Toplantıya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Ankara Milletvekili, Genel Sekreter Yardımcısı Tamer Osmanağaoğlu, İzmir Milletvekili, TBMM Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Yozgat Milletvekili İbrahim Ethem Sedef, Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Özyavuz, ve MYK MDK üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Van Evliya Çelebi MTAL Uygulama Oteli Konferans Salonu'ndadüzenlenen toplantıya; Ağrı, Bitlis, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş, Siirt ve Şırnak illerden gelen partililer katıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"50 yıla yakın bir süredir terör belasıyla mücadele etmektedir"
Türkiye, 50 yıla yakın bir süredir terör belasıyla mücadele etmektedir. Bu uzun ve sancılı süreç, sadece bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda milletimizin canını, malını, huzurunu, umudunu hedef alan çok boyutlu bir yıkım olmuştur. Terör örgütlerinin kanlı saldırıları yüzünden on binlerce vatan evladı şehit düşmüş, ocaklar sönmüş, anaların gözyaşları dinmemiştir. Askerimiz, polisimiz, köy korucularımız ve sivil vatandaşlarımız bu uğurda hayatlarını kaybetmiş; milletimizin kalbine tarifsiz acılar kazınmıştır. Manevi kayıplarımız kadar maddi kayıplarımız da büyüktür. Yıkılan köyler, tahrip edilen şehirler, aksayan yatırımlar, ekonomimize trilyonlarca dolar zarar olarak yansımıştır. Ülkemizin kalkınma yolunda harcayacağı imkânlar, terörle mücadeleye yönlendirilmek zorunda kalmıştır. Ancak bütün bu ağır bedellere rağmen, Türk milleti asla yılmamış, bin yıllık kardeşliğini yaşatma iradesiyle bu topraklarda bölünmeye, ayrılığa, kardeş kavgasına asla yer olmadığını tüm dünyaya göstermiştir.
"Terör örgütüyle pazarlık, teröre verilmiş bir taviz yoktur"Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak; terörün kökünü kazımayı, bu topraklarda huzuru ve güveni kalıcı kılmayı, Türk milletine karşı en büyük borç ve sorumluluk olarak görmekteyiz. Terörsüz Türkiye hedefinin hiçbir yerinde terör örgütüyle pazarlık, teröre verilmiş bir taviz yoktur. Şehitlerimizi, gazilerimizi ve ailelerini incitecek hiçbir adım atılmamış ve atılmayacaktır. Milletimizden gizlenen hiçbir şey yoktur. Anayasa’nın ilk dört maddesi, 42. ve 66. Maddeleriyle ilgili hiçbir tartışma söz konusu bile değildir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi; 'kökeni, mezhebi, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes hukukun karşısında bir ve eşittir'. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin devletidir. Anımız bir, acımız bir, ahlakımız bir, duamız bir ve geleceğimiz de bir olacaktır.
Buradan, liderimizin aldığı inisiyatifle başlayan Terörsüz Türkiye sürecini ajite etmeye çalışan siyaset simsarlarına, boylarını aşan laflar eden hadsizlere, çantacılara, çapulculara, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden kısa süre önce, sessiz sedasız eşyalarını toplayıp partimizden istifa edip giden provakatörlere, yer aldığı partiden, 'başka kapıya' denilerek kovulan, o günden beri de kendine kapı arayan her kilide uyan anahtarcılara diyorum ki; geçmişte hasbelkader bulunduğunuz ya da bulunmuş gibi yaptığınız partimizden, kutlu ocağımızdan biraz olsun feyz alsaydınız, biraz dava şuurundan nasiplenseydiniz, bugün İsrail’le aynı amaca hizmet etmez, Türk Milletinin birliğinin, kardeşliğinin yanında yer alırdınız. Bu utanç size bir ömür boyu yeter de artar bile. Bugün tertiplediğimiz bu toplantımız yalnızca Van için değil, Ağrı’dan Bitlis’e, Hakkâri’den Iğdır’a, Kars’tan Muş’a, Siirt’ten Şırnak’a kadar bölgedeki tüm kardeşlerimizin ortak sesi, ortak nefesi mahiyetindedir. Bizler biliyor ve inanıyoruz ki; bu toprakların mayası kardeşliktir. Bizler biliyor ve inanıyoruz ki; bu milletin ruhu bir, kalbi bir, ülküsü birdir."
"Bu acıları bu kayıpları bir 40 yıl daha mı yaşayacağız?"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise şunları söyledi:
40 yıl boyunca bütün Türkiye olarak çok acı bir şekilde yaşadığımız, ağır bedeller ödediğimiz terör ve şiddet dönemini hatırlayarak bu süreci iyi anlayıp doğru idrak edelim. 40 yıl içinde onbinlerce can kaybımız oldu, şehitler verdik. Yollar kesildi, köyler, evler basıldı, anneler babalar, ana karnında doğmamış, beşikteki bebeler katledildi, şehirlerde bombalar patlatıldı, birliğimiz, kardeşliğimiz, huzurumuz kundaklandı. Can kayıplarımızla birlikte sosyal ve ekonomik kayıplarımız da çok ağır oldu. Bölge insanımız uzun yıllar topraklarına hasret kaldı. Terörün gölgesinde dağlarına, yaylalarına, ovalarına, köylerine gidemediler. Şimdi yer altı ve yer üstünden fışkıran cevherlerin zenginliğiyle tanıştığımız köyler terör nedeniyle boşalmıştı. Köylerde birkaç aile büyüğünden başka kimsenin kalmadığı ve şimdi bereketine şahit olduğumuz bölgenin köyleri terörün gölgesinde adeta fil mezarlığına dönmüştü. Yetti artık! Bu acıları bu kayıpları bir 40 yıl daha mı yaşayacağız?
ANKA