Toplantının açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş; sürecin magazinleştirilmemesi ve bin düşünüp bir konuşma uyarısı yaptı.
Komisyonun şimdiye kadar 134 kişi ve kuruluşu dinlediğini hatırlatarak sözlerine başlayan Kurtulmuş; dinleme faslının tamamlandığını ve raporlama safhasına geçildiğini belirterek şunları söyledi:
"Raporlama safhasına geçiyoruz"
En son 18. komisyon toplantımızda, toplantıya katılanların 5’te 3 çoğunluğuyla, yani nitelikli çoğunlukla alınan karar gereği komisyonumuzda grubu bulunan partileri temsilen birer temsilcinin adaya gitmesi yönünde karar alındı. Komisyonda bulunan partilerden üç siyasi parti temsilcisini gönderdi ve ziyaret 24 Kasım tarihinde, bildiğiniz gibi, gerçekleştirildi. Bu ziyaretin gerçekleştirilmesiyle birlikte komisyonumuzun dinleme faslı nihayete ermiştir. Böylece komisyon, bu konuyla ilgili farklı toplumsal kesimleri, bu konunun tarafı olanları ve süreçlerde mağdur olanları da dinlemiş; bu son ziyaretle birlikte de dinleme faslını tamamlamıştır. Şimdi bundan sonraki süreçte raporlama safhasına geçiyoruz.
Yani komisyon çalışmalarından sonra Türkiye’de terörün sona erdirilmesiyle ilgili kendi açımızdan gördüğümüz ortak hassasiyetleri, hele hele mümkünse müşterek kanaatlerimizi paylaştığımız bir raporu hazırlamayı ümit ediyorum. Böylece bu raporun hazırlanmasıyla birlikte de bu tarihi süreç çok önemli bir eşiği daha atlatacak ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olacaktır. Daha önce burada grubu bulunan partilerden rapor hazırlamalarını; milletvekili arkadaşlarımızdan da kendi raporlarını hazırlamalarını istirham etmiştik. Bana şimdiye kadar 5-6 arkadaşımızın hazırladığı rapor geldi. Bunların hepsini kaydediyoruz. Bir sayfa, bir evrak bile gelse bu evrakı kaydedip sürecin resmi tutanakları içerisine almış oluyoruz. Dolayısıyla bugünkü oturumumuzda önce raporları dinleyeceğiz. Raporu hazır olan partiler varsa onları dinleyeceğiz. Ve diğer arkadaşlarımızın da detayı değil ama ana başlıklarıyla bu rapora ilişkin nelerin gündeme getirilmesi gerektiğiyle ilgili fikirlerini alacağız.
"Süreç siyasi pozisyon malzemesi haline getirilmesin"
Değerli arkadaşlarım, gerçekten sürecin ne kadar hassas bir noktaya geldiği görülüyor. Söylenen her bir sözün normal zamanda söylenen sözlerden kat kat daha tesirli olduğu, hiç beklemediğiniz çevrelerde, beklemediğiniz şekilde olumlu ya da olumsuz etki ettiği bir sürece giriyoruz. Dolayısıyla hani derler ya eskiler, “Söz gümüşse sükût altındır.” Burada yüz düşünüp bir konuşma, hatta bin düşünüp bir konuşmanın gerektiği günlere giriyoruz. Herkesin, öncelikle bu sürecin bundan sonraki en hassas dönemini siyasi pozisyonlarının malzemesi haline getirmemesi lazım. Hepimizin siyaset fikirleri farklı, siyasi partileri farklı, anlayışları ve kanaatleri farklı ama herhalde ortak olduğumuz nokta, artık bu memlekette silahlar sussun, terör sona ersin, analar ağlamasın, ocaklar sönmesin ve bu milletin geleceği karanlık ellere teslim edilmesin. Onun için özellikle bu konunun siyasi malzeme yapılmaması hususunu her birinizden istirham ediyorum.
Basını da uyardı: Sonuçlara bakılsın
Bir başka önemli konu: Burada basınımızın da üzerine çok büyük sorumluluklar düşüyor. Zaman zaman bu uyarıyı yaptım ama hissediyoruz ki buna ihtiyaç var. Sürecin aslı, kim ne dedi, nereden geldi, nereye gitti gibi hususlardan daha önemlisi, ortaya hangi somut sonuçların konulduğudur. Bu siyasi süreçte önemli olan budur. Yani sürecin magazinleştirilmemesi için de olağanüstü bir gayret sarf etmemiz gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca dil, üslup ve davranışlarımıza da azami dikkat etmemiz gerektiği bir süreçteyiz. Tekrar, çok sık tekrarladığım bir şeyi söyleyerek bitireceğim: Bu mesele bir partinin ya da birkaç partinin meselesi değildir. Bu mesele bütün Türkiye’nin, 86 milyonun meselesidir. Bu mesele hayırla ve başarıyla sonuçlandığında bir ya da birkaç parti kazanmış olmayacak; sürece karşı olan partiler de dahil olmak üzere bütün Türkiye kazanmış olacaktır. Bunun için elimizi şimdiye kadar olduğu gibi taşın altına koymaya devam edeceğiz ve olumlu sonuç almak için de sabırla, inşallah, bu müzakere süreçlerini tamamlamış olacağız.
"Bu süreci akamete uğratalım diye hesap yapanların varlığını biliyoruz"
Tekrar söylüyorum: Sağda solda, içeriden ya da dışarıdan “bu mesele son noktaya geldi, son günlere yaklaşıyor, bu süreci akamete uğratalım” diye hesap yapanların varlığını biliyoruz. Tekrar ifade etmek istiyorum ki akıl, onların aklından daha üstün olmayı gerektirir. Onun için bizler de sabırla, farklılıklarımızı yine birbirimize ifade ederek yolumuza devam edeceğiz ve ümit ediyorum ki, inanıyorum ki bu sefer Türkiye kazanacak; bu sefer mutlaka kazanacağız. Değerli arkadaşlar, oturumumuzun ilk bölümünde siyasi partilerin rapor safhasına ilişkin görüşlerini, temennilerini ve ana başlıklarla ifade edeceği hususlar varsa onları dinleyelim. Aynı şekilde bu raporun hazırlanmasıyla ilgili yöntem teklifi olan arkadaşlarımız varsa onların yöntem tekliflerini de dinleyelim. Ve ikinci oturumda da İmralı ziyaretiyle ilgili görüşlerimizi paylaşacağız.
Independent Türkçe