verdiğimiz mesaj var." dedi.
Birçok olayın kontrol dışı geliştiğine işaret eden Fidan, "Zaten temel maharet kontrolünüz dışında gelişen olaylara karşı göstereceğiniz refleks." şeklinde konuştu.
"Suriye'de yatırımların ağır ağır hayata geçmeye başladığını görüyoruz"
Bakan Fidan, Suriye'de 8 Aralık 2024'ten itibaren başlayan süreçte atılan çok adım olduğunu fakat bunun görülemediğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Problem alanı o kadar fazla ki giderilmesi gereken. Sırf ülkedeki yıkımı düzeltmeye başlamak için uluslararası takılmış birçok kelepçeyi söküp atmanız gerekiyor. Daha iki, üç gün önce Amerika'daki Sezar Yasası yeni kalktı. Sezar Yasası'yla Suriye'ye yapılan yatırımlara yasak getirilmişti Esed döneminde. İlk önce Amerika başkanlık kararnamesi çıkarttı, daha sonra bunu kendi kongresinde yasalaştırdı. Bu fevkalade önemliydi." ifadelerini kullandı.
Suriye'de gerek bölge ülkelerinin gerek Avrupalı ve ABD'li ortakların yaptığı müşterek çalışmanın önemine işaret eden Fidan, "Suriye'de yatırımların ağır ağır hayata geçmeye başladığını görüyoruz. Ama yıkım dediğim gibi çok büyük. Geri dönüşler var. Geri dönenlerin tabii istifade edeceği, yaşamını ve temel hizmetleri sağlayacağı bir altyapıya ihtiyaç var." diye konuştu.
Fidan, Suriye halkının kanaatli bir halk olduğuna değinerek, "Bu imkansızlıklara rağmen yeter ki canlarına bir şey olmasın. Yeter ki bir karmaşa, kaos ortamı olmasın. Buradan yollarına devam ederler." dedi.
Suriye'de Türkiye'nin de yürüttüğü projeler olduğunu söyleyen Fidan, "Haritaya baktığınız zaman Suriye, Türkiye'nin bir devamı aslında, coğrafi devamı. Burada hem ticari olarak, hem ulaştırma olarak, hem bağlantısallık olarak inanılmaz derecede büyük potansiyeller var. İnşallah bunların hepsi hayata geçecek. Ama ilk önce ülkedeki dengelerin yerine oturması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Fidan, Suriye'de silahlı grupların bir komuta altında toplanması, ulusal orduya bağlanması konusunda en büyük fedakarlığı ve yardımı Türkiye'nin yaptığına işaret ederek, "Türkiye'nin sürekli destek verdiği muhalif güçleri ulusal orduya katılmaya doğru teşvik etmesi ve bunun hemen gerçekleşmesi, ülkedeki Esed'e karşı direniş gösteren çok farklı silahlı grupları bir komuta altında bir araya getirdi. Bu belki çok fazla takdiri yapılmamış çok önemli bir konu." ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, silahlı grupların ulusal orduya bağlanmasına ilişkin, "Bu daha büyük maslahatı ve iyiliği gözeterek insanların sahip oldukları güç alanlarından, küçük menfaat alanlarından vazgeçmesidir. Türkiye'nin bu noktadaki hem ortaya koyduğu stratejik vizyon, çerçeve hem yapıcı rol oynaması, tavsiyeleri önemli." dedi.
AA, TVNET