Bir çalışma, rahatsız edebilecek içerikleri işaretleyen tetiklenme uyarılarının, kişileri gönderiyi görüntülemeye teşvik edebileceğini ortaya koydu.

Avustralyalı araştırmacılar, gençlerin sosyal medyada haftada birkaç kez tetiklenme uyarılarıyla karşılaştığını tespit etti. Bu uyarılar, metin, bulanık bir resim veya gönderilerin rahatsız edici görüntüler barındırdığına dair bir video uyarısı olabiliyor.

Tetiklenme uyarısı gören gençlerin neredeyse yüzde 90'ı, uyarıların kaynağı ve travma geçmişlerinden bağımsız, yine de meraktan içeriği görüntülemeyi tercih etti.

Hatta bir kişi araştırmacılara, "Bazen beynim tetiklenmek istiyor, dolayısıyla gönderi daha fazla dikkatimi çekiyor" dedi.

Journal of Behaviour Therapy and Experimental Psychiatry adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada, 17 ila 25 yaşındaki 261 katılımcı 7 günlük bir süre boyunca takip edildi. Katılımcılardan tetiklenme uyarılarıyla ne zaman karşılaştıklarını ve içeriğe bakmayı mı mı yoksa ondan kaçınmayı mı seçtiklerini not eden bir günlük tutmaları istendi.

Adelaide'deki Flinders Üniversitesi'nde psikoloji alanında öğretim görevlisi ve çalışmanın başyazarı Dr. Victoria Bridgland, "Tetiklenme uyarıları, birçok kişi için 'yasak meyve' etkisi yaratıyor gibi görünüyor. Yani bir şey yasak olduğunda, genellikle daha cazip hale geliyor" dedi.

Bu, olumsuz veya  rahatsız edici bilgilerin, gündelik içeriklere kıyasla daha fazla öne çıkma ve daha değerli veya benzersiz hissettirme eğiliminde olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Tetiklenme uyarıları genellikle kısa ve belirsiz olduğundan, bazen yalnızca 'TU' kısaltmasıyla gösterildiği için, neyin geleceği hakkında bilgi eksikliğine yol açıyor.

Bu eksiklik merak uyandırabilir ve kişilerin neyi kaçırdıklarını öğrenmek için bakmak istemelerine neden olabilir.

Travma geçmişi veya travma sonrası stres bozukluğu belirtilerine sahip olmak, katılımcıların tetiklenme uyarısıyla işaretlenen içerikten kaçınma olasılığını azaltmadı.

Dr. Bridgland, "Çoğu kişi içeriği zaten görüntülüyorsa ve savunmasız gruplar diğerlerinden daha fazla kaçınmıyorsa, bu uyarıları nasıl ve neden kullandığımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor" diye ekledi.

Tetiklenme uyarıları, özen ve hassasiyet göstermek amacıyla kullanılıyor olsa da kanıtlar, rahatsız edici içeriğe maruz kalmayı engellemede çok az işe yaradıklarını gösteriyor. Bunun yerine, yalnızca merak uyandırarak kullanıcıları normalde görmezden gelebilecekleri içeriklerle etkileşime girmeye yönlendirebiliyorlar.

Dr. Bridgland, çevrimiçi ortamda ruh sağlığını desteklemeye yönelik alternatif yaklaşımları keşfetmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

"Varsayımların ötesine geçip gerçekte neyin işe yaradığına bakmalıyız" dedi.

Tetiklenme uyarıları alenen zararlı olmayabilir ancak sandığımız şekilde yardımcı da olmayabilirler.

Örneğin Charlie Kirk suikastının videolarını izleyen birçok kişi, önceden uyarılar görmelerine rağmen görüntülerden derinden etkilenmişti. Kişilerin refahını gerçekten destekleyen daha etkili müdahaleleri keşfetmenin zamanı geldi.

Dr. Bridgland, sosyal medya platformlarının, kişilerin rahatsız edici içerikle karşılaştığı durumlarda "yerleşik araçlar" kullanmayı düşünmeleri gerektiği sonucuna vardı.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir

independent.co.uk/news/uk/home-news

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal