Suudi Arabistan-ABD görüşmesinde hangi konular ele alınacak?

“Riyad, Filistin Devleti’nin kurulması için baskıyı artırabilir”

Trump mayısta, Ortadoğu turunun ilk ayağında Suudi Arabistan'a gitmişti (Reuters)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 2018’den bu yana ilk kez ABD’ye gidecek.

Wall Street Journal’ın (WSJ) aktardığına göre 18-19 Kasım’da gerçekleşmesi planlanan görüşmede Selman, ABD Başkanı Donald Trump’la Oval Ofis’te bir araya gelecek.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklar, Gazze savaşında sağlanan ateşkesin ardından Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesine yönelik görüşmelerin gelecek yıl hız kazanacağını söylüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Görüşmede, ABD ve Suudi Arabistan arasında silah satışı ve istihbarat paylaşımı da dahil çeşitli stratejik işbirliklerini artırma hedeflerinin de masaya getirileceği aktarılıyor.

Bloomberg’ün haberinde, olası anlaşmada yapay zeka ve nükleer işbirliği konularının da yer alacağı yazılıyor.

Diğer yandan iki analizde de Washington ve Riyad arasında doğrudan bir savunma anlaşmasının hemen imzalanmayabileceği belirtiliyor. Fakat bu adımların mutabakata giden yolda önemli olacağı ifade ediliyor.

WSJ’nin haberinde “İran tehdidinin” de Washington'la Riyad arasındaki ortak gündem maddelerinden biri olduğu hatırlatılıyor. Tahran yönetiminin, özellikle Katar’a saldırının ardından İsrail’in olası askeri operasyonlarından endişelendiği aktarılıyor.

İsrail ordusunun 9 Eylül'de Katar'a düzenlediği saldırının ardından Washington ve Doha arasındaki işbirliği daha da pekişti.

İsrail ordusuna ait savaş jetleri, Doha'da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binayı vurmuştu. Hamas Siyasi Büro üyesi Halil el-Hayye'nin oğluyla 4 Hamas mensubu ve bir Katar polisi olmak üzere 6 kişi yaşamını yitirmişti. Daha sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump'ın talebi üzerine saldırı nedeniyle Doha yönetiminden özür dilemişti.

Trump, bu gelişmelerin ardından Katar'a yönelik muhtemel saldırıları ABD'ye tehdit sayan başkanlık kararnamesini 29 Eylül'de imzalamıştı. 

Öte yandan ABD, 22 Haziran'da Tel Aviv ve Tahran arsındaki çatışmalar sürerken İran'daki üç nükleer tesisi vurmuştu. İran da Katar'daki ABD üssü El Udeyd'i hedef alarak misilleme yapmıştı. Trump, Tahran'ın saldırıyı önceden haber verdiğini söylemişti, operasyonda can kaybı yaşanmamıştı.
 


ABD Başkanı, 10 Ekim’de Gazze’de devreye giren ateşkes ve rehine takası anlaşmasının ardından 16 Ekim’de yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın da İbrahim Anlaşmaları’na katılmasını istediğini söylemişti. Trump’ın ilk döneminde imzalanan anlaşmalar bazı Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ön ayak olmuştu.

Riyad ve Tel Aviv arasındaki normalleşme görüşmeleriyse Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşının ardından askıya alınmıştı.

WSJ’nin görüştüğü kaynaklardan biri, Riyad’ın iki devletli çözüm için baskıyı artıracağını söylüyor. Trump’ın 20 maddelik barış planındaysa Filistin Devleti’nin kurulmasını güvence altına alan açık ibareler bulunmuyor. Netanyahu da iki devletli çözüme başından beri yanaşmıyor.

Bloomberg de ABD ve Suudi Arabistan arasındaki iş ve savunma anlaşmalarının İsrail’le normalleşme sürecinden bağımsız ilerleyebileceğine dikkat çekiyor.


Independent Türkçe, Wall Street Journal, Bloomberg

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU