PKK, silahlı mücadeleyi sonlandırma sürecinin ilk adımı olarak Süleymaniye'nin Dukan bölgesinde düzenlenen törenle silahlarını teslim etti. Törene çok sayıda gazeteci, hak örgütü temsilcisi ve kamuoyu gözlemcisi katıldı.

Nevzat Çiçek'in aktardığı izlenimlere göre, tören yarım saat sürdü ve yüksek güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Törende KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bese Hozat Türkçe bildiri okurken, Nedim Seven ise Kürtçe açıklamada bulundu. 15 kadın ve 15 erkek militan, yanlarında getirdikleri silahları yetkililere teslim etti.

Çiçek'in izlenimleri şöyle:

PKK bugün Süleymaniye'nin Dukan bölgesinde silahlarını teslim etti. Bese Hozat bildiriyi Türkçe okudu, diğer bildiriyi diğer PKK'lı Kürtçe okudu. 15 kadın, 15 erkek silahları getirdiler, teslim ettiler. Toplam silah bırakma töreni yaklaşık olarak yarım saat sürdü ve geldikleri yere doğru gittiler.

Alan için çok yoğun güvenlik tedbirleri alınmıştı. Jammer'lar konulmuştu. Hiçbir şekilde çekimlere izin verilmedi. Herhangi bir provokasyon yaşanmaması noktasında Irak hükümeti ve bölgesel Kürt hükümeti de çok ciddi anlamda bir tedbir almıştı. Milli İstihbarat Başkanlığı sahada gerekli bütün tedbirleri hem koordine etti hem tedbirleri aldırdı. Çok sayıda Bu anı tarihe anlatanlık etmek isteyen insanlar, gazeteciler Türkiye'nin ve dünyanın farklı yerlerinden geldiler.

Bine yakın bir topluluk vardı. İmralı heyeti, Ahmet Türk, Gülten Kışanak, Leyla Zana gibi isimler vardı. Burada yabancı devlet temsilcileri hiçbir şekilde yoklardı. Genellikle Irak Savunma Bakanlığı ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim İçişleri Bakanlığı'nın koordinasyonu vardı. Silahların envanteri İnsan Hakları Derneği, Özgür Hukukçular Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı yetkililerine teslim edildi. Irak Savunma Bakanlığı yetkilileri ve bölgesel yönetimin bakanlık yetkililerinin envanter kaydını aldılar. Silahlar daha sonra yakıldı.

Yakılan silahlar içerisinde fazla çeşitli silahlar bulunuyordu. Daha sonra tören sona erdirildi.

Törenle ilgili olarak da özellikle Süleymanoğlu olması hasebiyle Erbil'den ve özellikle Şırnak-Diyarbakır'dan çok sayıda katılımcı buraya geldi. Tepelere özellikle hem dronelara karşı güvenlik tedbiri alınmıştı hem de aynı zamanda silahlı askerler her tarafı tutmuşlardı.

Tören için bir alan hazırlanmıştı, bir platform hazırlanmıştı. Platformda Türkçe ve Kürtçe açıklama okundu. O açıklamayla birlikte seyar tuvaletler, seyar mutfaklar vs. kurulmuştu. 
Törende insanların töreni rahat izleyebilmesi noktasında sandalye vs. getirilmişti.

Tören kazasız belası sona erdi ve ilk aşama böylece gerçekleşmiş oldu. PKK silahlarını bıraktı, teslim etti ve yaktı.

"41 yıllık parantez bugün itibariyle kapandı"

Çiçek, dönüş yolunda da törende yaşananların deaylarını anlatarak süreci şu sözlerle değerlendirdi: 

Evet, şu an Süleymaniye'deyiz.  PKK'nın silah bıraktığı ana tanıklık ettik. 41 yıllık parantez bugün itibariyle en önemli eşiğini aştı ve kapandı. Bir devlet projesi olarak gelen Terörsüz Türkiye hedefi ile birlikte çok tartışılıyordu. Silah bırakılacak mı, bırakılmayacak mı? Kongre kararları çıktı. Öcalan çağrıları çıktı. Sayın Bahçeli'nin çağrısı çıktı. Cumhurbaşkanlığı süreci sahiplenme meselesi ve nihayetinde bugün o silahların bırakıldığını ve yakıldığı süreci gördük.

Süreçle ilgili olarak özellikle silahı yakmaya gelen PKK yöneticilerinin isimleri son derece önemli. Besse Hozat uzun yıllardır örgütte ve kadınlar üzerinde örgüt içerisinde söz sahibi olduğu biliniyor. Tırnak içinde söylüyorum. Biraz daha radikal olduğu ifade ediliyor.

Nedim Seven eski Avrupa Sorumluları'ndan ve dolayısıyla da o da örgüt içerisinde uzun yıllar kalmış isimlerden. Keza masadaki diğer iki isme baktığınızda da aynı şekilde görüyorsunuz. 15 kadın, 15 erkeğin geldiği, silahların yakıldığı bir programı beraberindeyiz dedik.

"Hem KDP hem KYB yetkilileri buradaydı"

Esasında tabii Ahmet Türk'ten eş başkanlarına, Leyla Zana'ya kadar çok ciddi anlamda bir misafir ağı vardı. Şunu belirtmek gerekiyor. Özellikle Türkiye'nin ifade ettiği silah bırakma mekanizması ki Sayın İbrahim Kalın, MİT Başkanı daha önce Bağdat seyahatinde çarşamba günü Bağdat seyahatinde bu mekanizmanın gerektiğini işaret etmişti. Abdullah Öcalan ve PKK'nın bu mekanizmayı işletmesi gerektiğini ifade etmişti. Ve dolayısıyla geldiğimiz yerde bu mekanizmanın işletildiğini gördük. Çünkü masada Irak Savunma Bakanlığı yetkilileriyle, Irak Hıristiyan Bölgesel Yönetimi'nin temsilcilerini gördük.

Silah envanteri daha önce Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı tarafından zaten alınmıştı. Ve dolayısıyla onlar orada teslim edildi ve silahlar yakıldı. Tabii törenle ilgili olarak çok ciddi anlamda bir güvenlik tedbirleri alınmıştı. Bu güvenlik tedbirleri içerisinde özellikle Süleymaniye'de olması hassebiyle KYB ve KDP'nin bir eş güdüm olduğunu gördük. Hazırlıkların Neçirvan Barzani'nin talimatıyla yapıldığı ifade edildi. Hem KDP hem KYB yetkilileri buradaydı.

"Kamuoyunu rahatsız edecek bir görüntü oluşturulmadı"

MİT kuyumcu titizliğiyle süreci işletti ve süreci ilmek ilmek ördü.  Hiçbir sürprize mahal bırakmayacak şekilde bütün süreç koordine edildi. Sağ hakimiyeti son derece iyiydi ve dolayısıyla da süreç bu şekilde yürütülmüş oldu. Provoke edilmemesi noktasında anonslar yapıldı. Bu anonslarla birlikte özellikle Türkiye'de farklı görüntülerin gitmemesi, kamuoyunun rahatsız olmaması noktasında herkesin dikkat edebileceği bir sürecin olması zaten bekleniyordu. Belli sloganlar, alkışlar dışında çok büyük bir tepki olmadı. Yani kamuoyunu rahatsız edecek bir görüntü oluşturulmadı. Bunda da sürecin koordinasyonunda bu uyumlu titiz değiştirmesinin çok büyük etkisi olduğu ifade edilebilir.

Bundan sonra bu tür görüntülerin olup olmayacağı, silah bırakma mekanizmasını nasıl değiştireceğini önümüzdeki süreç içerisinde görmüş olacağız. Fakat tekrar ifade edeyim, bu PKK'nın artık Bu saatten sonra silaha dönmeyeceğinin kamuoyuna işareti olarak karşımıza çıkıyor. Bırakan grup silahları bıraktıktan sonra geldikleri alanlara geri döndüler. Bu saatten sonra PKK adına hiçbir eylem ve siyasi halete katılmayacakları belirtiliyor. kullanacakları unvanlarda bile bu değişikliğin görülebileceği söyleniyor. Dolayısıyla Süleymaniye'de bu süreç bugün ilk etapı tamamlandı. Belki hayırlı cuma denebilir. Sayın Cumhurbaşkanı hayırlı süreç olarak ifade etmişti. Bir cuma günü başlayan bir süreç, bir cuma günü silahların bırakılmasıyla sonlandı.