Biden dönemi yetkilileri, İsrail’in "Hamas yardımları çalıyor" iddiasını çürüttü

“Trump ve Netanyahu, yardım ağını çökertip GHF’yi kurdu”

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinli sayısı 62 bine yaklaştı (Reuters)

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminden üst düzey yetkililer, Hamas'ın yardımları çaldığına dair İsrail tarafından hiçbir kanıt sunulmadığını söylüyor.

ABD’nin eski İsrail Büyükelçisi Jack Lew ve ABD’nin eski Gazze İnsani Yardım Özel Temsilcisi David Satterfield, ülkenin tanınmış politika dergilerinden Foreign Affairs’da “Gazze'de İnsani Felaket Nasıl Durdurulur?” başlıklı bir makale yayımladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yazıda, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve Birleşmiş Milletler’in (BM) Hamas'ın Dünya Gıda Programı (WFP) ya da uluslararası sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanan yardımları çaldığına dair kanıt sunmadığı belirtiliyor.

Ancak Tel Aviv yönetimi, yardım kamyonlarının Hamas militanı olduğu ileri sürülen bazı silahlı kişiler tarafından kaçırıldığına dair çeşitli görüntüler servis etmişti. Diğer yandan New York Times’ın geçen ay yayımladığı haberde, iki üst düzey askeri yetkili, Filistinli örgütün bazı yardımları çalmasına rağmen bunun “sistematik bir sorun olmadığını” söylemişti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın bütçesinde ciddi kesintilere gittiği ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) hazirandaki raporunda da benzer bulgulara yer verilmişti. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yetkililer raporun gerçeği yansıtmadığını öne sürmüştü.

7 Ekim 2023’te başlayan savaşın ilk döneminde İsrail, Hamas’a bağlı kolluk kuvvetlerinin yardım konvoylarının güvenliğini sağlamasına müsaade ediyordu. Ancak Tel Aviv yönetimi, geçen yıl ocakta Hamas’ın erzakları çaldığını ileri sürmeye başlamış, daha sonra kademeli olarak yardım dağıtımından sorumlu militanları hedef almıştı.

Lew ve Satterfield’ın yazısında, İsrail’in bu hamlesinin Gazze’de suç çetelerinin ve yağmacıların sayısının artmasına yol açtığına dikkat çekiliyor.

Analizde, Biden yönetiminin Netanyahu’nun sonradan görevden alacağı Dışişleri Bakanı Yoav Gallant’la yakın çalışarak Gazze’ye erzak dağıtımı için yüzer iskele kurduğunu ve Kerem Şalom başta olmak üzere çeşitli sınır kapılarından yardım girişine izin verilmesini sağladığı aktarılıyor.

Makalede, Biden’ın “kamyon sayısını günlük olarak takip ettiği” yazılıyor. Ancak Trump yönetiminin İsrail’deki radikal sağcı koalisyonla bu yardım ağını dağıtıp, yerine bu işi Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (GHF) devrettiği belirtiliyor.
 


Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor. GHF'nin faaliyete geçtiği mayıstan bu yana en az 1650 Filistinli erzak almaya çalışırken öldürüldü.  

Lew ve Satterfield’ın makalesinde Biden yönetiminin İsrail’e baskısı sayesinde kıtlığın önlendiğine fakat Trump’ın hatalı politikaları yüzünden Gazze’de durumun kötüleştiğine dikkat çekiliyor.

Diğer yandan Biden yönetiminin Gazze savaşını sonlandırmaya yönelik çabalarda karnesi zayıf. Washington, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) yapılan oylamalarda Gazze'de ateşkese çağrı yapan kararlar dahil İsrail lehine 51 defa veto oyu verdi.

BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), 1950'den bu yana Filistinli mültecilere yardım sağlarken, 7 Ekim 2023 sonrasında tesisleri defalarca İsrail saldırılarının hedefi oldu. Tel Aviv'in 28 Ekim 2024'te UNRWA hakkında yasaklama kararı almasına Biden yönetimi sessiz kaldı.


Independent Türkçe, Times of Israel, Foreign Affairs, New York Times, AA

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU