Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda: Bu kararı tanımıyoruz, il başkanı ve yönetimi görevine devam ediyor

"CHP'nin il delegeleri noterde sıraya girip tertemiz iradelerine, tertemiz seçimlerine sahip çıkıyorlar"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kayyum atanan CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın önünde açıklama yaptı.

Özel’in açıklamasından satır başları şu şekilde:

CHP'nin il başkanı, il binasında görev yapar ve genel başkana vekâlet eder. Benim vekilim, adaşım, yoldaşınız Özgür Çelik'tir. Özgür Çelik, İstanbul İl Başkanı olarak görevinin başındadır. Seçilmiş cumhurbaşkanımızı adayımızı ve belediye başkanımızı Silivri'de ziyarete gitmeden önce tüm CHP'liler adına buraya il başkanımızı ziyarete geldim. Durumu değerlendirdik, birazdan buradan ayrılacağım ve her birimiz görevimizin gereğini yapacağız. 

Dün alınan karar, hukuken ve siyaseten yok hükmünde olan, yetki gaspı olan ve kabul edilmesinin hukuk sistemi açısından mümkün olmadığı bir karardır. O ili kimin temsil edeceğine, partinin üyeleri, delegeler karar veriler. Bu karar, bundan iki yıl önce yapılan kongre ile belirlenmiştir. Şimdi o il kongresinin iradesine, darbe sürecini yöneten bir başsavcı kontrolünde darbe yapılmaktadır. Yapılan iş, hukuk sistemini allak bullak etmeyi göze alan, Türkiye'de usülüne göre yapılmış, itiraz süreleri geçmiş, varsa itirazlar karar bağlanmış, YSK kararıyla kesinleşmiş olan mazbataların her birini tartışmaya açan bir karardır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Bu kararı tanımamız, sandığın inkârı olur"

Bu kararı tanımamız, bu kararın görevlendirdiği kişilerin görevini meşru görmemiz, seçilmemiş birisini İstanbul İl Başkanı gibi kabul etmemiz hem hukukun inkarı hem de siyasetin inkarı olur. Bu kararı tanımıyoruz. İl başkanı ve yönetimi görevine devam ediyor.

Sabahın erken saatlerinden itibaren, bana, il başkanımıza ve yöneticilerimize gelen yüzlerce telefon... Noterlerde CHP'nin seçilmiş delegelerinin bugün kuyrukta olduğunu görüyoruz. O kongre sakatlandı diyorsanız, doğrusunu 15 gün sonra görürsünüz, irademizin arkasındayız diyerek olağanüstü kongre için noterde imza veriyorlar. Özgür Çelik'i desteklemeyen arkadaşlar dahi bu hukuksuzluğun karşısında, Özgür Çelik'in arkasında noterde sıradadır. 

CHP'nin il delegeleri noterde sıraya girip tertemiz iradelerine, tertemiz seçimlerine sahip çıkıyorlar. Merak edene önümüzdeki günlerde, onların talebiyle yapılacak olağanüstü kongreyle İstanbul'un iradesi bir kez daha hatırlatılacak ve perçinlenecektir. 

Ben gerçek bir CHP'lilik duruşu gösteren, geçen kongrede karşı taraflarda yarışırken bugün kol kola önlü arkalı noter sıralarından fotoğraflar yollayan ve burada partililik nasıl olur duruşu gösteren her bir delegemizin alnından öpüyorum. 

Bugün tüm hukuk yollarına itirazlar, başvurular yapılıyor. Bunun yanı sıra akan süreç ilçe seçim kurullarının ve yüksek seçim kurulunun yetkisindedir.

CHP, İstanbul il yönetiminin görevden uzaklaştırılması kararına itiraz etti

CHP, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin, partinin İstanbul il yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin 2 Eylül 2025 tarihli kararına itirazda bulundu. İtiraz dilekçesinde söz konusu kararın Anayasa’ya, Siyasi Partiler Kanunu’na ve seçim hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek kaldırılması talep edildi.

CHP, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin, partinin İstanbul il yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılması ve il yönetiminin görevlerini yerine getirmek üzere 5 kişinin görevlendirilmesine ilişkin 2 Eylül 2025 tarihli kararına itirazda bulundu.

Partinin avukatlarınca mahkemeye verilen dilekçede, siyasi parti kongrelerinde yapılan seçimlere yönelik itirazların yalnızca seçim kurullarında yapılabileceği hatırlatıldı. İtiraz dilekçesinde, mahkemenin bu alanda görevsiz olmasına rağmen parti organlarını görevden alarak geçici bir kurul atadığı vurgulanırken, şu ifadelere yer verildi:

"Bu karar Türk yargı tarihinde emsali bulunmayan bir görev gasbıdır. Mahkeme kendisini seçim kurulu yerine koymuş, seçim sonuçlarına müdahale etmiştir. Kongre seçimleri ilçe seçim kurulu gözetiminde yapılmış ve mazbata ile kesinleşmiştir. Buna rağmen mahkemenin verdiği karar, açıkça hukuka aykırıdır."

"Soyut iddialarla parti organları tasfiye edildi"

Dilekçede, kararın hiçbir somut delile dayanmadığı belirtilerek, “Ülkenin birinci partisinin bir kongresi iptal edilmiş, ancak hangi somut delille bu kararların verildiği ortaya konmamıştır” denildi. Dilekçede, “İrade fesadı iddiası delillendirilememiştir. Hiçbir delegenin istemi dışında oy kullandığına ilişkin tespit bulunmamaktadır” ifadeleri kullanıldı.

"Anayasasızlaştırma sürecinin parçası"

Kararın yalnızca CHP'ye değil, Türkiye’deki demokratik düzene yönelik olduğu belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi:  

"Davada karşı karşıya kalınan durum anayasasızlaştırma sürecinin bir parçasıdır. Seçim yargısından alınamayacak karar, adliye mahkemesinden alınmaya çalışılmıştır. Daha önce açılan 9 davada reddedilen talepler, 10'uncu dava üzerinden tedbir kararıyla kabul edilmiştir. Böylece Anayasa’nın 67. ve 68. maddeleri by-pass edilmiştir.

Karar, kimin partiyi yöneteceğine hükmetmektedir. Seçilmiş yöneticiler yerine mahkemece belirlenmiş kişilerin yıllarca partiyi yönetmesi olasılığı doğmuştur. Bu durum siyasi partilerin kendi iradesiyle yönetilmesi ilkesine aykırıdır.

Eğer bu karar emsal alınırsa, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin dahi adliye mahkemeleri tarafından iptal edilmesi gündeme gelebilir.

2 Eylül 2025 tarihli ihtiyati tedbir kararı, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı olduğu kadar akla ve mantığa da aykırıdır. Bu karar yok hükmündedir. CHP, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olarak yargı eliyle tasfiye edilemez."

Independent Türkçe, ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU