Yıl 2003... Jasper Steverlinck'le yolum, Radyo Eksen'de, Arid'in en özel parçalarından You Are'ın akustik versiyonuna rastlamamla kesişti. Duyduğum anda şarkıya dikkat kesildim, elim istemsizce ses tuşuna gitti. Vokalde tanıdık bir tını vardı; kimi yerde Jeff Buckley'yi andırıyordu. Bazense Freddie Mercury'yi duyduğuma yemin edebilirdim. Kalemi kaptığım gibi yetişebildiğim kadar şarkının sözlerini not ettim. Bu sesi bulmalıydım...
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Çabalarım sonuç verdi ve çok geçmeden Arid'in All Is Quiet Now albümü hayatıma girdi. Böylece Jasper'ın sesi, gençliğimin fon müziğine dönüştü. CD çalara koyduğum o albüm, baştan sona defalarca dönüp durdu. Dinlemekten hiç sıkılmıyordum, her seferinde başka bir ayrıntıya, başka bir duyguya aşık oluyordum.
Ve aradan neredeyse 20 yıl geçtiğinde, onunla karşılıklı röportaj yapacağımı kim tahmin edebilirdi? 19 Eylül akşamı gerçekleşecek Zorlu PSM konseri vesilesiyle bir araya geldiğimizde, karşımda hâlâ aynı inceliği ve naifliği taşıyan bir müzisyen vardı. Arid'le başlayan yolculuğunu, solo kariyerinin dönemeçlerini, yeni albümü The Healing'i ve sahneye dönüş heyecanını büyük bir samimiyetle anlattı:
Benim için müzik hâlâ terapi. İçimdeki her şeyi notalara döküyorum.
"Hayatın kendisi müzikle arama girdi"
Steverlinck, uzun bir aradan sonra yeniden solo albüm yayımlamasının nedenlerini açıklarken dürüstlüğünden ödün vermiyor. "Aslında hiç tam anlamıyla ara vermedim" diyerek ekliyor:
Arid'le bir albüm daha yaptım, sonra 2014'te Night Prayer geldi. Ama oğlumun doğumu, kişisel meseleler, menajerimle hukuki mücadeleler, plak şirketleriyle yaşadığım sorunlar derken, hayatın kendisi yeni albümlerin önüne geçti.
Steverlinck, üçüncü solo albümü The Healing'i, 6 senelik bir aranın ardından bu yılın başında çıkardı. Belçikalı sanatçı için The Healing, sadece bir müzikal geri dönüş değil, aynı zamanda kendi içindeki yaraları sarmanın da bir yolu olmuş. Steverlinck, bu albümde kişisel iyileşme sürecine derinlemesine bir bakış sunan 13 yeni parçayı dinleyicilerin beğenisine sunuyor. Albüm kendini yansıtma, büyüme ve nihai özgürleşme temalarını işliyor. The Healing'in ruhunu anlatırken gözleri derinleşiyor Steverlinck'in:
Kendi içimde işlemeyen yanları fark ettim ve onları değiştirmem gerekti. Düşünce kalıplarımı, davranışlarımı yeniden gözden geçirdim. The Healing tamamen bu süreçten doğdu.
Onun için şarkılara bu kadar kişisel deneyimleri taşımak hiç zor değil. "Bunu hep yaptım" diyor:
Arid'den bu yana müziğim benim terapim oldu. İçimde ne varsa şarkılara aktarmak bir ihtiyaç. Zor olan bazen doğru kelimeyi bulmak ama o kelimeyi bulduğumda her şey kendiliğinden geliyor.
Modern dokunuşlar
Albümde İsviçreli prodüktör Tom Uller'le de çalışan müzisyen, bu işbirliğinin şarkılara modern bir soluk getirdiğini söylüyor. "Onu bir yazım kampında tanıdım" diyerek ekliyor Steverlinck:
Gerçek bir ses sihirbazı. Albüme aradığım modern dokunuşu kattı. Bazı şarkılara bambaşka bir boyut verdi. Ben de zaten daha modern bir ses arayışındaydım.
Steverlinck, şu sıralar 70 konserlik bir turnede. Bu turne için hazırlıklarını sürdürürken, sahneye bakışının da değiştiğini itiraf ediyor. 19 Eylül'de İstanbul'daki konserinden önce ülkesi Belçika'da sahne alıyor. Sonra Hollanda turnesiyle devam eden konserleri, Mart 2026'ya kadar sürecek.
"Eskiden daha melankolik bir repertuvarım vardı" diyor 49 yaşındaki müzisyen. Yeni turnenin ise Nick Cave performanslarından esinlendiğini söylüyor:
Önceki albümüm Night Prayer çok melankolikti. Şimdi stomp box ve loop pedallarıyla daha enerjik, daha dinamik bir performans ortaya koyuyorum. Artık sahnede daha özgürüm. Seyircimle daha içgüdüsel, daha güçlü bir bağ kuruyorum. Uzun zaman sonra kendimi sahnede daha özgür hissediyorum.
Umuda doğru bir yolculuk
Albümün son şarkısı Till We Meet Again, umut dolu sözleriyle dikkat çekiyor:
Uzun bir yol oldu / Ve dik bir tırmanış / Uzun bir gün oldu / Uzun bir yol kat ettik / Başladığımızdan beri / Birlikte birçok yol kat ettik
Tekrar buluşana kadar / Ah benim yorgun arkadaşım / Senin için bir yer ayıracağım / Şimdi endişelenme / Her şey yoluna girecek / Gözlerine baktığımda...
Jasper Steverlinck, "Bence The Healing kesinlikle umuda doğru giden bir albüm" diyerek ekliyor:
Son parça özellikle umutlu ama albümdeki diğer şarkılar da aynı duyguyu taşıyor. Bir üçleme düşünürsek, belki de üçüncü albüm çok daha enerjik olacak. Ama şimdiden, evet, The Healing benim için bir çözülme ve iyimserlik albümü.
"Jeff Buckley ve Freddie Mercury’yle kıyaslanmak onur verici"
Yıllardır sesi Jeff Buckley ve Freddie Mercury gibi efsanelerle kıyaslanıyor. Benzerlik gerçekten dikkat çekici. "Onlar tarihin en büyük vokallerinden" diyor ve bu isimlerle kıyaslanmanın onun için onur verici olduğunu ekliyor:
Ama ben de sadece kendimim. Jeff'i ilk dinlediğimde bir ruh akrabalığı hissetmiştim. Sessizliği ve gürültüyü, yumuşaklığı ve sertliği aynı anda kullanıyordu. Freddie de Jeff de sahiciydi. Onları dinlerken sahiciliği hissediyorsunuz. İşte bana ilham veren de bu.
"Yalnızlık çok özgürleştirici"
Arid'den solo kariyere geçişi ise yaratıcı sürecinde yeni bir özgürlük getirmiş. İkisini kıyaslamasını istediğimde şöyle açıklıyor:
Gruptayken şarkıları paylaşabiliyorduk. Şimdi ise daha yalnız bir süreç bu; ama aynı zamanda çok daha özgür. Sert bir albüm de yapabilirim, rap de, elektronik de... İstediğim her şeyi deneyebilirim. Bu yalnızlık aynı zamanda çok özgürleştirici.
Sanatçı, gelecekte yapmak istediklerini de samimiyetle paylaşıyor. Hatta hayranlarına bir de müjdesi var: Yeni şarkılar duymak için fazla beklememize gerek kalmayacak:
2026'da yeni bir albüm yayımlayacağım. Ayrıca bir film ya da diziye müzik yapmak, farklı sanat dallarını buluşturan bir gösteri düzenlemek istiyorum. Müzik benim için zaten sanatın özü ama bunu resimle ya da sahne sanatlarıyla birleştirmek heyecan verici olur.
Vedalaşmaya hazırlanırken Türkiye'de uzun süredir konser vermediğini hatırlatıyorum. Sözleri doğrudan dinleyicilere bir teşekkür niteliğinde:
Türkiye'ye dönmek benim için çok özel. Sanırım en son 10-15 yıl önce gelmiştim. Umarım bu sefer daha da güzel olur. Mümkün olduğunca çok kişi gelsin istiyorum. Ve umarım bu, her yıl Türkiye'ye dönüp konser vermemin başlangıcı olur. Beni düşündüğünüz için bile çok teşekkür ederim.
Yıl 2025... 20 yıl önce bana yol arkadaşı olan o ses, bugün hâlâ umudu, özgürlüğü ve iyileşmeyi fısıldıyor. Ve görüyorum ki Jasper'ın sahiciliği zamanla eskimemiş, aksine, daha da derinleşmiş. Belki siz de bu satırlardan sonra onunla kendi "ilk karşılaşma"nızı yaşar ve bu sesi hayatınızın fonuna katarsınız. İnanın, pişman olmayacaksınız.
© The Independentturkish