Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti grup toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e görevi ve maaşının yanında başka bir gelir elde edip etmediğini gündeme getirmesine ilişkin sorusuna yanıt veren Tunç, "Dün Parti Sözcümüz de ifade etti. Özellikle birçok iddiası oluyor. Ama sonra o iddialarının aslı ortaya çıkmadığında bu sefer başka iddialarda bulunuyor. Onunla ilgili size cevabını verecektir. Hep beraber cevabın verilmesini bekleyelim" dedi. 

Kartalkaya'daki otel yangınına ilişkin davada verilen kararı değerlendiren Tunç, "78 canımızı Kartalkaya’da kaybetmiştik. Bolu Cumhuriyet Savcılığı hemen soruşturmayı başlatmıştı" dedi. Soruşturmnaın etkin yürütüldüğünü belirten Tunç, şöyle devam etti:

İstanbul Teknik Üniversitemizin ilgili birimindeki akademisyenlerin oluşturduğu bilirkişi heyeti, soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında bunlar dikkate alınarak yargı bir sonuca ulaştı. Burada 11 kişi hakkında 34 kez müebbet hapis, yani Türk Ceza Kanunumuzun 82. maddesi gereğince, 34 kadın ve çocuğun burada hayatını kaybetmesi nedeniyle 34 kez müebbet hapis ve 44 kez de 24 yıl 11 ay şeklinde hapis cezaları verildi.

17 kişi hakkında da bilinçli taksirle öldürme suçundan hapis cezaları verildi. 18 yıl ile 22 yıl arasında değişen cezalar. Bir kişi hakkında da 12 yıl ceza verildi. Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmaktan 3 kişi de beraat etti. Şu anda 22 kişi hakkında tutuklama devam ediyor. İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar ve kamuoyunda da hangi kararların verildiği hepimizin malumu. Burada vatandaşlarımızın özellikle gidenleri geri getirmek mümkün değil ama burada kusurlu bulunanlar bakımından, kusurluları tespit edecek olan bağımsız yargı ve yargımız da böyle bir ilk derece mahkemesi bu karara ulaştı.

"Soruşturma izni verilen kamu görevlileri bakımından da şu anda soruşturma süreci devam ediyor"

Tunç, Kartalkaya Otel yangınıyla ilgili olarak kamu görevlilerine yönelik soruştumalara ilişkin soruyu da yanıtladı. Soruşturma izinlerinin istendiğini hatırlatan Tunç, "Hem Kültür Bakanlığı yetkilileri hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetim sorumluluğu bakımından da onlarla ilgili bir soruşturma izni istenmişti" ifadelerini kullandı. 

Soruşturma izinleriyle ilgili Danıştay süreçlerinin tamamlanarak soruşturmanın devam ettiğini dile getiren Tunç, CHP Genel Özel'in "kamu görevlilerinin yargılanmadığı" yönündeki söylemlerinin doğru olmadığını belirtti.

Tunç, soruşturma izinleri ve Danıştay sürecinin belli bir zaman aldığını belirterek, "Ama diğer yandan diğer sorunlar, belediye, özel idare bunlarla ilgili yargılama süreçleri o talep sahipleriyle ilgili daha önce sonuçlandı ama şimdi özellikle soruşturma izni verilen kamu görevlileri bakımından da şu anda soruşturma süreci devam ediyor" dedi.

Gebze'de çöken binaya ilişkin soruyu yanıtlayan Tunç, arama kurtarma çalışmalarıyla birlikte adli soruşturmanın hemen başlatıldığını söyledi. Tunç, şu ifadeleri kullandı: 

Bu adli soruşturma neticesinde sonuç belli olacak. Burada bilirkişiler görevlendirildi. Jeoloji mühendisi, mimar, inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişi heyeti olay mahallinde incelemeler yapıyor. Diğer kurumlarımızın incelemeleri de var. Burada kimin kusuru varsa, bu binaların, özellikle yıkılan binanın çökmesine ne neden olmuşsa bu teknik bir konu. Bu tamamen teknik bilirkişilerin ortaya çıkaracağı bir husus. Hep beraber o süreci bekleyeceğiz.

"Hür basın da özellikle demokraside vazgeçilmez"

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman'ın son günlerde medyaya yansıyan açıklamaları hakkındaki soruya da yanıt veren Tunç, şunları söyledi:

Demokrasinin en önemli unsurları, dayanakları, sütunları yasama, yürütme, yargı. Hür basın da özellikle demokraside vazgeçilmez. Dolayısıyla bu tür tartışmaları doğru düzlemde, doğru zeminde yapmak lazım. O nedenle gerek kurumlarımızı yıpratacak, basında, yargıda hepsi ülkemizin demokratik siyasi hayatımızın önemli kurum ve kuruluşları. O nedenle doğru zeminde yapılmayan tartışmalar özellikle bu kurumlarımıza zarar verir. O nedenle herkesin sorumlu davranarak, bu anlamda söylemlerimize dikkat ederek kurumlarımızın yıpratılmaması noktasındaki hassasiyeti göstermemiz lazım.

"Çocuk yargılamaları ile ilgili tartışmaları ortadan kaldıracak olan önemli düzenlemeler içeriyor"

Yılmaz Tunç, önümüzdeki günlerde Meaclis'e gelmesi beklene 11. Yargı Paketi'ne ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

Meclisimizin gündeminde bizim milletvekillerimizin çalışma yaptığı 11. Yargı Paketi. 11. Yargı Paketi ceza adalet sistemi ile ilgili. 10. Yargı Paketi Meclis tatile girmeden önce çıkmıştı. Bu onun devamı niteliğinde, orada yasalaşmayan hususlar vardı.

11’de de yine ceza adalet sistemi ile ilgili önemli hususlar var. Özellikle vatandaşlarımızın yargıya güvenini daha da sağlayacak olan ve çocuk yargılamaları ile ilgili tartışmaları ortadan kaldıracak olan önemli düzenlemeler içeriyor. Bilişim suçlarıyla ilgili düzenlemeler var. Özellikle sanal bahis, sanal kumar, bu tür suçların önlenmesine yönelik düzenlemeler var. 11. paket kapsamlı bir paket. 12. Yargı Paketi de hukuk yargılamalarının etkinliğini artırmaya yönelik. Yargıyı daha da hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmeye yönelik, uygulamadan elde ettiğimiz veriler ışığında düzenlediğimiz bir paket. Aile hukuku ile ilgili çalışmalar bir sonraki paketlerin konusu olabilir. Bu konudaki teknik çalışmalarımız devam ediyor. Tabii bunun içerisinde boşanma davaları da var. Özellikle uzun süren davaların ortadan kaldırılmasına, bu süreçlerde kadınların, çocukların yıpranmamasına yönelik, daha adil sonuçlara varma açısından bu teknik çalışmalar devam ediyor. Tabii bu taslakları biz milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz.

Aziz İhsan Aktaş’ın yurt dışına kaçtığı iddiasına yönelik soruya Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Eğer böyle bir durum söz konusuysa zaten ilgili makamlar burada. Adli kontrol, yurt dışı çıkış yasağı olan birisinin yurt dışına kaçması diye bir durum söz konusu olamaz" yanıtını verdi.

ANKA