Kamuda toplu sözleşme görüşmeleri... Memur-Sen: Kamu işvereninin teklifini bekliyoruz

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda genele ilişkin tekliflerin ön müzakeresinin yapılacağı toplantı öncesi toplu sözleşme sürecine ilişkin basın açıklaması yaptı

Fotoğraf: ANKA

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın,  4 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon memur emeklisinin mali ve sosyal haklarının belirleneceği 2026-2027 yılı toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin, "Toplu sözleşmede daha müzakereler başlamadan bitmesine 12 gün var. Bundan sonrası için hiç vakit kaybetmeden gün ayırmak yerine birbirinin peşine hızlı bir müzakere sürecini işletmek gibi bir mecburiyetimiz söz konusu. Sürenin zaten üçte biri geride kalmış durumda. Bu yüzden bundan sonraki günlerde aralıksız masanın çalışmasına ihtiyacı var" dedi.

4 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon memur emeklisinin 2026-2027 yılına ilişkin mali ve sosyal haklarının belirleneceği toplu sözleşmede Memur-Sen; 2026 yılının ilk 6 ayı için 10 bin lira taban aylık zammı, yüzde 10 refah payı, yüzde 25 oranında zam ve dini bayramlarda 23 bin 400 lira ikramiye talep etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda basın açıklaması yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın,  kamu tarafının 12 Ağustos'u beklemeden teklifi açıklaması gerektiğini vurguladı.

"Hızlı bir müzakere sürecini işletmek gibi bir mecburiyetimiz söz konusu"

Toplu sözleşme için ön müzakereye ayrılan sürenin iki gün olduğunu hatırlatan Yalçın, "Bu sürenin çok sürmeyeceğini gün içinde ön müzakerenin tamamlanacağını düşünüyoruz. Bu tasniflerin açılış oturumunda hemen sonra yapılması gerekirdi. Burada bir zaman kaybımız söz konusu. Çünkü bu yıl mevzuata göre 19'unda sürecin tamamlanması gerekiyor. Yani toplu sözleşmede daha müzakereler başlamadan bitmesine 12 gün var. Bundan sonrası için hiç vakit kaybetmeden gün ayırmak yerine birbirinin peşine hızlı bir müzakere sürecini işletmek gibi bir mecburiyetimiz söz konusu. Müzakereler normalde 7'sinde başlıyor. Onun için ön müzakerelerde yapılan tutanak sisteminin, esas müzakerelerde de mutlaka yapılması gerektiğini de bu vesileyle ifade ediyorum. Çünkü görüşmeler suya yazılmamalı, tutanağa dönüştürülmeli" diye konuştu.

Görüşmelerin aralıksız yapılması gerektiğini söyleyen Yalçın, takvime göre görüşmelerin 22 gün sürdüğünü ancak iş günü hesabına göre 19 günde bittiğini sözlerine ekledi. Yalçın, "Bu açıdan sürenin zaten üçte biri geride kalmış durumda. Bu yüzden bundan sonraki günlerde aralıksız masanın çalışmasına ihtiyacı var" dedi.

"Teklifin gecikmeden gelmesi önem arz ediyor"

Kamu işvereninin esas müzakereye mutlaka teklifle gelmesi gerektiğinin altını çizen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ayın 12'sini beklememeli. Normalde ilan ettiği takvime göre ayın 12'si teklif günü olarak görünüyor ama beklenmemeli. Ayın 6'sında teklif bir an önce gelmeli. Çünkü bu süreçte istişareler gerekiyor. Teşkilatlara sormak gerekiyor. Geriye kalan 12 günlük süre içerisinde birçok istişareye sürecinde olması gerektiği için bir an önce ilk teklif gelmeli. Toplu sözleşmenin sosyal diyalogla yürütülmesi açısından ve karşılıklı iyi niyet açısından 28'inde başlamış olmasın son derece kıymetli bulduğumuzu ifade ettik. İyi niyetin sonucunun da iyi olması noktasında temennimimizi, beklentimizi kaydettik. Şu an hizmet kollarıyla, genel toplu sözleşme talepleri birbiri ile bağlantılı, ilişkili talepler onun için teklifin gecikmeden gelmesi önem arz ediyor.

Kamu Çerçeve Protokolü’nün, işçiler ile ilgili sürecin bitmiş olmasının son derece önemli olduğunu, söyleyen Yalçın, “Bunun bitmesini arzuluyorduk çünkü bizim zaten süre sorunumuz var. Bu süre içerisinde Çalışma Bakanlığı’nın dikkatlerini tamamen kamu görevlilerine odaklanması son derece önemliydi” değerlendirmesini yaptı.

"Orta vade planlarına göre değil, piyasa gerçeklerine göre hareket edilmeli"

Açıklanan temmuz ayı enflasyon verilerine ilişkin de konuşan Yalçın, şöyle konuştu:

Temmuz ayı enflasyonu 2.06 olarak açıklandı. Bizim Temmuz’da aldığımız hakemin verdiği zam yüzde beşti. Bundan dolayı gelir kayıplarımız oluşuyor ve uçuruma dönüşüyor. Bu yılın sonunda enflasyonun yüzde 30 olarak beklendiği ifade ediliyor. İkinci döneme ilişkin çıkacak enflasyon beklentisi buradan zaten ortaya çıkıyor. Maliye Bakanı, '44 ayın en düşük seviyesi' dedi. Ben de mali haklar, alım gücü açısından son dönemlerin en düşük seviyesinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Orta vade planlarına göre değil, piyasa gerçeklerine göre hareket edilmeli. Merkez Bankası enflasyon hedeflerine göre ne zaman masaya geldilerse, hep ifade ettik bu doğru bir yaklaşım değil. Merkez Bankası’nın enflasyon hedefleri hiçbir zaman tutmadı.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU